Ahde vefalı olmak demek, sizin için bir şey yapmış olan insanı unutmamak, zor zamanında ona yardımcı olmak, en azından arayıp sormak demektir.

Ahde vefalı olmak bir karakter göstergesidir.

Karakterli olmanın devrimcilik ya da faşistlikle ilgisi yoktur, insanın kendisiyle ilgisi vardır.

Sözü Mehmet Ağar’a getireceğim…

Beş yıl hapis cezası aldı (işlediği suçlara, emirleriyle öldürülen insanlara göre çok az aldı aslında) ve iki yıl cezaevinde yatması gerekiyor.

Mehmet Yavuz, parti başkanı Mehmet Ağar’ı neden ziyaret etmiyor?

İnsan üye olduğu partinin başkanı hapse girince gidip ziyaret etmez mi?

Sonuçta o senin parti başkanın…

Hala DYP üyesi olduğuna göre başkanını mutlaka ziyaret etmelisin.

Üstelik Mehmet Ağar’dan aldığın pusula ile Emniyet Genel Müdürlüğü arşivine girdiğini sen yazdın. Orada Acilciler dosyasına bakmışsın…

Neye baktın o dosyada?

Mihrac Ural’ın polisle anlaşması hakkında herhangi bir yazı var mı, ona baktın.

Ve bulamadın, çünkü yazıyı yanlış yerde aradın.

O yazı MİT arşivindedir.

Her durumda Mehmet Ağar’ın sana önemli bir iyiliği dokundu. Emniyet Genel Müdürlüğü arşivine girmeni sağladı.

Herkes bu imkana sahip olamaz.

Sana böylesi bir imkanı sağlamış olan insanı hapse girdi diye yüzüstü bırakmak tek kelimeyle ayıptır.

İnsan ziyaretine gider, hatırını sorar, bir isteği varsa karşılamaya çalışır.

Bunlar sembolik şeylerdir ama önemlidir.

Haydi Mehmet Yavuz, daha fazla bekleme ve Mehmet abini ziyaret et.

Sende var mı bilmem ama ahde vefa bunu gerektirir.