Şuanda 155 konuk çevrimiçi
BugünBugün4711
DünDün3402
Bu haftaBu hafta12435
Bu ayBu ay12435
ToplamToplam10480859
Tencere tava, hep aynı hava PDF Yazdır e-Posta


 

İki ile üç yıl kadar oluyor. Sayısını bilmediğim kadar sitede kopyalanarak yayınlanan bir yazı yazmıştım: PKK ve Taraf. Abdullah Öcalan ve PKK ile ilgili olarak önemli söylem değişikliği vardı. Öcalan için artık “terörist başı” ya da “bebek katili” gibi isimler kullanılmıyor, “Sayın Öcalan” deniliyordu. Benzer bir isimlendirme değişikliği PKK için de söz konusuydu. İnsan ve örgüt hakkında adı kullanılarak görüş belirtiliyordu.

O yazıda bunun önemli bir dönüm noktası ve mücadelenin yeni bir aşaması olduğunu belirtmiştim. Mücadelede az buçuk kafası çalışan herkes gidişatın iyi olmadığını görür, başarısız yöntemlerinden bir oranda da olsa vazgeçer, karşı tarafın bazı isteklerini (isimlendirme gibi) kabul eder, savunma barikatını daha geride kurar, yeni saldırı yolları araştırır ve bulur…

Bu yöntemin süreceğini düşünüyorum. Öcalan’ın basınla görüştürülmesi pekala gerçekleşebilir. Neden olmasın? Egemenliğinizi bu kadar sıkı kurmazsınız, sınırları biraz genişletirsiniz ama bütün çıkışları da tutarsınız. Karşı taraf genişlemiş bir alanda istediği gibi dolaşır ama hiçbir yere de çıkamaz.

Bu tür yolları nereden biliyorsun, diye sorarsanız, 1982 yılında Paris’te üç apartmanı işgal ettiğimizde ve Fransız basınında günlerce konu olduğumuzda, daha sonra Cumhurbaşkanı olacak olan o sırada Paris Belediye Başkanı Chiraq bize böyle bir yöntem uygulamıştı. Biz de hızlı davranıp yeni ittifaklar kurarak bu yöntemi boşa çıkarmış ve apar topar hakkımızda açılan mahkemeyi de neredeyse kazanmıştık.

AKP’nin yöntemlerini öğrenmek istiyorsanız, kafa yormanıza gerek yok, Fransa ve buna benzeyen ülkelerin hükümetlerine bakın… Almanya’da Merkel’e de bakabilirsiniz; barış içinde ve hatta birlikte çalışarak bir ortağı nasıl yok olma durumuna getirirsiniz, marjinalleştirirsiniz? Yüzde 18 oy alan liberal parti’yi nasıl yüzde 5’in altına indirirsiniz? Ve bunu da birlikte çalışarak, iyi ilişkiler içinde yaparsınız…

CHP kendi içinde tepişmekten fırsat bulup da öğrenemez.

Soldan da umudum yok açıkçası…

“Her şey Allah’tan” demek ne kadar açıklayıcıysa, “her şey emperyalizmden” demek de o kadar açıklayıcıdır.

AKP öğrenmesini biliyor. Onunla gerçekten mücadele etmek isteyen de daha iyi öğrenmesini bilmek zorundadır.

Karşı taraf biraz ödün verince zafer havasına giren arkadaşlarımız, “erken öten horoz” durumuna düştüklerini bile halen anlayabilmiş durumda değiller…

Eskisi gibi devam edilmesi durumunda daha çok şaşıracağınıza emin olabilirsiniz.

“Çözüm süreci Öcalan’ın insiyatifinde gelişiyor” deniliyordu ama artık böyle bir durum olduğu iddia edilemez. Şu anda AKP karşı tarafı sıkıştıran durumdadır.

Haber eğer doğru ise, ülke genelinde eski TKSP’den kalan kadrolarla Barzani yanlısı bir parti kuruluyor. Bu partinin hangi amaçla kurulduğu belli: amaç BDP’nin Kürtler içinde zayıflamasını sağlamaktır. Buradaki asıl hedef de Kuzey Kürdistan’daki Kürtlerdir. Anlaşılan eski Hizbullah’ın legal örgütlenmelerinin bunun için yeterli olmadığına karar verilmiştir.

Yeni partinin kendisini Kürt kitlelerine duyurmasında Şıwan’a da rol verilmesi kuvvetle muhtemeldir. Doğrudan bir rol üstleneceğini sanmıyorum, ama başka yol da pekala bulunabilir. Bu gibi durumlarda tepki göstermek ama bunu feveran etmeden ve hele de tehditler savurmadan yapmak gerekir. Bu tür yöntemler sadece AKP’ye yarar!

Savaş durdu, mücadele yöntemlerinin farklılaşması gerekiyor. Dışarıdan göründüğü gibi değil, silahsız mücadelenin de büyük zorlukları vardır.

Tencere tava, hep aynı hava anlayışıyla devam edildiğinde önemli kayıplar vermek kaçınılmaz olur.