Şuanda 262 konuk çevrimiçi
BugünBugün314
DünDün6244
Bu haftaBu hafta14282
Bu ayBu ay14282
ToplamToplam10482706
İnsanlar değişirken... PDF Yazdır e-Posta


HDP’nin seçim başarısında emanet oyların payı nedir, tartışması aldı yürüyor. Tartışmanın bir tarafı CHP içindeki ve dışındaki ulusalcılardır. Onlara göre HDP’nin yüzde 10 barajını rahat rahat geçmesi olacak iş değildir, yüzde 13 oy oranına ancak CHP’den gelen emanet oylarla ulaşılmış olabilir.

Bir başka taraf ise yenilgiyi halen hazmedememiş olan AKP’dir. Onlara göre de CHP’nin bir kesimi HDP’yi seçmiştir, bu parti böylece barajı aşmış ve AKP’nin tek başına iktidarı da sona ermiştir.

Bazı Kürt şovenistleri ise, “her şey Kürde göre Kürt için Kürt tarafından” anlayışına uygun olarak emanet oy bulunmadığını, HDP’nin seçim başarısının esas olarak Kürt oylarıyla sağlandığını savunuyor.

Önce “emanet oy” gibi sorunlu bir kavram üzerinde duralım…

Emanet oy, geçici olarak verilen oy demektir. Bir bölüm insan, bunlar arasında CHP’liler çoğunluktadır ama bana sorarsanız bir bölüm MHP’li bile HDP’ye oy vermiştir; şöyle düşünmüştür: CHP ve MHP’nin birkaç milletvekili fazla kazanmasıyla AKP durdurulamaz. AKP’yi durdurmanın tek yolu, HDP’nin barajı aşmasıdır. Bu durumda AKP tek başına iktidar olamaz ve koalisyon yapmak zorunda kalır. Öncelikle koalisyon ortağı da yıllardan beri iktidara ortak olmak özlemini çeken MHP’dir. Akıllı insanlar, hangi partiden olurlarsa olsunlar, böyle yaparlar. Nazlı Ilıcak ve Ahmet Özal gibi solla ilgisi bulunmayan insanlar bile bu nedenle HDP’nin barajı aşmasını istediler ve seçmeni bu partiye oy vermeye çağırdılar. HDP barajı aşarsa hangi politik görüşten olursa olsun AKP dışındakiler için daha uygun politik şartlar oluşacaktı.

Hesap bu kadar basittir.

Bu oyların bir bölümü emanet oydur. Amaca ulaşılmış ve AKP tek başına iktidar olamamıştır, bunun ardından herkes kendi yerine dönebilir.

Ama bu herkes için geçerli değildir.

Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ardından da genel seçimde çok sayıda insanın kulakları HDP’nin söylemine açık duruma geldi. Eskiden ne söylerseniz söyleyin, dinlemiyorlardı. Şimdi kabul etmeseler bile dinliyorlar ve AKP’yi engellemek için HDP’ye oy vermiş insanların bu dinlediklerinden hiç etkilenmeyeceklerini düşünmek doğru değildir. Kaldı ki, bu insanlar, özellikle de HDP’ye oy vermiş bazı CHP’liler kendi partileriyle asla elde edemeyecekleri bir başarıya HDP ile ulaştılar.

Bu insanların en azından bir bölümünün oyları HDP’de kalıcılaşacaktır, en azından bu partiyi her zaman koruyup kollayacaklardır.

Dün uzakta olan, kulakları size kapalı olan insanlar bugün sizi dinliyorsa, sizinle birlikte başarıya ulaşmışsa; bunun onları hiç etkilememesi mümkün değildir.

Kaldı ki, CHP’den kopan ve HDP’ye yönelen Alevi oyları da emanet oy değildir; bu partiden artık bıkmış olan kitlenin bir bölümünün HDP’ye yönelmesidir.

Ek olarak, büyük bir Kürt seçmen kitlesinin AKP’den koparak HDP’ye oy verdiğini de görmek gerekir.

Radikal’de yayımlanan bir seçim analizinde CHP’lilerin özellikle İstanbul’un bazı ilçelerinde HDP’yi destekledikleri yazılıydı. Adalar ve Beşiktaş gibi CHP’li ilçelerde HDP’nin gösterdiği büyük çıkışta HDP programının yanı sıra bazı CHP’lilerin desteği de rol oynamıştır. HDP en fazla milletvekilini eskiden Diyarbakır’dan çıkarırken, şimdi İstanbul’dan çıkardı.

Altı ay sonra erken seçim olursa HDP’nin oyu azalır diye endişelenmek gereksizdir.

Birincisi, HDP’yi kerhen destekleyenler bu partinin barajın altında kalmasını istemeyecektir. Seçim yasası değişmez ve baraj düşürülmezse AKP’nin erken seçimdeki amacı da budur: HDP’yi baraj altına iterek büyük çoğunlukla iktidar olmak…

Kimse bunu görmeyecek kadar aptal değildir.

Ek olarak, iddia ediyorum, HDP’yi geçici olarak destekleyenlerin bir bölümünün desteği kalıcı olacaktır.

İnsanlar değişiyor.

Bazı MHP’lilerin bile, Selahattin Demirtaş için, “şu adam bizim partinin başkanı olsaydı yüzde 30’dan aşağıya inmezdik” dediği günleri yaşıyoruz.

Keza CHP’lilerin de…

Biraz çevrenize bakın, bazı sosyalistlerin içinde bulunduğu darlıktan uzaklaşmaya çalışın… Hem kendiniz için iyi bir şey yapmış olursunuz hem de anlamamak için elinden gelen çabayı gösteren solun bir bölümüne belki de yardımcı olursunuz…