Şuanda 276 konuk çevrimiçi
BugünBugün1748
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9472
Bu ayBu ay9472
ToplamToplam10477896
yapılacak işler PDF Yazdır e-Posta


Başım yine fena sıkıştı!

Diyebilirsiniz ki, ne zaman sıkışık değildi ki!

Bu seferki daha fena ama…

Eskiden beri söylerim; önemli olan yazmak değil, iyi yazmaktır.

İyi yazmak için ise önce iyi okuyacaksınız, sonra da konu üzerinde iyi çalışacaksınız.

Büyük Düşünürler Kitap dizisi’nin 5. cildine Frantz Fanon’u yazacaktım.

36 yaşında hayatını kaybeden Fanon’un bu kadar tanınmış olduğunu bilmiyordum.

Hele yeniden güncelleştiğini hiç bilmiyordum.

Postcolonial Studies alanından tutun, African Studies konusuna kadar, adamdan söz ediliyor.

Yaşadığı dönem çok önemli, 1960’lı yıllar…

Sömürgeciliğin çözüldüğü dönem ve bu konuda ayrıntılı teori ortaya koyan ilk kişi…

Birkaç kitabı var sanıyordum, öyle olmasına öyle de, hakkında yazılmış kitap hayli fazla…

Bunların hepsinin değerlendirilmesi gerekiyor.

Bugün kütüphaneden Postcolonial Studies Reader’ı aldım. Büyük boy 600 sayfa…

Oku oku biter inşallah!

Bu konuyu yıl sonuna kadar yazıp bitirmem gerek…

Ardından gelen konularda ise ne yapacağımı bilemiyorum.

Mao, Stalin, Demirovic ve fizikciler: Planck, Einstein, Heisenberg, Hawking…

Stalin konusu demek, SSCB’de sosyalizmin kuruluşu meselesi demek…

20. yüzyıl sosyalizminin temel tartışma konusu…

Mao ise farklı bir devrim anlayışından ibaret değil; kültür devrimi ve farklı bir gelişme projesi söz konusu…

Demirovic’i ben önermiştim ve hemen de kabul görmüştü.

Berlin’de profesör, Frankfurt Okulu uzmanı ve artık ayıp oluyor, hakkında yazmadığı konu yok.

Özellikle iktidar ve Sovyet demokrasisi konularında uzman…

Son kitabını bugün gördüm: Foucault ve devlet…

Aynı yaştayız, sol bir adam, ATTAC’ın bilimsel danışma kurulunda ve benim okuyabildiğimden daha hızlı yazıyor.

Ayıp oluyor yani!

Fizikçiler konusu başka bir dert: 1900-1925 arasındaki iki büyük fiziksel devrimin felsefe alanındaki teorilere yansıması anlatılmak zorunda…

Tabii konu bu alanda hemen hiç fizik bilgisi olmayanlara anlatılacağı için, bölümün başına uzun bir de tanıtım yazısı konulması gerek: Özel görelilik kuramı, genel görelilik kuramı, parçacık mekaniği, dalga mekaniği nedir, açıklanmaları gerek.

Düşündükçe içimi sıkıntı basıyor.

Bu arada da tabii türlü çeşitli bir sürü yazı çıkıyor.

Aşiti-Barış gazetesinin üçüncü sayısı yakında yayımlanır. Orada “Geçmişle hesaplaşma neden yapılamıyor?” başlıklı uzun bir yazım var.

Yazı benim bile hoşuma gitmişti.

Gazete yayınlanınca siteye koyacağım.

Bu siteyle biraz az uğraşacağım.

Yazı yazacağım da Miro konusu biraz geri planda kalacak…

Benim için bu tipin işi bitti, devrimci hareketten diskalifiye oldu.

Tam bir suç makinesi olduğu için daha ortaya çıkarılacak marifetleri de var ve bunları da diğer arkadaşlar daha iyi biliyorlar.

Yeniden görülüyor ki, insan hayatını maskaralık ve palavra üzerine değil de gerçekten üretme üzerine kurarsa, iyi bir iş yapmış olur.