Çok yoğun bir haftayı geride bıraktık. Geçtiğimiz Pazar gününden Cumartesi gününe kadar sitenin ziyaretçi sayısı yuvarlak sayıyla 40 bin kişi oldu.

Reyhanlı katliamıyla ilgili değişik yazılar birbirini izledi. Değişik yayın kuruluşlarının talebiyle söyleşiler de yaptık.

Sadece yeni yazılanlar değil, sitedeki eski yazıların okunmasında da büyük artış oldu.

Beş yıldır peşinde koştuğumuz önemli amaçlardan birisine daha ulaştık:

THKP-C (Acilciler) adlı örgüt yoktur. Bu örgüt 1988 yılında tarihe karışmıştır.

Acilciler adının, böyle bir örgütünün olmamasının yanı sıra, Muhabarat ile ilişkili olarak kullanılması, Hatay’daki kirli amaçları gizlemek amacıyla örtü olarak kullanılması hepimizi rahatsız ediyordu.

Ulaştığımız sonucun iki bileşeni vardır:

Birincisi: sosyalistler böyle bir örgütün bulunmadığını zaten öğrenmişti.

Son bir haftada ise bu bilgi sosyalistlerin dışına çıktı. Konuyla şöyle ya da böyle ilgili herkes artık böyle bir örgütün bulunmadığını biliyor.

Bu arkadaşlar, eğer ilgileri varsa, sitedeki 2000’e yaklaşık yazıdan şunu öğrenebilirler: Mihrac Ural’ın bu örgütün tarihinde uğursuz ve kirli bir rolü vardır. İç ve dış istihbarat örgütleriyle yaptığı işbirlikleri vardır.

Sosyalistlerin gözünde bu tarih daha önce ortaya çıkarılmıştı.

İkincisi: Baktı ki pabuç pahalı, Mihrac Ural da bu örgütün yıllardan beri bulunmadığını kabullenmek zorunda kaldı.

Herkes bildikten sonra kendisinin kabul edip etmemesi önemli değildi, ama etmek zorunda kaldı.

Bundan sonra ne yapar, bizi ilgilendirmiyor.

Muhabarat ile birlikte çalışmasını sürdürür mü, ajanlık faaliyetlerine farklı türden devam mı eder, Suriye’de yapılan karşılıklı katliamların bir tarafında daha da aktif olarak yer mi alır?

Acilciler adını kullanamadıktan sonra ne yaptığı bizi ilgilendirmiyor.

Bu kişi tarihimizden dışlanmış birisidir. Tarihimiz ya da adımızla ilgili yeni bir faaliyete girerse cevabını şimdiye kadar olduğu gibi yeniden alacaktır.

Bunun dışında ne yaptığı bizi ilgilendirmiyor.