Herkes bir şeyler ister, istiyor. Ama çoğu insan maalesef bu istediğini nasıl yapabileceği konusunda azçok bile olsa açık bir fikre sahip bulunmuyor.

Ne istediğinizi biliyorsanız, ama o istediğinizi nasıl yapabileceğiniz konusunda yaklaşık da olsa bir fikriniz yoksa, ne istediğinizin de fazla önemi yoktur.

O istek, istek olarak kalır, gerçekleşemez.

Bu gerçekleşememe durumu birkaç nedenle ortaya çıkabilir:

İlk olarak, ki çok rastlanılan bir durumdur, insanlar konuşurlar ama yapmazlar. Konuşmak, onlar için bir çeşit yapmak demektir. Duygularını tatmin ederler ve orada bırakırlar.

İkinci olarak, isteklerinizi yapmaya girişirsiniz ve daha ilk adımlarda başarısızlıkla karşılaşırsınız. Bir bölüm insan da bu aşamada bırakır. Başarısızlıktan öğrenip yeniden yapmayı denemez. Bütün hayatları başarılı olmak üzerine kurulmuştur. Başarısızlığı kaldıramazlar ve bırakırlar.

Bir işe gireceksiniz ve hep başarılı olacaksınız!

Nerede o bolluk!

Kaybetmesini bilmek gerekir. Kaybetmesini öğrenmemiş bir insan hayatta pek bir şey öğrenmemiş demektir.

Kaybedebilirsin, hatta düşecek kadar kötü de kaybedebilirsin.

Kalkmasını bileceksin, eksiklerinden ve hatalarından öğrenmesini bileceksin, kendini tamamlayacaksın ve devam edeceksin.

Belma’ya yazdığım mektupları bilgisayara geçerken alıntı yaptığım ilginç bir söze rastladım:

“Dünya bir çiledir. Ondan bir şey isteyen köpeklerle boğuşmaya hazırlıklı olmalı.” (Hz. Ali)

Dünya bence çile değil, ama güzel bir söz…

Üçüncü olarak; mektuplarda tartıştığım bir konu ve demek o zaman da zihniyetim aynıymış. Belma, “elimizden geleni yaptık” diyor. Evet, yaptık. Ama bir değerlendirme burada duramaz. Elimizden geleni yaptık ama istediğimize ulaşabildik mi? Sadece emek harcamak bir şeyi değerli kılmaz. Sonuca da ulaşmanız gerekir. Ulaşamadı iseniz, neden ulaşamadığınızı düşünmeniz ve çözüm yolları bulmanız gerekir.

İnsan istediği her konuda sonuca ulaşamayabilir. Koşullar uygun değildir, sonuca ulaşmak sadece kendisine bağlı değildir ve öteki nedenler…

Ama bunları zamanında ve iyi değerlendirebilmesi gerekir.

Bu site başarılı oldu, büyük ilgi gördü ve görüyor.

Çünkü yaptık, başarılı olduk…

Sol o kadar kötü durumda ki, başarı hemen dikkat çekiyor.

Maalesef çok sayıda insan halen bu durumda…

Elini neye atsa kuruyor, başaramıyor, sonuca gidemiyor ve bir türlü de öğrenmiyor.

Tersine öğrenmeye karşı da direniyor.

Kendisi bilir, ne yapalım.

2012 geride kalıyor, 2013’e giriyoruz…

Site devam edecek…

Teorik içerikli yazıların daha fazla ilgi gördüğü bir döneme girdik gibi görünüyor.

Eskiden pek okunmayan bu tür yazılar şimdi daha fazla okunuyor.

Teorik içerikli yazı denildiği zaman, Belma’nın güzel deyimiyle, “bir sürü fikre resmi geçit yaptıran yazı” olarak düşünmemek gerekir. Belirli bir sistematiği olan, söylenenleri tekrar etmekle yetinmeyen, yeni şeyler söyleyen ve bu söylediklerini de temellendirebilen yazılardan söz ediyorum.

Bu tür yazılara daha fazla ağırlık vermeye çalışacağım.

Daha da üretici olacağımız bir yıl dileğiyle…

Site redaksiyonu adına bütün yazar ve okurlarımızın yeni yılını kutlarız.

Biz yapabilenlerdeniz…

Sadece istemeyiz, yapabiliriz de…

Ve bu ne büyük bir mutluluktur…

2013 hepimiz için daha da iyi bir yıl olsun…