Şuanda 148 konuk çevrimiçi
BugünBugün4284
DünDün3402
Bu haftaBu hafta12008
Bu ayBu ay12008
ToplamToplam10480432
AKP ve irrasyonellik PDF Yazdır e-Posta


İrrasyonelliğin tersi olan rasyonellik, kısaca, bazı saptamalar doğruysa, bunların zorunlu sonucu olarak başka bir saptama ya da saptamalar da doğrudur anlamına gelir.

Mantık kitaplarında kullanılan örneği tekrarlayayım:

Bütün insanlar ölümlüdür.

Sokrat bir insandır.

Dolayısıyla Sokrat da ölümlüdür.

Eğer ilk iki cümle gerçek ise, üçüncüsü de zorunlu olarak gerçek olmalıdır.

Rasyonel düşünme ve sonuç çıkarmanın bu basit örneği daha karmaşık şekillerde hayatın değişik alanlarında uygulanabilir.

Bu uygulama gerçek olan cümlelerden gerçek olmayan sonuca varılmasıyla da sonuçlanabilir. Bu durumda gerçekliğin farklı unsurları arasındaki bağlantı kopmuş demektir. Gerçek olanlardan hareket edilmekte ama beklenmeyen, olmaması gereken bir sonuca ulaşılmaktadır.

Örnekleyecek olursak:

1. Yıllarca Kürtçenin farklı özelliklere sahip bir dil olduğu kabul edilmedi, ama artık bu aşama geride kalmış, Kürtçe kendisini kabul ettirmiştir. Türklerin olduğu gibi Kürtlerin de kendi dilleri vardır.

2. Kürtçe üzerindeki yasaklar –tümüyle olmasa bile- kalkmıştır. Kürtçe kitap ve dergi yayınlanabilir, televizyon yayını yapılabilir, sadece bireyler arasında değil kalabalık önünde de Kürtçe konuşulabilir.

3. ROJ TV bir Kürt televizyonudur. Aralarında Kürtçe ve Türkçenin de bulunduğu dillerde yayın yapmaktadır.

İlk üç madde gerçek ise, sonraki maddenin ROJ TV’nin yasaklanmasını istemek olmaması gerekir. İlk üç maddenin sonucu bu değildir.

Gerçekte ise böyle bir sonuç ortaya çıkmıştır: Başbakan Erdoğan Danimarka ziyareti sırasında ROJ TV’nin yayın lisansıyla ilgili olarak gerekenin yapılmasını istedi.

Rasyonel düşünce çerçevesinde ya ilk üç maddeden en az birisinin ya da sonucun yanlış olması gerekir.

Gerçek durum ise böyle değildir. Hem ilk üç madde hem de bunlara uymayan sonuç gerçektir.

Bunun gibi verilebilecek başka örneklerden de çıkarılabilecek sonuç şudur:

AKP rasyonel düşünce ve davranışa sahip bir parti değildir.

Başka bir deyişle, bazı şeyleri yapması, bunların zorunlu gibi görünen sonucunu da yapması gerektiği anlamına gelmez.

AKP’nin ve Başbakan’ın düşünce ve eylemlerini tek tek değerlendirmek gerekir.

Bunları yaptılar, demek ki şunları da yapacaklar, denilemez.

AKP ve Başbakan’ın düşünce ve eylemlerini neden-sonuç mantığı çerçevesinde değerlendirmemek gerekir.

Bu neden-sonuç ilişkisi kendi kafamızda olabilir, ama bu durum gerçekte de olacağı anlamına gelmez.

Bir yandan barıştan söz eder, diğer yanda operasyonları sürdürebilirsiniz.

İlkini söyleyenin ikincisini yapmaması gerekir, ama bu neden-sonuç ilişkisi bizim kafamızda vardır ve gerçeklikte de olması gerekmez.

AKP ve Başbakan’ın söylemleri ve eylemleri neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde değil, bu ilişkiden gösterilen sapmalar ve bunların nedenleri bağlamında değerlendirilmelidir.

Çok sayıda insanın barış istemesi, bu yönde atılan adımlara sevinmesi ama büyük bir de güvensizlik içinde olması bu nedenledir.

Barış ihtimalinin güçlenmesinin normal olarak çok kişiyi rahatlatması gerekirken, gerçek durum böyle değildir. Bir yanda sevinç diğer yanda ise büyük bir tedirginlik var.

Herkes hükümetin atacağı adımları merakla bekliyor.

AKP ve Başbakan için, şunları söylediler, demek ki bunları yapacaklar, türünden rasyonel bir mantık kurulamayacağı bugüne kadar çok sayıda örnekle görüldü.

AKP ve Başbakan rasyonel değil, irrasyoneldir.

Ya da onların kendilerine ait başka bir rasyonalitesi vardır ve bizimkine uymamaktadır.

Bu durum silahların sürekli olarak susması konusunda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da sorun olacaktır.

Ne yapacağını bilemediğiniz ya da gelecekteki hareket çizgisi konusunda kuşku içinde bulunduğunuz bir tarafla nasıl anlaşacaksınız?

Barış konusundaki gelişmeler sevindirici olmakla birlikte sürecin ilerlemesi için gerekli güven ortamı henüz oluşmamıştır.

Mevcut ortam oldukça kırılgandır.

AKP’nin ve Başbakan’ın rasyonelliğe doğru, neden-sonuç ilişkisine doğru ilerlemesi gerekiyor.

Şunları söylemiş isek, bunları yapacağız demektir ilişkisini gerçekleştirmeleri gerekiyor.

Barıştan söz eden, bunun için gerekli adımları atmalı ve tersi yönde hareket etmemelidir.

Beklenen budur.

Bakalım, göreceğiz.