Engin Erkiner
 |
|
| Bolivya ve uzun ikili iktidar (263) | |
| Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
 | Bugün | 1628 |
 | Dün | 3402 |
 | Bu hafta | 9352 |
 | Bu ay | 9352 |
 | Toplam | 10477776 |
Konuk Yazılar
 |
|
| Sürgünde mücadeleci kadın olmak | |
| Bütün Yazılar |
| Mihrac Ural ve Beylerderesi ihbarı: film devam ediyor! |
 |
 |
 |
|
Bugün Beylerderesi katliamının 35. yıldönümü... Mihrac Ural panik içinde... Yeni bir iddiası daha elinde kalmıştı... Yine çabalıyor, ama olmuyor, olmuyor... Zor dostum zor! Mihrac Ural kötü sıkıştı! Benim Beylerderesini ihbar ettiğimi ve İlker’in ablasının hemen benden boşandığını söylüyor… Hangi bilgiye dayanıyor, hiçbir bilgiye dayanamıyor… Boşanma davası o yıllarda 6 yıl sürermiş… Sakla samanı gelir zamanı başlıklı yazımda davanın açılış ve sonuçlanma tarihlerini vermiştim. Açılış tarihi: 20.12.1982 Sonuçlanma tarihi: 1.11.1983 Yani bir yıl sürmüş… Ve Beylerderesinden neredeyse yedi yıl sonra açılmış… Haydi aksini iddia et de sana karar numarasını da vereyim, zibidi! Efendim, kadın mahkemede benimle karşılaşmak istememiş… Bir insan bu kadar salak olabilir mi? Panik, insanı bu duruma sokuyor. Karşı taraf mahkemede bulunmuyor ve benim de Türkiye’ye gelemediğim için bulunamayacağımı biliyor. Mihrac Ural ise bilmiyor!! Benim 1983 yılında ülkeye gelemeyeceğimi bilmiyor. Soytarı budur işte… İlk kızım Deniz’in Beylerderesinden aylar sonra doğduğunu, İstanbul’da doğduğunu ve o sıra birlikte oturduğumuzu bile bilmiyor. Ve bunu o kadar çok bilen var ki… Annesiyle birlikte Selimiye Cezaevi’ne İzmir’den ziyarete geldiğini de bilmiyor. Panik içinde… İnsan bir şahit gösterir yahu… Yok yok ve de yok… Ondan sonra nerede, ne zaman, ne kadar görüştüm; sana ne ulan… Kiminle ne kadar görüşeceğimi sana mı soracaktım! Haydi anca gidersin… Muhabarat’ın beceriksiz ajanı işte budur…
|