Mihrac Ural, değişik yayın organlarına verdiği beyanatlara göre, adil yargılama yapılması şartıyla Türkiye’ye gelmek istiyormuş.

Her zaman söylerim; bu adamın hayatı yalan ve palavradır.

GELEMEZ, MÜMKÜN DEĞİL!

Siz onun sadece Reyhanlı katliamındaki rolü nedeniyle mi yargılanacağını sanıyorsunuz.

Reyhanlı’ya gelinceye kadar daha neler var…

Saymaya çalışayım:

Birincisi: Vatana ihanet ve yabancı bir istihbarat örgütü adına çalışmak…

Bu ülkenin devrimci hareketi içinde olup da 1980 sonrasında Suriye’de bir süre kalmak zorunda kalmış olanların büyük bölümü Mihrac Ural’ın Muhabarat ile çalıştığını bilir.

Bu konuda şahitlik yapacak çok sayıda insan var.

Mihrac Ural, buyur gel…

İkincisi: 12 Eylül 1980’den kısa süre sonra Adana’da Ali Çakmaklı’nın öldürülmesi.

Herkes faşizme karşı direniş konusunda çabalarken Mihrac Ural ve adamları rakip gördükleri bir devrimciyi ortadan kaldırmaya yönelmişti.

Ali Çakmaklı’nın idam fermanı olan ve O’nu MİT ajanı olmakla itham eden bildiriyi Adana cezaevinde iken sen yazmadın mı?

Şahit mi, o sırada seninle aynı cezaevinde bulunan aynı örgütten insanlar…

Gel Mihrac Ural gel, bekleniyorsun…

Üçüncüsü: Müntecep Kesici’nin sana muhalefet olduğu için Kasım 1982’de Lazkiye’de öldürülmesi…

Örgüt militanlarının içinde, muhaliflerin için “onları izmarit gibi ezeceğim” diyen sen değil misin?

Müntecep Kesici’yi öldürenin gözaltına bile alınmamasını Cemil Esat ve Muhabarat vasıtasıyla sağlayan sen değil misin?

O sırada var olan Faşizme Karşı Birleşik Direniş Cephesi, senin “kaza oldu” açıklamana inanmayıp ihtar cezası vermedi mi?

Gel Mihrac Ural gel, bekleniyorsun…

Bu olayların hepsinin şahitleri var.

Öldürdüğün diğer üç devrimci Hanna Maptunoğlu, Zihni Alan ve Gökhan Sac için de şahit bulunur mu, bilemiyorum.

Mümkündür ki bulunur.

Reyhanlı katliamı nedeniyle yargılanman bundan sonra gelir.

Bunları sen de biliyorsun.

Suriye’den kaçacaksın ama nereye gidebilirsin ki?

Kırmızı bültenle aranıyorsun…

Sana söz veriyorum:

Git Türkiye’ye, yargılanman sırasında Avrupa’dan gözlemci bir heyetin orada bulunması için elimden geleni yapacağım.

Adil yargılanmanı ben de istiyorum, ama suçların o kadar açık ki…

Haydi Mihrac Ural, palavracılığı bırak da git Türkiye’ye…