Duruma göre değişiyor ama genellikle unutmak iyi bir şey değildir. Örneğin insanın kendi söylediklerini dahası iddia ettiklerini unutmaması gerekir. Siz unutabilirsiniz ama başkaları unutmayabilir ve hatırlatıverir.

Bilgisayarın deposunda bir sürü yazı ve oradan buradan alınıp konulmuş bilgi birikmiş. Bunları temizlerken bir tanesini görünce güldüm.

Tarihi belli değil ama yaklaşık üç yıl önce yazılmış denilebilir.

Mihrac Ural, Toroslar ile Binboğalar arasında ittifaktan söz ediyor.

Başka bir deyişle Arap ve Kürt halkı arasındaki ittifaktan…

Böyle bir ittifak hiç olmuş mu, olmuşsa nerede olmuş; burası önemli değil canım…

Bu ittifak olacak bir gün inşallah…

Toroslardan kastettiği Adana ve Hatay’daki Araplar…

Gerçi Adana’daki bir bölüm Arap kökenli kişi yayınladığı bir bildiride, “hükümetin teröre karşı mücadelesinde yanında olduklarını” beyan etmişti, ama olsun.

Suriye’deki Kürtlerin durumundan ise hiç söz etmeyin.

Ne, Suriye’de Kürtlerin yüzde 40’ının vatandaşlığı bile yok mu!

Külliyen yalandır. Bunu söyleyen derin devlet elemanıdır!

Kendini Arapların önderi sanan Mihrac Ural ile Abdullah Öcalan arasında ittifak olacaktı.

O sırada Mihrac Ural’ın Abdullah Öcalan’a yönelik suikast teşebbüsüne katıldığı daha ortaya çıkmamıştı.

Ne oldu bu saptamalar?

Ne oldu Arap-Kürt ittifakı?

Suriye’de gelişen Esad yanlıları ile Kürtlerin savaşı var.

Kürtler bazen Esad’a karşı savaşanlarla da savaşıyorlar.

Her durumda böyle bir ittifak yok ve olacak gibi de görünmüyor.

Kastro’nun Havana’ya girdiği gibi halkın önünde Antakya’ya girecek olan Mihrac Ural şimdi kuyruğu kurtarmanın derdine düşmüş durumda…

Bu kadar aptalca palavralara, sallamalara kanan var mı, diye sorarsanız, sayısı hayli azaldı ama yok denilemez.

Anlatmıştım ama bir kere daha anlatayım:

Adana’da 500 kişiyi dolandıran bir kişi mahkemeye çıkmış.

Hakim sormuş:

“Utanmadın mı bu kadar kişiyi dolandırmaya?”

“Memleket keriz doluysa ben ne yapayım hakim bey!”

Adam çok da haksız değil hani…