Benzeri bir yazıyı “anti emperyalizm ama hangisi?” başlığıyla daha önce yazmıştım. Bu yazı onun güncellenmesi ve daha ayrıntılı halidir denilebilir.

Anti emperyalizm, kelimeden de anlaşılacağı gibi emperyalizme karşı olmak, onunla mücadele etmek demektir. Buradan hemen çıkan sonuç, anti emperyalizme otomatik olarak ilericidir denilemeyeceğidir. Neye karşı olunduğu kadar neyin istendiği de bir örgütün karakterini belirler. Sadece karşı olunana bakıp, neyin istendiğine dikkat etmezseniz, birazdan örneklerini göreceğimiz gibi fena halde şaşırırsınız.

Filistin’deki Hamas’ı ele alalım… Gazze Şeridi’ne hakim olan bu örgüt değişik kereler İsrail ile savaşa girmiştir. Bu savaşın kızıştığı dönemlerden birisinde Hamas bazı sol örgütler tarafından “ilerici” olarak ilan edilmişti. Bu örgüte anti emperyalist diyorlardı, doğrudur, öyleydi ve buradan da ilerici olduğu sonucunu çıkarıyorlardı.

Hamas, Kuruluş Bildirgesi’nde şeriat devleti kurulmasını hedeflediğini açıklar. Şeriat devletini savunmak ilericilik ise, bu örgüt de ilericidir.

Mısır’daki Müslüman Kardeşler ile Filistin’deki Hamas kardeş örgütlerdir.

Solumuzun bazı şaşırmış örgütleri Müslüman Kardeşleri “emperyalizmin maşası” olmakla suçlarken, Hamas’ı “ilerici” sayar.

Bu iş nasıl oluyor, biz fanilerin aklı yetmez diyelim!!!

Hüsnü Mübarek döneminde Müslüman Kardeşler Mısır’da yarı legal durumdaydı. Kardeş örgütün bu ülkeye girebilmesi, büro açabilmesi mümkün değildi. O yıllarda şeriat isteyen Hamas’ı koruyup kollayan “Filistin’i savunan” ve “laik” olduğu sanılan Esad yönetimiydi. Hamas’ın bürosu Şam’da idi.

Suriye’nin amacı, tıpkı İsrail gibi, Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) zayıflatmaktı. Hamas bu nedenle destekleniyordu. Hamas’ın ilk yıllarında Gazze Şeridi’nde İsrail de bu örgüte karşı tolerans göstermiştir. Amaç FKÖ’nün Filistin’deki etkinliğini kırmaktı ve başarılı da oldular. FKÖ ile Hamas arasında silahlı çatışmalar bile yaşandı.

Mısır’da Arap Baharı olarak adlandırılan değişimin ardından yapılan seçimde Müslüman Kardeşler iktidara gelince, Hamas da bürosunu Kahire’ye taşıdı.

Müslüman Kardeşler bir süre sonra ordu vasıtasıyla iktidardan uzaklaştırılınca, Hamas da Kahire’yi terk etmek zorunda kaldı.

Başka çaresi kalmadığı için FKÖ ile anlaşmak zorunda kaldı.

Filistin’in birliği sağlandı ama bakalım ne kadar sürecek?

Hamas gerici bir anti emperyalist örgüttür.

Suriye tarafından yıllarca desteklenmiş olması normaldir, çünkü Suriye de gerici bir anti emperyalist özelliğe sahiptir.

ABD ve öteki emperyalist ülkeler ile Türkiye’nin Esad rejimine karşı olmasından hareketle, Esad rejiminin ilerici olduğu sonucu çıkarılamaz. Bu rejim, iç savaş başlamadan kısa süre öncesinde AKP ile ortak bakanlar kurulu toplantısı yapacak kadar Türkiye ile yakınlaşmıştı. Amaçları, Türkiye üzerinden Avrupa Birliği’ne açılmaktı ve Baas rejiminin bittiğini gösteren liberal reformları da bu amaçla yapıyorlardı.

Emperyalizme karşı en iyi savaşan örgüt Taliban’dır. Afganistan’da on yıldır sadece ABD’ye değil bütün NATO ülkelerine karşı savaşıyorlar. İngiltere genelkurmayı bu savaşı kazanamayacaklarını kabul bile etti.

Taliban’ın ılımlı ve sert olarak bilinen iki kanadı bulunuyor. Aralarındaki temel fark; ılımlı kanadın erkek çocuklarından ayrı olmak şartıyla kız çocuklarının eğitim görmesini kabul etmesi, öteki kanadın ise bunu reddetmesidir.

ABD bir süreden beri ılımlı kanatla görüşmeler bile yürütüyor.

Burada Taliban ile El Kaide’nin birbirinden farklı örgütler olduklarına dikkatinizi çekerim.

Taliban, Afganistan ve Pakistan dışında faaliyet göstermiyor. Tıpkı Hamas’ın İsrail ile savaşı Yahudilerin bulunduğu başka ülkelere taşımaması gibi…

İslamcı örgütler arasında ciddi farklılıklar bulunuyor.

Lübnan’daki Hizbullah da İsrail karşıtı dinci bir örgüttür. Lübnan’ın çok dinli yapısı nedeniyle şeriat devletini savunmaz. İran yanlısıdır ve İran ne kadar ilerici ise, Hizbullah da o kadardır.

Bizde emperyalizme açık olarak karşı olan dinci örgüt arıyorsanız İBDA-C’ye bakabilirsiniz. (İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi). Yıllar önce gördüğüm Taraf adlı yayın organlarında Mahir Çayan kapak fotoğrafı idi.

Yukarıda emperyalizme karşı olmakla ilerici olmanın birbirinden ayrı olduklarını gördük. 1960 ve 1970’li yıllarda yaşanan ulusal kurtuluş hareketlerinde (Vietnam örneklerden bir tanesidir) emperyalizme karşı olmak, ilerici olmak demekti.

Fransız sömürgeciliğine karşı yıllarca savaşan Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi örneğinde ilericilik daha gerideydi. Bağımsızlık isteniliyordu, ama o kadar…

1960’lı yıllarda ulusal kurtuluş cephesi adı altında savaşan Latin Amerika ülkelerindeki gerilla hareketlerinin amacı gerçek ulusal bağımsızlık ve sosyalizmdi. Burada da emperyalizme karşı olmakla ilerici olmak birlikteydi.

Günümüzde ise ters yöndeki gelişme daha ağır basıyor: anti emperyalist ve gerici…

Bir örgüt kaldı: El Kaide ve onun değişik ülkelerdeki türevleri…

Bunu da gelecek yazıda anlatmaya çalışacağım…