Şuanda 213 konuk çevrimiçi
BugünBugün5615
DünDün3402
Bu haftaBu hafta13339
Bu ayBu ay13339
ToplamToplam10481763
Öcalan kasetleri PDF Yazdır e-Posta


Aydınlık gazetesi, Ulusal Kanal ve belki başka yayın organları da Abdullah Öcalan’ın İmralı sorgusunda çekilmiş kasetleri yayınladılar ve halen de bunu sürdürüyorlar. Kasetlerdeki çarpıcı ifadeleri öne çıkarıyorlar.

BDP ve ardından da Öcalan yaptıkları açıklamalarda bu kasetlerde yer alan ifadelerin farklı çekimlerden montajlanarak ve içeriklerinden koparılarak oluşturulduğunu açıkladılar. Amaç, dediler, çözüm sürecinin baltalanmasıdır.

İşçi Partisi de zaten aksini iddia etmiyor ve amaçlarının çözüm sürecini durdurarak ülkeyi bölünmekten kurtarmak olduğunu açıklıyor.

Burada sorulması gerekiyor: bu kasetlerle çözüm süreci nasıl durdurulacak?

Görünürde istenilen, Abdullah Öcalan’ın prestijinin azaltılması ve Kürtlerin onu dinlememesinin sağlanmasıdır.

Burada konuyu biraz açalım…

Kürtler deyince, hangi Kürtler, diye sormak gerekiyor.

KCK’nin etkilediği Kürtler var, AKP’nin etkilediği Kürtler var.

Kürtlerin yarısı Kuzey Kürdistan dışında ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin büyük yerleşim merkezlerinde yaşadıklarını düşünürsek, Kürtlerin en fazla desteklediği partinin AKP olduğunu düşünmek zor olmaz. Ne kadarı AKP’yi destekliyor bilmek zor ama AKP’nin büyük yerleşim birimlerindeki desteğine bakılacak olursa bu oranın hiç de az olmadığı söylenebilir.

Öcalan’ın kasetlerde söyledikleri yeni değil ve bu nedenle de KCK etkisindeki Kürtlerin bu nedenle görüş değiştireceklerini düşünmek gerçekçi olmaz.

Bunu İşçi Partisi’nin de biliyor olması gerekir. Bu türlü konularda önemli tecrübe birikimleri vardır ve bu nedenle de bu kadarını önceden düşünmüş olmaları gerekir.

İşçi Partisi’nin bile Öcalan’ı önderleri olarak gören Kürtlerin bu tutumlarını değiştireceklerini düşündüğünü sanmıyorum.

Kasetlerin amacı başkadır.

Hedef AKP destekçisi Kürtler ile Türk kamuoyudur.

Burada asıl hedef, çözüm sürecinin yeni destekler bulmasını, KCK’nin de etkisinin yayılmasını önlemektir.

Kasetlerin asıl amacı budur ve etki derecesini bilemeyiz ama tümüyle başarısız oldukları da söylenemez.

Kasetlerin bilinçli Kürtler üzerinde bile belirli bir etkisinin bulunduğunu görmemek mümkün değil…

BDP akıllıca davrandı ve İşçi Partisi ile Doğu Perinçek’e “saydırmak” yerine, kasetlerle ilgili açıklamalar yaptı.

İşçi Partisi ve Perinçek’in geçmişte neler yaptıklarını bir kere daha anlatmayı seçenler ise, bu temeldeki bir anlatımın belirli bir telaşın eseri olarak değerlendirileceğini nedense düşünmediler.

Konuyu sadece TC sınırları içinde de düşünmemek gerekir. Bu kasetlerin değişik elçiliklerce çevirilerinin yapılıp ilgili hükümetlere gönderildiklerine eminim.

“10-15 yıl önce böyle yapsalardı etki şansları daha fazla olurdu. Aradan 15 yıl geçtikten ve Öcalan da başarılı olduktan sonra bu kasetlerin herhangi bir şansı yoktur” saptamasını yapanlar hem haklıdırlar hem de haksız…

Yukarıda da belirttiğim gibi, kasetlerin asıl amacı çözüm sürecinin etkisinin yayılmasını ya da güçlenmesini engellemektir.

Bu kasetlerin, İşçi Partisi tersini istese bile, AKP’yi yıpratmak bir yana, ona yararlı bile olduğunu belirtmek gerekir.

Bu kasetler vasıtasıyla AKP, kamuoyuna, “istediğimizi yaptırıyoruz” mesajını da vermektedir.

Kaset konusunun ve uzantılarının aralıklı olarak süreceğini sanıyorum.

Bu iş burada kesilmez…