Önce aşağıdaki haberi okuyalım:

Radikal.com.tr - BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in Gezi Parkı olayları nedeniyle DTK'ya yönelttiği eleştiriye Eş Başkan Ahmet Türk'ten yanıt geldi. t 24'ten Helin Alp'e konuşan Türk,  Önder'in, Nuçe TV'de söylediği, " Türkiye yanıyor, dünyanın en büyük isyanlarından biri... DTK tek cümleyle destek açıklaması yapmadı" sözlerini eleştirdi. Ahmet Türk, şöyle konuştu, "Sırrı Süreyya Önder'in dün yaptığı konuşmayı duydum. DTK Eş Başkanımız sayın Aysel Tuğluk ve ben kişisel açıklamalarda bulunduk. Aynı zamanda DTK olarak da Gezi Parkı'ndaki demokratik talepleri desteklediğimizi üç defa yazılı açıklama yaparak kamuoyuna açıkladık.
Gezi Parkı eylemlerindeki halkın tepkisinin, hükümete, 'günlük yaşamımıza karışmayın' ve 'her şeyi biz biliriz' tavrına yönelik olduğunu söyledik. Ancak, defalarca açıklama yapmamıza rağmen Sırrı Süreyya Önder'in Nuçe TV'de yaptığı açıklamayı doğru bulmuyorum." 

Ahmet Türk hem doğru söylüyor hem doğru söylemiyor demek gerek…

Henüz Taksim bile ortada yokken, Gezi Parkı söz konusu iken, kendi milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder’i yalnız bırakan onlardı.

Önder, eylemin sembolü haline gelmişti ama arkasında yeterli destek yoktu. Destek veren bir bölüm BDP’li de BDP’nin genel çizgisinin hilafına kendisine destek vermişlerdi.

Sırrı Süreyya Önder yıkım ekiplerini durdurduğu zaman BDP sanki bir şey olmamış gibi davrandı.

Hemen ardından Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın eylemlere katılanları Ergenekoncu olarak nitelendirmesi geldi.

Olaylar iyice büyüyüp yayılınca BDP ve sonra DTK vahim hatasını düzeltmeye çalıştı, ama artık zaman geçmişti.

Durumu gerçekçi olarak analiz edip yapılan vahim hatayı görmek yerine, “biz destek olduk“ gibi açıklamalar yapmak inandırıcı olmuyor.

Taksim ve sonrası iki halkı yakınlaştırmadı, uzaklaştırdı.

Evet, Kürt halkının yıllardan beri çektikleri daha iyi anlaşıldı, ama aradaki büyük mesafe de açıkça görüldü.

Belki aynı kelimelerle konuşuluyor ama aynı kelimelerden başka içerikler anlaşılıyor.

BDP’de ayrışma görülüyor.

Ahmet Türk bunun nedenleri üzerinde durursa daha iyi olur…