AİHM, Doğu Perinçek’in “Ermeni soykırımı yoktur” sözlerinin, ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini ve bu nedenle de ceza verilemeyeceği hükmünü onaylamış.

Bu kadar!

Bazı insanlar buna çok seviniyorlar…

Sevinince ne olacak, bir şey mi olacak?

AİHM bazılarının sandığının aksine Ermeni soykırımı olup olmadığı konusunda karar vermedi, zaten böyle bir karar vermek yetkisi de bulunmuyor.

Sadece bu konuda şu veya bu yönde görüş belirtmenin fikir özgürlüğü kapsamına girdiği konusunda karar verdi.

Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün organlarıyla ve HDP dışında tüm partilerin katılımıyla Avrupa ülkelerinde rahatça “soykırım yoktur” denilebileceğini mi düşünüyorsunuz?

Desinler, şimdiye kadar zaten söylemiyorlar mıydı?

Eski adıyla İşçi Partisi bu konuda çok sayıda broşür basıp dağıtmadı mı?

Daha fazla basıp dağıtsınlar, ne olacak ki!

Bu iş çoktan bitti.

Tarihçiler araştırmalarını fazlasıyla yaptılar ve soykırım kararını verdiler.

Almanya’da hemen bütün üniversitelerin kütüphanelerinde soykırımla ilgili çok sayıda araştırma kitabı vardır.

Avrupa’nın diğer ülkelerinde de durumun farklı olduğunu sanmıyorum.

Son beş yıldır konu Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın bu soykırımdaki rolü üzerinde yoğunlaşıyor. Bununla ilgili yine arşiv bilgilerine dayanan araştırma kitapları yayımlanıyor.

Diyeceksiniz ki, bütün tarihçiler Ermeni soykırımını kabul etmiyor.

Ne var ki bunda!

Dünyada hangi konu bütün tarihçiler tarafından kabul edilmiş?

Nazilerin Yahudi soykırımını “abartılmış bir belirleme” bulan tarihçiler yok mu?

Var ama böyle buluyorlar da ne oluyor?

Yahudi soykırımı konusu, herkes tarafından kabul edilmese bile, yerleşmiş bir konudur.

Almanya’da Yahudi soykırımını reddetmek yasaktır ve ülkenin özgül tarihi sorumluluğu nedeniyle bu yasak, anlaşılabilir bir yasaktır.

Diğer Avrupa ülkelerinde Yahudi soykırımı için “olmamıştır” diyebilirsiniz.

Fransa’da Front National (Ulusal Cephe) önderi Le Pen de bir süre önce Yahudi soykırımını açıkça reddetmişti.

Le Pen’in kızı ve şimdiki FN önderi gelen tepkiler üzerine babasını partiden atıp, Yahudi soykırımını tanımamak konusuyla ilgili olarak da aralarına mesafe koydu.

FN’in Fransa’nın en büyük partisi olmak yolunda emin adımlarla ilerlemesinde bu konunun önemi vardır.

Birilerinin “soykırımı tanımıyorum” demesiyle bu işler olmuyor.

Aynı durum Ermeni soykırımı için de geçerlidir.

TKP’nin MK üyelerinden Ali Söylemezoğlu Almanya’da yıllardan beri Atatürkçü Düşünce Dernekleri vasıtasıyla “soykırım yoktur” konferansları düzenlemiyor mu?

Etkisi oldu mu bu konferansların?

Olmadı, olamaz da!

Bu iş araştırmalarıyla, kitaplarıyla, gazetelerde her yıldönümünde yayımlanan uzun makaleleriyle çoktan bitti…

Hep bir ağızdan daha kuvvetli “Ermeni soykırımı olmamıştır” diye bağırın…

Ne olacak ki!