Şuanda 211 konuk çevrimiçi
BugünBugün2350
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10074
Bu ayBu ay10074
ToplamToplam10478498
önemli bir soru PDF Yazdır e-Posta


Mihrac Ural’ın sadece 1980 öncesinden itibaren Muhabarat elemanı değil, MİT ile çalışan bir kişi olduğunu ortaya çıkardık.

Aslında Osman Nuri Gündeş ve bu aptal adam, Mihrac Ural ortaya çıkardı denilebilir.

Nuri Gündeş, 1978 operasyonu öncesi için “örgüte köstebekler sızdırıldığını” yazıyor.

Bizim kitaptan haberimiz yok.

Mihrac Ural, sağ olsun, kitabı duyuruyor ve “örgüte sızdırılanlar” bölümünü atlıyor.

Kendisi aptal ya, herkesi de öyle sanıyor.

Piyasada satılan kitabı bulamayacağımızı sanıyor.

Kitapta Acilcilerle ilgili bölümün tümü okunduğunda, baş köstebeğin kesin olarak Mihrac Ural olduğu açığa çıkıyor.

O önemde o bölgeden ötekine dolaşan başkası olmadığına göre, gittiği her bölgede de yakalanma olduğuna göre, baş köstebek bu zattır.

İkinci köstebek büyük ihtimalle Ali Fuat’tır.

Antakya MİT Acilcisi başka kişiler de olabilir.

Karşımızdaki soru şudur:

MİT, Acilciler’in üst düzeyine kadar adam ya da köstebek sokmuş.

Çift taraflı çalışan bir ajan ve büyük olasılıkla bu durum MİT’in de bilgisi dahilindedir.

MİT, Suriye’de ve Muhabarat içinde iyi örgütlüdür.

Buna örnek olarak, Teslim Töre Suriye’de iken Muhabarat ile yapılan bir görüşmeyi aktarmıştım.

Muhabarat birlikte çalışmayı teklif eder, Teslim Töre reddeder.

Bu görüşme, 1993 yılında İstanbul’da yakalanan Teslim Töre’ye sorgusu sırasında MİT tarafından aktarılır.

Başka örnekler de verebilirim ama bu kadarı yeterlidir.

İçimize sızdırılmış ve bir dönem örgütün üst kademesinde olan bu köstebeğe rağmen, Acilciler kendilerini devrimci hareket içinde özel bir yere oturtan ismi nasıl yaptılar?

Açıklaması var ve bu açıklama Nuri Gündeş’in kitabında da ham olarak bulunabiliyor.

Yakında bununla ilgili olarak yazacağım…