Site trafiği hızlandı. Bu kadarını beklemiyorduk, ama normal, son üç yılda hep beklemediğimiz gelişmelerle karşılaştık…

Sevgili Hasan Balcı arkadaşımız ile ilgili elimizde birikmiş o kadar çok şey var ki, hangi birisini yayınlasak…

Kendisinin nasıl bir cevher olduğunu hala tanımamış olanlar varsa, bundan sonra eksikliklerini gidereceklerdir.

İlk olarak bu sitede yayınlanmış 60 yazısının başlıklarını koyacağız.

Çok büyük bir bölümü 2009 yılı içinde yayınlanmış…

İlişkimiz kesildikten sonra, “bana polis diyorlar, bu konuda bir yazı yazmanı istesem” ricasını taşıyan bölüme geçeceğiz.

Aman yanlış anlamayın, Hasan Balcı’ya hiçbir zaman polis demedim, şimdi de demiyorum.

Hasan Balcı, bütün sandalyelerde birden oturmak isterken sonunda kıç üstü yere oturmuş bir arkadaşımızdır.

Allah taksiratını affetsin!

Bizimle ilişki içindeyken ve hemen her yazısında Mihrac Ural’a resmen küfür ederken bile Mihrac ile telefonda görüşme yaptığını biliyoruz.

Bir tanesini bana da anlatmıştı, mutlaka anlatmadıkları da vardır.

Bunların tümü 2009 yılı içinde olsa gerektir ve teknik takibe takılmıştır.

Bu konuda birkaç dizilik bir yazı geliyor…

Hemen belirteyim, Hasan Balcı’ya bize yaptığı hizmetlerden ötürü teşekkürü borç bilirim. İkili oynadığı belli olan bir kişiye sesimizi çıkarmadık zira bizim için önemli olan bir işi yapıyordu. Sonra anlatacağım…

Sağ olsun, kendisinden ne istediysek yaptı.

Hangi niyetle yaptı, önemli değil…

Bizden bir şey çıkaramazdı, çıkaramadı da…

Lafı uzatmayayım, yoksa İbrahim Yalçın kızacak…

“Minik kuşumu sana yedirtmem Engin, haberin olsun” demişti.

Minik kuş, bilirsiniz, Emin Çölaşan’ın gizli haber kaynakları için kullandığı deyimdir.

Minik kuşumuz Hasan yayınlanan ve Mihrac Ural’ın itiraz da edemediği öyle şeyler ulaştırdı ki bize, aklınız durur desem yeridir.

Onları artık İbrahim açıklasın…

Kısa süre sonra Ömer Ödemiş’in Savunması’nın özetini yayınlayacağız.

Şunu belirtmem gerek, Ömer (Öner) Ödemiş, Mihrac Ural ve dava arkadaşları arasında açık konuşan tek kişi…

Açıkçası bu durum takdire şayandır.

Kısa süre önce Mihrac Ural, “Mahkemede dik durmak” başlıklı bir yazı yazmış…

Gülmeyin rica ederim!

Dava arkadaşları mahkemede gerçekten de dik duruyorlar!

Solucan bile Hasan Balcı ve Mehmet Yavuz’dan daha dik durur…

Anlayacağınız, sitede trafik yine yoğunlaşacak ve günde bir yazıdan fazlası yer alacak…

İlginizi çekeceğinden ve çok eğleneceğinizden eminim…

Bu arada iyi bir iş yapıldı ve Adil Okay’ın Yaşamı, M. Şehmus Güzel tarafından kitaplaştırıldı.

Kitap elime ulaşınca konuşla ilgili bir de yazı yazacağım.

M. Şehmus Güzel’in yazısını http://yazindergi.com da okuyabilirsiniz.