Şuanda 72 konuk çevrimiçi
BugünBugün3854
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11578
Bu ayBu ay11578
ToplamToplam10480002
kendini rezil etmek... PDF Yazdır e-Posta


Kendini rezil etmekte ve bunun hesabını vermek yerine de umursamamakta başarılı bir ülkeyiz.

Türkiye Cumhuriyeti sürekli olarak gücünün oldukça üzerinde işlere girişir. Kendisini “büyük Türk” olarak gördüğü için bu işlerin bir şekilde üstesinden gelebileceğini sanır. Rezil olacak oranda kötü kaybedince de büyük bir pişkinlikle “olur böyle şeyler” deyip devam eder.

Aynısını yaparak devam eder ve sanır ki aynısını yapınca farklı bir sonuç alınacak…

İlk üç örnek üç farklı spor dalından…

Yıllar önce Türkiye Amatör Boks Milli Takımı olimpiyatlara hazırlanmak için dış bir ülkede kampa girer. Antrenörün aklına başka bir ülkeyle antreman maçı yapmak gelir.

Fena fikir değil, neden olmasın?

Böylece takım olimpiyatlara daha iyi hazırlanacaktır.

Antreman, adı üzerinde, kendinden fazla zayıf olmayan bir ekiple yapılır. Böylece eksiklerinizi görür, bunları tamamlamak için plan yaparsınız.

Antreman maçı için seçilen takım Küba Amatör Milli Takımı’dır.

Küba yıllardan beri olimpiyatlarda boks dalında şampiyon olan bir ülkedir.

Sonuçta Türk milli takımındaki bütün boksörler sakatlanır.

Antrenör, “adamlar bizi kum torbası niyetine kullandılar” diye açıklama yapar.

Demek ki kendisi başka bir şey olacağını bekliyordu!

İkinci örnek, su topu milli takımından…

Rusya’da yapılan 19 yaş altı kadınlar su topu Avrupa şampiyonasında Türkiye Rusya’dan 37 dakikada 51 gol yer.

Su topu tarihindeki en farklı sonuçlardan birisine ters yönden ulaşmak Türk milli takımına nasip olur…

Takım antrenörü 51-1’lik mağlubiyetin ardından yaptığı açıklamada, “Normaldir, bunda abartılacak bir şey yok” der.

Ve ekler: “Siz bizi önümüzdeki yıllarda görün!”

Üç tarafı denizle çevrili olmasına karşın denizcilikle ilişkisi bulunmayan bir milletin erkekleri de yüzme sporunda neredeyse yokturlar.

Üçüncü örnek futboldandır.

Kadın milli futbol takımı, dünyanın önde gelen kadın futbol takımlarından birisi olan Almanya ile yaptığı maçı 10-0 kaybeder.

Milli takımın bünyesinde kadın futbolunu Almanya’da öğrenmiş futbolcular da bulunmaktadır.

Bundan daha da ilginç olan ise, maç öncesinde “Almanya’dan sürpriz puan almak” hesaplarının yapılmasıdır.

Sonuçta Türküz, büyüğüz…

Puan alacağız derken açık farkla yenilebiliriz, ama aldırmayız…

Yeneceğimizin rüyasını bile görsek bu bile yeterli olmaktadır.

Son olarak PKK ile ordu arasındaki savaşa geleceğim…

Bir ülkenin değişik alanlarda kendini rezil etmesi bütünsellik gösterir.

Rezalet tek alanla sınırlı kalmaz.

Habere göre; gerilla çatışma bölgesi yakınlarındaki bir karakola baskın düzenliyor. Gerillalar karakola giriyorlar ve 20 dakika kadar da arama yapıyorlar.

Yapılan aramada ele geçirilen dökümanlar ve kişisel eşyalar kanıt olarak gösterildiler.

Savaş bu, başarısız olabilirsiniz, kayıp verebilirsiniz.

Ancak büyük bir güce sahip olduğu söylenen Türk ordusu, 28 yıllık savaşın ardından, üstelik de çatışmaların olduğu bir bölgede böyle bir duruma düşüyorsa, bunun adına sadece rezalet denilebilir.

Başka bir ülkede böyle bir durum ortaya çıksaydı ilgili ordu komutanından Genelkurmay Başkanı’na ve hatta Milli Savunma Bakanı’na kadar çok sayıda sorumlu istifa etmek zorunda kalırdı.

Bizde ise aldıran yok!

Olur böyle şeyler, abartmayın…

Sonuçta çok yeni bir şey de olmuyor…

1974 yılında Kıbrıs işgal harekatı sırasında kendi savaş gemisini tanımayıp havadan bombalayarak batırmış bir ülkeyiz ne de olsa…

Çaresi basit: kimse duymasın diye yıllarca yayın yasağı konuldu.

Artık mızrak çuvala sığmıyor ve Türk ordusu; askeri darbede, işkence yapmakta, insanları hapse atmakta gösterdiği başarıyı savaşmakta gösteremiyor.

Aziz Nesin’in yıllar önce dediği gibi:

Bu ülkede her şey olunur, ama rezil olunmaz!

 

NOT: Yarın sitede bir yazı yer alacak. Daha sonra seyahatte olduğum için hafta sonu yazı yer almayacak.