Şuanda 275 konuk çevrimiçi
BugünBugün326
DünDün6244
Bu haftaBu hafta14294
Bu ayBu ay14294
ToplamToplam10482718
Bir bu eksik kalmıştı: kitle temeli olan faşizm PDF Yazdır e-Posta


 

 

BİR BU EKSİK KALMIŞTI: KİTLE TEMELİ OLAN FAŞİZM

Türkiye bugüne kadar kitle tabanı olan faşizmi yaşamamıştı. 12 Mart’ın hiç kitle tabanı yoktu, 12 Eylül’ünkü de uzun sürmemişti.

Şimdi kitle tabanı olan faşizmi yaşayacağız.

Bu durum birdenbire oluşmadı; süreci hepiniz bildiğiniz için tekrarlamayacağım.

Gezicilerin karşısına çıkarılan sivil güçlerle, esnafı Alperen gören anlayışla bu süreç zaten önemli adım atmıştı.

Şimdi bu kitle temelinin arttığı görülebiliyor.

Dolayısıyla iktidarın pervasızlaşacağı beklenmelidir ve doğrusu normali de budur.

Seçim sonuçları kesinleşmedi ama HDP’nin baraj sınırına kadar gerilediği ve yaklaşık bir milyon oy kaybettiği görülüyor.

Bu kayıp HDP’den çok Kandil’e aittir.

Parti, Kuzey Kürdistan’ın bazı illerinde bile oy kaybetmiş.

Geçici sonuçlara göre mesela Van’da büyük kayıp var.

Bu seçimde hile var mıdır; kesin vardır.

Ama AKP’nin oylarındaki artışı büyük oranda hileye bağlamak mümkün değildir.

Bu seçimde devletin bütün imkanları AKP lehine kullanılmış mıdır?

Evet, kullanılmıştır. Ama unutulmasın: 7 Haziran seçiminde de kullanılmıştı.

Şimdi daha saldırgan biçimde kullanılmıştır, ama bu kullanılma eskiden de vardı.

Herkes hataları üzerinde kuşkusuz düşünecektir ama yıllardır sürekli karşımıza çıkan hata burada da görülmektedir. Bu hata bütün uluslardan sola aittir ve “başarının üzerine ekleme yapmayı bilmemek” olarak adlandırılabilir.

Biz sürekli olarak sadece hata üzerinde düşünürüz, başarı üzerinde düşünmeyiz.

Bu başarı nasıl kazanılmıştır, özgül koşulları var mıdır, aynı yöntemlerle sürebilir mi, diye düşünmeyiz.

Madem başarı kazanmışız, aynı yolda devam ederiz ve bazen kısa bazen uzun vadede beklemediğimiz sonuçlarla karşılaşırız.

1930’lu yıllarda komünistler ve sosyal demokratlar büyük bir sürpriz yaşamışlar ve teoriye göre gerçekleşmesi mümkün olmayan gerçekleşmiş, Naziler seçimde birinci parti olduktan sonra darbeyle iktidara gelmişlerdi.

Teorik olarak böyle bir başarı mümkün değildi ama Nazi partisi NSDAP örgütlü Alman işçilerinden de hayli oy alarak seçimi kazanmıştı.

O yıllarda Karl Korsch önemli bir belirleme yaparak, sosyalistlerin karşı devrim teorisi olmadığını, söyler. Bu saptamayı şöyle açmak mümkündür: Kendileriyle o kadar meşguldürler ki, karşıdaki ne yapıyor, dikkat etmezler. Akılları fikirleri kendi projelerindedir ve düşünmezler ki, karşı taraf başarısız olmadan bu projeler hayata geçemez.

AKP kendisi açısından başarısız 7 Haziran seçiminden sonra ne yaptı: savaşı yeniden başlattı, saldırdı, baskının dozunu artırdı ve çeşitli koalisyon manevralarına girdi. O günlerde değişik senaryolar üzerine kafa yormuş ve muhtemel senaryo olarak da şunu düşünmüştük: HDP’yi baraj altına itmeleri çok zor, keza MHP’yi de… Ama iki partinin oyunu azaltıp kendi oylarını yükseltebilirler. Bu şekilde de tek başlarına iktidar olurlar ya da olmaya çok yaklaşırlar.

Ve maalesef aynısı olmasa bile benzeri oldu.

Seçim sonucu henüz kesinleşmedi. HDP’nin yaklaşık bir milyon oy kaybetmesi söz konusu…

Hani emanet oy yoktu? Hani Batı illerindeki Kürtler de 7 Haziran’da HDP’yi seçmişti?

HDP’den kime ne kadar oy kaydığı birkaç gün sonra yapılacak ayrıntılı analizlerle ortaya çıkar.

Gerçek olan, başarı kazanınca da dikkatli olmayı sürdürmek gerektiğiydi.

Evet, AKP gerilimi aşırı derecede tırmandırmış, her yerde HDP’ye saldırmıştır.

Ama başka ne bekleniyordu ki!

HDP’nin ilk başarısına fazla güvenmek ve MHP’nin beceriksizler şahı başkanı AKP’yi yine tek başına iktidar yaptı.

Son açıklamaya göre HDP yüzde 11 oy alarak üçüncü parti oldu.

Galip sayılır bu yolda mağlup, diyemeyeceğim, daha zor günler geliyor…

Demek bir milyon gibi hiç de az oymayan sayıda oy da kaybedilebilirmiş…

Unutmamakta yarar var…

Mücadele tabii ki sürecektir, ama daha gerçekçi olalım…

Bilinçlenen halktan, devrimden söz edenlere şu dönemde gülmenin bile gereği bulunmuyor.

 

Daha zor günler geliyor ve hayal dünyasında yaşanırsa daha da kötüsü olacaktır.