Şuanda 148 konuk çevrimiçi
BugünBugün4704
DünDün3402
Bu haftaBu hafta12428
Bu ayBu ay12428
ToplamToplam10480852
İstanbul 21 PDF Yazdır e-Posta


Yazının başlığı Stuttgart 21’den esinlenerek konuldu.

Almanya Demiryolları İşletmesi ve bu kentin bulunduğu Baden Württemberg eyalet hükümeti ortaklaşa olarak kente yeni bir gar yapılmasına karar verir. Bu karar uyarınca kentin merkezi önemli oranda değişecektir.

Ne var ki, Stuttgart’ta yaşayanların bir bölümü bu plana karşıdır ve durdurulmasını isterler, ama dinleyen yoktur. Karar alınmıştır ve yapılacaktır.

Polis bir protesto yürüyüşüne oldukça sert müdahalede bulunur, yaralananlar olur.

Almanya’nın değişik kentlerinde Stuttgart eylemcileriyle dayanışma için gösteriler yapılmaya başlanır.

Federal Hükümet (Hıristiyan Demokratlar ve Liberaller) konunun taraflar arasında görüşülmesi için bir arabulucu tayin ederler. Heinrich Geissler de Hıristiyan Demokrat partidendir ama herkesin kabul edebileceği bir isimdir.

Yeni gar yapımı görüşmeler süresince durdurulur.

Geissler henüz görüşmeler sürerken ilk konucu açıklar:

Bir kentte önemli bir imar projesi hayata geçirilecekse, orada yaşayanların fikrinin sorulması gerekir. Kimseye sormadan yaşanılan yerde önemli değişiklik yapmak eskidendi, artık böyle yapılmaması gerekir.

Kimse itiraz etmez.

Bir süre sonra Stuttgart’ın da bulunduğu eyalette eyalet parlamento seçimi yapılır ve iktidardaki Hıristiyan Demokratlar önemli oy kaybına uğrarlar.

Eyalet tarihinde ilk kez direnişe destek olan Yeşiller en büyük parti olurlar.

Eyalet başbakanı Yeşiller’den olur ve SPD ile koalisyon hükümeti kurarlar.

Sol Parti iş işten geçtikten sonra Stuttgart’taki direnişin önemini anlayacaktır.

İstanbul Taksim’de olan da başlangıç olarak Stuttgart’ın benzeridir.

Sadece benzeridir çünkü Stuttgart’ta bu denli polis şiddeti yaşanmadı.

Taksim kentin önemli bir alanı ve kimsenin fikrini sormadan alanın neredeyse tamamını değiştirmek istiyorlar.

Taksim’in sembolik bir önemi de var:

Burası 1 Mayıs 1977’de ülkenin tarihinde gördüğü en kitlesel 1 Mayıs’ın yapıldığı ve 34 kişinin hayatını kaybettiği bir alan…

Bu katliamın gerçek failleri aradan geçen 36 yıla karşın ortaya çıkarılamadı.

“Taksim’i işgal et” sloganıyla Gezi Parkı’nın tahrip edilmesine karşı direnen insanlar, bu ismi yine Almanya’dan ama Frankfurt’tan almışlar.

Blockupy adıyla geçtiğimiz yıl bu kentte bulunan Avrupa Merkez Bankası günlerce bloke edildi.

Eylemin sonunda yapılan büyük yürüyüşe yaklaşık 25 bin kişi katıldı.

Sol örgütlerden sendikalara kadar geniş bir kesimin destek verdiği bir eylemdi Blockupy…

“İnsanları kurtarın, bankaları değil” sloganıyla eylem bu yıl tekrarlanıyor.

Eylemin asıl amacı, ekonomik krizin yükünün çalışanlara yıkılmasına karşı çıkmaktır.

Bugün, 1 Haziran Cumartesi günü Frankfurt’ta Blockupy eylemi yeniden başlıyor ve bu amaçla büyük bir de yürüyüş yapılacak.

Kentte bunlar olurken belediye ve polis ne yapıyor dersiniz?

Belediye diyorum çünkü Almanya’da valilik yoktur. Belediye başkanı vali gibidir.

Polis düzensizliği önlemek dışında önemli bir girişimde bulunmadı.

Kent yönetimi (Hıristiyan Demokratlar ile Yeşiller koalisyon hükümeti) eylemcilerle görüştü. Neyin yapılıp neyin yapılamayacağı konuşuldu, sonunda anlaşıldı.

Bu yılki eylemde de önceki yılkine benzer bir akış bekleniyor.

Almanya’dakilerin adı Hıristiyan Demokrat…

AKP de kendisini Müslüman Demokrat olarak görür…

Ne kadar demokrat olduğu görülüyor.

İnsanlarla konuşmak, görüşlerini almak yerine saldırmak ve bu saldırıyı da mazur göstermeye çalışmak demokratlıktan başka her şeye benziyor.

AKP’nin bu tutumu nedeniyle gelecek yıl yapılacak seçimi kaybedeceğini sanmıyorum.

Oyları azalabilir ama kaybetmez gibi görünüyor.

Daha önemli olan ise, büyük kentlerdeki insanların bir bölümünün “yeter artık” diyerek sesini çıkarmaya başlamasıdır.

Taksim’dekilerin yalnız bırakılmaması ve değişik kentlerde dayanışma eylemleri yapılmasıdır.

Bu aşamada yeterince büyük olmayabilirler…

Önemli değil…

Başlanmıştır…

Eskiden beri bilinir:

Bu ülkenin büyük kentleri hareketlenirse iktidarı daha da zor günler bekliyor demektir.