Şuanda 140 konuk çevrimiçi
BugünBugün4697
DünDün3402
Bu haftaBu hafta12421
Bu ayBu ay12421
ToplamToplam10480845
Suriye; yolun sonuna doğru... PDF Yazdır e-Posta


Suriye’de geçtiğimiz Mart ayında en az 6 bin kişi hayatını kaybetmiş.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi yaşanılan kayıpyar konusunda en güvenilir kuruluş olarak kabul ediliyor.

6000 kişi asgari rakam çünkü ülkenin her yanından sağlıklı haber alınamadığı gibi gerek ordunun gerekse de isyancıların doğru rakamlar vermedikleri düşünülüyor.

Bir ayda 6000 ölü demek, günde ortalama 200 ölü demek…

Suriye’nin nüfusu Türkiye’nin üçte biri olduğuna göre, bu rakam Türkiye için günde ortalama 600 ölü demek…

Bizde bir ay boyunca çatışmalarda her gün ortalama 600 kişi ölse ne olur dersiniz?

Düşünmek bile zor…

Suriye’deki Mart ayı ölü sayısının dikkat çekici bir yanı daha var.

İlgili kuruluşun yaptığı açıklamaya göre 1486 asker ve 1464 isyancı ölmüş.

Ölü sayısının geriye kalan kısmını siviller oluşturuyor.

İsyancıların safında ölenlerin 588’i Suriye uyruklu değil. Başka bir deyişle ölenlerin yüzde 40’ı yabancı uyruklu…

Peki geriye kalan yüzde 60 kim?

Onlar Suriye vatandaşı ya da rejime karşı ayaklanan halkın bir bölümü…

Bu rakamlar, “Suriye’de çatışma dışarıdan gelenler tarafından çıkarıldı ve sürdürülüyor“ belirlemesinin yalan olduğunu gösteriyor.

Bu anlayışa göre, Suriye halkı rejime sadıktır, çatışmalar dışarıdan bu ülkeye sokulan emperyalist ajanlarının işidir.

Rakamlar ise böyle söylemiyor.

Suriye’de iki yıldır süren çatışmalara dışarıdan herkes karışıyor.

Sadece Türkiye ve Suudi Arabistan değil, Irak’taki Şii milisler ile İran’dan gönderilen askeri danışmanlar da karışıyor.

Bunların ne kadarı savaşta düşmüş, sayı verilmemiş…

Birkaç ay önce İranlı askeri danışmanlardan öldürülenler olduğu yazılmıştı, gerisini öğrenemedik.

İki yıldır süren savaşta en az 60 bin kişinin öldüğü, gerçek rakamın ise bunun hayli üzerinde olduğu belirtiliyor.

Kadınlara tecavüz her iki tarafca da savaş politikası olarak kullanılıyor.

Geçenlerde Lübnan’daki Birleşmiş Milletler gözlemcisi bu ülkeye sığınan çok sayıda Suriyeli arasında tevavüz edilmiş kız çocuklarının da bulunduğunu açıklamıştı.

Suriye’deki halk ayaklanması sürerken ülke artan oranda tahrip oluyor.

Esad’ın savaşı kazanma şansı gittikçe azalıyor.

Sonuçta kim kazanırsa kazansın yıkılmış ve mahvolmuş bir ülke ile karşı karşıya kalacak…

Esad bir atraksiyon daha yaparak, ülkede fidye karşılığında insan kaçıranlar için af ilan etti. Kaçıranlar kaçırdıklarını serbest bırakırlarsa cezai takibata uğramayacaklar…

Sayı bilinmiyor ama ülkede binlerce kişinin fidye almak için kaçırılması söz konusu…

23 milyonluk bir ülkede (bunun bir milyonu şimdiden göçmen olmuş durumda) binlerce kişi fidye için kaçırılmış ise, bu ülkede devlet yok demektir. Ya da devlet otoritesi paralize olmuş demektir.

Böyle bir devletin çıkardığı affı kim takar diye sorabilirsiniz.

Haklı bir soru olur…