Şuanda 133 konuk çevrimiçi
BugünBugün4689
DünDün3402
Bu haftaBu hafta12413
Bu ayBu ay12413
ToplamToplam10480837
Kader utansın ama bizden başkası da yok! PDF Yazdır e-Posta


25 Kasım’da yapılması planlanan Kürt Ulusal Kongresi yeniden ertelenmiş. Beklenen bir gelişmeydi. KPD ile PKK arasındaki çelişkiler hem de sertleşerek sürerken böyle bir kongrenin yapılması mümkün olmazdı.

KPD’nin AKP ile yakın işbirliğini, KPD’nin PYD’ye karşı tutumunu, gelişmeler nedeniyle PKK yöneticilerinin KPD’yi suçlayıcı açıklamalarını tekrarlamayacağım.

Bilineni yeniden yazmak yerine şunu soracağım:

Kürtlerin kendi içlerine dönmesini savunan, bu nedenle HDP’ye kuşkulu yaklaşanlar bu gelişmeye ne diyecekler acaba?

Soruyu başka türlü sorarsam: Ortadoğu’da Türkiye sosyalistlerinden başka kiminiz var?

Türkiye sosyalistleri arasında –kendilerini sosyalist saydıkları için ben de öyle diyorum- ulusalcılar da var ama Kürtlerle eskiden beri dayanışma içinde olmuş, bunun için bazen ağır bedeller ödemiş kesimler de var.

Türkiye sosyalist hareketi zayıftır, doğru, ama Ortadoğu’da sizinle dayanışma içinde olmuş bu insanlardan başka kiminiz var?

Bazı kişiler Kuzey Kürtlerinin Türkiye sosyalistleriyle birlikte olmaya özen göstermesini Öcalan’ın çabasına bağlıyorlar. Evet, burada Öcalan’ın ciddi bir rolü bulunuyor ama Öcalan objektif bir temel üzerinde hareket ediyor. Kuzey ve Güney Kürtleri arasındaki anlaşmazlıkların kolayca çözümlenemeyeceğini PKK içindeki Barzanicilerden daha iyi biliyor.

Kürt Ulusal Kongresi bile düzenlenemezken nasıl daha fazla Kürtleşeceksiniz, söyler misiniz?

KPD ile çelişkilerin oldukça derin olduğunu ve Kürt ortak paydasında birleşmekle herhangi bir çözüm üretilemeyeceğini görmeniz gerekir.

Kuzey Irak Federe Yönetimi ya da Güney Kürdistan kurulduktan sonra Almanya’da değişik okulları bitirmiş çok sayıda Kürt buraya gitti. Kendilerine sağlanan olanaklar da fena değildi: 500-1000 Dolar aylık maaş ve ev tahsis ediliyordu. Buna rağmen gidenlerin önemli bir bölümü, “Kürdistan buysa Almanya’da sürünmeye razıyım” diyerek geri döndü.

Orada yolsuzluğu, keyfi yönetimi, baskının çeşitli biçimlerini gördüler ve buna dayanamayıp döndüler.

Güney Kürdistan’da kadınların toplumsal statüsünün Kuzeydekilerle karşılaştırılamayacak kadar geride olduğunu herhalde biliyorsunuz.

Burada kadın sünnetinin yaygın olduğunu da biliyor olmalısınız.

Ulusal Kongre ile ilgili anlaşmazlık konularından birisinin eşbaşkanlık sistemi olması rastlantı değil. Güney Kürdistan’da kadının statüsü nedir ki de KPD Kongre’de eşbaşkanlık sistemini kabul etsin? Eşbaşkanlık sistemi KPD’nin toplumsal örgütlenmesine açık bir saldırıdır. Güney Kürdistan’da toplumsal hayata bile doğru dürüst katılamayan kadın, tabii ki Kürt Ulusal Kongresi’nde eşbaşkan olamaz.

Böyle bir Kongre Diyarbakır ya da en büyük Kürt kenti İstanbul’da toplansaydı, böyle bir şey tartışma konusu bile olmazdı.

Kuzey Kürdistan Kürtlerinin Ortadoğu’da en iyi geçinebildikleri, ilişkilerinin en iyi olduğu Türkiye sosyalist hareketidir.

İran’da ve Arap ülkelerinde bu düzeyde sosyalist bir hareket bile yoktur.

Öcalan’ın PKK-KCK ve BDP içindeki önde gelen isimlerin Türkiye sosyalist hareketiyle iyi ilişki kurulmasına bu kadar dikkat etmelerinin nedeni, kendi öznel istekleri değildir.

Onlar mevcut durumu gerçekçi biçimde görüyorlar.

Kimlerle birlikte yürüyebileceklerini değerlendiriyorlar ve buna göre hareket ediyorlar.

Kuzey Kürtlerinin –Rojava ile birlikte- Türkiye sosyalist hareketinin zayıf da olsalar  bir bölümünden başka birlikte yürüyebilecekleri bir güç Ortadoğu’da bulunmuyor.