Şuanda 307 konuk çevrimiçi
BugünBugün5721
DünDün3402
Bu haftaBu hafta13445
Bu ayBu ay13445
ToplamToplam10481869
AKP mi, CHP mi? PDF Yazdır e-Posta


Aşağıda soracağım sorunun gerçekleşme şansı bulunmuyor. Böyle bir soru sormamın nedeni, karşılaştırmayı daha iyi yapabilmek içindir.

İki partiyle de hiçbir ilgim yok; şimdi de yok, hayatım boyunca da olmadı.

Ateist bir insanın AKP ile ilgisi zaten olamaz. Politika ile ilgilenmeye başladığım 19 yaşından beri de ne İnönü ne Ecevit ve ne de sonrakiler döneminde CHP’ye hiç sempati duymadım.

Soru şudur: AKP veya CHP’den birisini tutmak zorunda kalsaydım, ne yapardım?

İkisinden de değilim, hiçbir zaman da olmadım, ama hayali bir durum ortaya çıktı ve geçici olarak da olsa ikisinden birisini tercih etmek zorunda kaldım diyelim.

Hangisini ederdim ve neden böyle yapardım?

AKP’yi tercih ederdim…

Neden böyle yapardım?

Görüş olarak ikisine de uzağım ve böyle bir durumda tercih yapılırken görüşe değil de beceriye bakmak gerekliliği öne çıkar.

CHP hayatta bir işi beceremez.

Sosyal demokrattır ama sosyal demokrattan başka her şeye benzer.

Öyle ki, dünyanın en büyük sosyal demokrat partisi Almanya SPD’si CHP’nin yanında “komünist partisi” gibi kalır.

Bu ülkede ırkçılığın en büyük kaynağı CHP’dir. Tarihine bakın yeterince görürsünüz.

Sürekli olarak bir o tarafa bir bu tarafa gitmekten politika üretemeyen parti CHP’dir.

RTE’nin söylediği “böyle muhalefet dostlar başına” belirlemesi doğrudur.

Demirel bile zamanında söylemişti: “TBMM’de tek gerçek muhalefet yapan ve bizi zorlayan TİP’lilerdi.”

Doğru dürüst politika yapan küçük bir parti bile AKP’yi CHP’den daha fazla zorlayabilir.

AKP’nin Kürt açılımının içerdiği tuzakları sürekli belirttim ve bu konuda bir dönem özellikle Kürtlerde görüldüğünün aksine hiç iyimser olmadım. Ama şurası da bir gerçektir: eksiğiyle hatasıyla hesapçılığıyla ve samimiyetsizliğiyle de olsa böyle bir açılımı CHP yapamazdı.

AKP “Kürt açılımı” adını verdiği politikayı kendi istekleri çerçevesinde ve kendi çizdiği sınırlar içinde yürütmeye çalışıyor. Ancak iyice zorlandığında adım atmaya yanaşıyor.

CHP’den bu kadarını bile bekleyemezsiniz…

AKP ile mücadele etmek CHP ile mücadele etmekten daha kolaydır.

Neden mi?

Aklınızı günlük manevralara takmaz da her manevranın altında süreklilik gösteren çizgiyi gözden kaçırmazsanız, AKP’nin ne yapacağını yaklaşık tahmin edebilirsiniz.

Mücadelede plan yapabilmenin ilk koşulu, karşı tarafın ne yapacağını yaklaşık tahmin edebilmektir. Başka türlü plan yapamazsınız.

CHP ile bu planı yapabilmek mümkün değildir, çünkü bu parti yanlış bile yapamaz. İstikrarlı biçimde yanlış bile yapamaz. Bir o yana gider bir bu yana gider ve siz de bu politikayı bir türlü anlayamazsınız. Politika olmayınca anlamak tabii ki zordur.

Gün gelir eski AKP’liyi aday gösterir, eski MHP’liyi aday gösterir…

CHP bu, ne yapacağını tahmin edemezsiniz.

CHP sizi dincileşmeye karşı mı koruyacak?

Güldürmeyin insanı!

Cumhuriyet’in kuruluşundan beri laikliği kağıt üzerinde bırakan, işine her geldiği yerde dini kullanmakta tereddüt etmeyen CHP değil midir?

AKP insanlara Müslümanlığın esas olarak ne olduğunu açık olarak gösteriyor.

Bunlar beceriklidirler ve bunlarda her numara bulunur.

Her türlü günahı işlerler ve sonra da tövbe ederler, böylece de mesele kapanır!

Adını hatırlamadığım bir profesör (Aziz Nesin’in deyimiyle pürüfüsür), ortaya çıkan yolsuzluklarla ilgili olarak, “İnsanların günah işlemek özgürlüğünün engellenmemesi gerek” demişti…

Dinde günah işlemek ve tövbe etmek hakları bulunuyor…

İslamiyetin bu çeşit yorumundaki ikiyüzlülüğe açıkça tutum almak yerine, CHP’den koruyuculuk beklemek, ancak “bu ne biçim iştir” demeye yol açabilir…

Bunlardan hiçbir şey olmaz!

AKP hırsız doludur, diyorsanız, doğrudur.

TBMM’deki yolsuzluk dosyaları sadece AKP ile ilgili değil, CHP’liler de var.

Var ama şöyle demek daha uygun olur: bunlar hırsızlık yapmayı bile beceremez!

AKP’de örgütlü bir hırsızlık var. Hiçbir konuda olmadığı gibi hırsızlık konusunda da CHP’de aynı örgütlülüğü bulamazsınız.

Hakkında ister iyi düşünün isterseniz kötü ama hakkında tek yolsuzluk dosyası bulunmayanlar sadece BDP’lilerdir.

Buradan İstanbul’da HDP, CHP’yi desteklesin konusuna geçmek istiyorum.

Olacak iş değil!

Birincisi; böyle bir yönelim HDP tabanında ciddi bir ayrışmaya yol açar.

HDP bütün düzen partilerinden ayrı bir parti olmak iddiasıyla ortaya çıktı ve bu seçim onun politik bir aktör olarak ilk büyük adımı olacaktır. Kendi iddiasını yalanlarsa kendisi kaybeder.

İkincisi; isterse merkezi karar alınsın, çok sayıda Kürt CHP’yi seçmez.

Seçmemekte de haklıdır.

AKP’yi seçebilir ama CHP’yi seçmez…

Neden seçmez, bunu da CHP düşünsün…

HDP ne kadar başarılı olabilir?

Daha öncesi bulunmadığı için kazanacağı her başarı başarıdır, en azından ilk adımda…

Daha da önemlisi, solun bir bölümü ilk kez yerel politika yapmayı öğreniyor…

İnsanların günlük hayatına girmeyi ve oradaki sorunları genelle bağlamayı öğreniyor.

Sadece bu bile önemli bir başarıdır…

Yazının sonunda sorulan sorunun hayali olduğunu bir kere daha belirteyim…

Hayali ama açıklayıcı bir soru…