Bir arkadaş sağolsun Hasan Balcı’yı izliyor ve arada haber veriyor. Aşağıda önemli bölümleri alınan yazıyı ilginç bulmuş ve göndermiş. Önce yazıyı okuyalım:

PSİKOLOGA GİTMEK

Bizim kuşağın Hüzünlü yüzlü cocuklarının hemen hemen hepsinin psikolojisinin bir biçimde bozuk olduğunu herkes kendinden ve çevresinden çok iyi bilir, Yarım kalmış hayatlar, gerçekleştirilememiş düşler. Yarım kalan şeyler yaşadığımız ağır travma özellikle bir çok insan bunu benim gibi cocukluk yaşında yaşayınca bu ağır etkiler bırakıyor.

...

Bir dostuma durumu açtım abi sen bir doktora görün. Dedi. İnsan hakları vakfının böyle bir hizmet verdiğini işkence görenlere destek verdiğini biliyordum. Hayatında hiç psikoloğa gitmemiş biri olarak Orada çalışan hürriyeti aradım sağ olsun hasan şu gün gel dedi oradaki doktor İlker beni dinledi bir iki seans sonra beni terapiya aldı birkaç ilaç yazdı önce gece sendromlarım bitti sonra gündüz agresifliğim geçti sakin bir adam oldum. Yazının başını siktir edin gitsin BURAYI İYİ OKUYUN BÖYLESİ SORUNLARI OLAN ARKADAŞLAR BUNU CEPLERİNDE TAŞIMASIN VE BU SORUNLARLA BAŞKALARININ CANINI YAKMASIN VE ETRAFINA ZARAR VERMESİNLER. İNSAN HAKLARI VAKFI BU KONUDA HEM HEKİM HEM İLAÇ DESTEĞİ VERİYOR

… 

İHV doktorlarından dr. ilker ve Dr deniz hanım desteğiniz için teşekkürler kendime de teşekkür ederim bu travmayı dallandırmadım budaklandırmadım sağlam durdum elimin tersi ile ittim. Şimdi iyiyim.

Biribirinizi itmeyin kakmayın

Zaten hayat itip kakıyor..

http://hasanbalciogluyazilari.blogspot.com/2012/06/psikologa-gitmek.html

Yukarıdaki pasajdan önce „bizim kuşak“ lafı enteresan…

Bu herhalde 78 kuşağı olsa gerek…  

Bu kuşak ağır travmalar yaşamış ve bunun etkileri de halen sürüyormuş.

Bu etki Hasan Balcı’da geceleri sendromlar (buradan korkulu rüyalar ve uykusuzluğu anlamak gerek) ve gündüz de agresiflik şeklinde kendisini gösteriyormuş. Psikologa gitmiş, tedavi olmuş ve geçmiş…

Ah bu özel yetkili mahkeme ve ah bu taciz suçuyla mahkemeye verilmek insana neler yaptırmıyor!

Senin normal bir psikolojiye sahip olmadığını anlamak için akıllı olmak gerekmiyordu. Durum ortadaydı. Sürekli çelişkiler içinde olmak, sürekli yalan söylemek ve diğerleri...

Yukarıda yine yalan söylüyor. Neresi hangi oranda yalan, bilemem ama yalan olduğu açık…

Bir kere yaşanılan travma yaklaşık 30 yıl önce…

30 yıldır travmayla yaşayana psikopat denilir.

30 yıldır herkesin hayatından olduğu gibi Hasan Balcı’nın hayatından da çok sayıda olay gelip geçmiş, 30 yıl öncesi maziye gömülmüştür.

Eğer 30 yıl öncesinin travmasının etkileri günlük hayatta belirgin olacak biçimde hala sürüyorsa, bu kişinin birkaç seans psikolojik tedaviden ya da terapiden çok daha fazlasına ihtiyacı var demektir.

78 kuşağından ben de çok sayıda insanı tanıyorum ve bu insanların büyük bölümü kesinlikle bu durumda değildir.

Travma yaşamışlardır (sanki 68’liler yaşamadı mı) ama aradan uzun zaman geçmiştir ve bu travmanın bazı etkileri kalmış olsa bile, bu kişiler ne geceleri senrdom yaşarlar ne de gündüzleri agresiftirler. Tanıdıklarımın çoğu sakin insanlardır.

Adana’deki mahkemede karar zamanı yaklaştı galiba…

Psikolojik tedavi görmüş olmak numarasıyla da mahkeme etkilenecek…

Kendilerinden başka herkesi aptal sanmak bu insanların belirgin özelliğidir.

Bakın size ne anlatacağım:

1977-78 yıllarında hapishanede iken Isparta Cezaevi’ndeki İstanbul mahkumundan “47 raporu”nun ne demek olduğunu öğrenmiştim.

Bir heyet tarafından davranışlarınız gözleniyor ve sorguya çekiliyorsunuz. Heyet, cezai ehliyetiniz olup olmadığına karar veriyor.

47 raporu alanın, cezai ehliyeti yok demektir.

Bu tür kişiler iki yıl bir hastanenin psikoloji bölümüne kapatılırlar, tedavi edilirler ve ardından da serbest kalırlar.

Müebbet ya da idamla yargılanan birisi için çekici bir durum, öyle değil mi?

İstanbul’da iken bir arkadaşımın eşi Bakırköy Akıl Hastanesi’nde çalışıyordu. Bazen kendisini görmeye girerdim ve “deliler”i biraz gözlemlemek imkanım olurdu.

İki yıl bunların arasında kalırsanız kesinlikle kafayı yersiniz diyebilirm.

Bunu da 47 raporu almak için kafa yoran insanlara anlatıyordum ama dinleyen kim?

47 raporuyla ilgili şöyle bir lay anlattılar, bu raporu almanın ne kadar zor olduğunu göstermek için…

Adamın birisi heyetin karşısına çıkıyor. Kakasını ediyor ve ardından bunu yemeye başlıyor.

Doktorun birisi gülüyor ve “Bunları çok gördük aslanım, başka numaralar bulun” diyor.

Allah kurtarsın!