Şuanda 51 konuk çevrimiçi
BugünBugün4617
DünDün3402
Bu haftaBu hafta12341
Bu ayBu ay12341
ToplamToplam10480765
Che Guevara'nın ardından... PDF Yazdır e-Posta


Che Guevara 46 yıl önce, 9 Ekim 1967’de, yaralı yakalandıktan sonraki gün öldürüldü.

Che’nin sağ bırakılması mı öldürülmesi mi gerektiği bir süre Bolivya gizli servisi ve CIA arasında sorun oldu. Sağ kalırsa mahkemeye çıkacak ve dünyanın gözü önünde siyasi savunma yapacaktı. Ek olarak hapsedildiği yerin Küba destekli silahlı kişiler tarafından basılması da kuvvetli bir ihtimaldi. Bu nedenle öldürülmesine karar verildi. İki eli kesildi ve bunlar daha sonra Küba’ya gönderilecekti. Cesedi de askeri bir havaalanının pistinin altına gömüldü.

Che’nin cansız bedeninin başında bir grup asker ve sivil fotoğraf çektirir. Bunlardan sırıtan ve ince bıyıklı olanı Bolivya gizli servis başkanıdır. Bu kişi daha sonra Almanya’da Hamburg konsolosu olarak atanır. Dört yıl kadar sonra kendisinden söyleşi için randevu alan bir kadın gelir. Üç kurşunla konsolosu öldürür ve kaçar. Bolivya’ya geri döner. Bu kadın Alman asıllı Monika Evtl’dir. Babası Nazi Almanya’sında tanınmış bir fotoğrafçı ve film yapımcısıdır. NSDAP üyesi değildir ama Nazilerle arası hep iyi olmuştur. Yenilgiden sonra ailesiyle birlikte Güney Amerika’ya kaçar.  Evtl, Che’ye hayrandır ve çok sıkı aranmasına rağmen yakalanmaz ve Bolivya’da Che’nin ardından savaşı sürdüren Inti Peredo’nun örgütüne katılır. Savaşta ölür.

Kadın hareketi tarihinde Alman kadınlarına haksızlık edilmiştir denilebilir. Sadece teorik yönleri değil (Rosa Luxemburg), militan yönleri de hayli güçlüdür. Almanya Kızıl Ordu Fraksiyonu’nun kurucuları arasında olan Ulrike Meinhof bilinir ama bu örgütün çekirdek kadrosunda kadınların çoğunlukta olduğu pek bilinmez.

Başka bir yazıda geniş olarak ele alınabilecek bir konu, ama bu yazının konusu değildir.

Che Guevara gerilla savaşçısı olarak bilinir, ama O’nun önemli başka bir yönü daha vardır. Che, devrim sonrasında Küba’da bir süre Sanayi Bakanlığı yapmıştır. Che’nin sosyalizmin insan politikası hakkında önemli görüşleri vardır.

Che’ye göre, koşulların değişmesi, o koşullara uygun insan tipinin ortaya çıkmasını gerektirmez. Che, bu görüşünü, 1960’lı yıllarda SSCB’yi gördükten ve kendi deneyimlerine dayanarak ortaya atar. Üretim araçlarında özel mülkiyetin kaldırılması ve toplumsal alanların buna uygun olarak düzenlenmesi, ek olarak sosyalist eğitimin varlığı, sosyalist insan tipinin ortaya çıkması için yeterli değildir. Sosyalist insan ancak sürekli sosyalist pratik içinde gelişebilir. Başka bir deyişle günlük yaşam da buna uygun düzenlenmelidir.

Nasıl, diye sorulabilir.

Che’nin cevabı, hafta tatillerinde toplum için gönüllü çalışmadır.

Che’nin yaşadığı dönemde hayata geçirilen bu uygulama daha sonra sürdürülmez, çünkü sonuç alınamamaktadır. İnsanların şu veya bu faaliyette gönüllü çalışması, eğer kullanılan teknik geri ise, verimli olmamaktadır.

Che yeterli bir çözüm üretememekle birlikte soruyu doğru sormuştur.

Üretim araçlarında özel mülkiyeti kaldırırsınız, kar için üretime son verirsiniz ve değişik toplumsal alanları buna göre düzenlersiniz, eğitim de sosyalist ilkeler temeli üzerinde yapılır ve böylece sosyalist insan oluşur.

Böyle olacağına inanılırdı, ama böyle olmadığı görüldü.

Che bu gerçeği ilk görenlerden birisidir denilebilir.

Mao da çare olarak Kültür Devrimi’ni savundu ama hiçbir sonuç alınamadı. Mao’nun ölümünün ardından yönetime gelen Deng Xiao Ping başkanlığında Çin Komünist Partisi ülkeyi kapitalist gelişme yoluna sokacaktı.

Komünist Partisi önderliğinde kapitalizm, kimin aklına gelirdi?

Arnavutluk Emek Partisi ve Enver Hoca’dan hiç söz etmesek daha iyi olur.

Şartların değişmesi insanı da değiştirir ama bu durum o değişen şartlara uygun insan tipinin ortaya çıkacağı anlamına gelmez. İnsan değişir ama istenildiği oranda ve istenilen yönde değişmeyebilir.

Sosyalist ülkelerde bu durumun çok sayıda örneğini görmek mümkündür.

Sosyalizm kadının gelişmesi için önemli imkanlar sağladı. Eşit işe eşit ücret, yeterli doğum izni, kadınlar aleyhindeki bütün yasaların düzeltilmesi, eğitimde eşitlik vd. Ne var ki bu durum sosyalizmin farklı da olsa bir erkek toplumu olmasını engellemedi. Bunun için başka bir mücadele gerekiyordu.

Alman Yayınevleri Barış Ödülünü bu yıl Rus bir yazar kazandı: Swetlana Alexijewitsch. Çok sayıda kitabı Almancada yayımlandı. Bunlardan birisi, Savaşın Kadın Yüzü Yok, başlığını taşır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Kızıl Ordu’nun değişik kademelerinde yüz bin kadının savaşması söz konusudur ama tarihte bu kadınlar yoktur. Kitap, bu kadınların bir bölümüyle yapılan söyleşileri içerir.

Che’nin 1960’lı yıllarda dikkat çektiği sosyalist insanın oluşmasındaki önemli sorunun çözümü, daha sonra, bu insanın devrimden önce oluşturulmaya başlanması gerektiği düşüncesiyle çözüldü denilebilir.

Bu çözümün de sorunları olmakla birlikte en azından her şeyin devrim sonrasına ertelenmesine göre daha iyi sonuçlar alınabileceği şimdiden görülebiliyor denilebilir.