Şuanda 357 konuk çevrimiçi
BugünBugün5780
DünDün3402
Bu haftaBu hafta13504
Bu ayBu ay13504
ToplamToplam10481928
Her katliama karşı çıkmak gerek! PDF Yazdır e-Posta


Suriye’de vahşi bir katliam daha yapıldı ama bu katliamla ilgili çıkarılan gürültüye aldırmıyorum. İki nedenle:

Birincisi: Bu ilk katliam değil… Esad’ın ordusu da, Özgür Suriye Ordusu da, El Nusra da iç savaşın sürdüğü üç yıldan beri sayılamayacak kadar fazla katliam yaptılar. Bu katliamlardan bazısına karşı çıkıp ötekilerine karşı ise sessiz kalmak olmaz… Olursa inandırıcı olmaz. Herkesin katliamı kendine ise ya da “benim katliamım iyidir” deniliyorsa, her muhatap da kendi insanı katledildiği zaman ağlar, diğerleri ise aldırmaz.

Bir yıl kadar önce Banyas’a Şam-Lazkiye yolunu güvenceye almak için bir Sünni yerleşim merkezinde 60 kadar kişi öldürüldü. Aralarında son katliamda olduğu gibi kadınlar ve çocuklar da vardı. Alevilerden tık çıkmadı.

Esad ordusu bir süreden beri Halep’in belirli mahallelerini varil bombası adı verilen bombalarla vuruyor. Bu bombalar hedef gözetmez ve düştüğü yerin çevresinde kim varsa öldürür. Sadece objektif haber veren kaynaklar bu duruma dikkat çekti, bunun dışında ses çıkmadı.

Şimdi deniyor ki, “Aleviler katlediliyor, dünya seyrediyor”.

Başka ne bekleniyordu ki! Sünniler katledilirken de aynı durum vardı. Sadece Sünniler feryat ediyorlardı, Aleviler susuyordu.

Bu durumda kimsenin şikayet etmeye hakkı yoktur.

Katliama karşı çıkacaksan, kim yaparsa yapsın karşı çıkacaksın!

Esad katlederse haklıdır demek ile El Nusra katlederse haklıdır demek arasında herhangi bir fark bulunmuyor.

1981 yılında Hama kentini kuşatan Genelkurmay Başkanı Rıfat Esad komutasındaki Suriye ordusu yaklaşık 40 bin Sünniyi öldürmüştü. Bu katliama rağmen Hama yine de iç savaşta Esad karşıtlarının kalesi oldu.

Ortadoğu’daki bu büyük katliamı hatırlayan oldu mu?

Hayır, olmadı.

Onlar Müslüman Kardeşlerdendi, katli vaciptir, denildi ve hala da öyle deniliyor.

Bu durumda siz öldürülünce neden feryat ediyorsunuz?

Ya da bu feryadınızı kendinizden başka kim ciddiye alır?

Katliamlar arasında seçme yaparsanız, bunun ardından benim destekçim iyidir anlayışı gelir.

Türkiye El Nusra’yı destekliyor, İran da Esad’ı destekliyor.

Her iki taraf da asker ve askeri malzeme göndermek de dahil olmak üzere desteklerini aktif olarak sürdürüyorlar. Esad’ın ordusunda İran askerleri de bulunuyor ve bizzat İranlı generaller bunu kabul ettiler.

Türkiye gerici de İran ilerici mi?

Her kesim sadece kendi katliamını görürse, kendi gericisini ilerici olarak sunarsa; sonuç bellidir.

Banyas’a sesini çıkarmayanın son Alevi katliamında sesini çıkarmak hakkı yoktur. Çıkarsa da doğal olarak kendisinden başka dinleyen olmaz.

Bu davranış bırakın sosyalistliği demokratlığa bile sığmaz.

Katliam kim tarafından yapılırsa yapılsın karşı çıkmak gerekir.

Aksi durumda herkes kendi yoluna gider ve bugün birine olur yarın da ötekine…

Ve bu böyle sürüp gider…

Suriye’de şimdiye kadar 160 bin kişi ölmüş durumda, çok sayıda yaralı ve birkaç milyon kadar da göçmen var.

Bugüne kadarki durum sürerse bu sayı daha da artacaktır.

Sünniler katledilince bizdeki İslamcılar lanetler okuyacak, Aleviler katledilince Aleviler katliam var, diyecektir.

Mezhep temelinde taraf tutanların Suriye’yi ne hale getirdiğini görüyorsunuz, değil mi?

Ülke mahvoldu ve bu durumda Esad kalsa ne olur, gitse ne olur?

Çok geç kalındı ama yine de bu fasit daireden çıkmak gerekiyor.

Her katliama karşı çıkmak gerek…

Aksi durumda herkes başının çaresine baksın denir…

Başka seçenek kalmıyor…