Şuanda 295 konuk çevrimiçi
BugünBugün346
DünDün6244
Bu haftaBu hafta14314
Bu ayBu ay14314
ToplamToplam10482738
Aziz Sancar iyi ki Nobel aldı! PDF Yazdır e-Posta


Başlık espri değil… Aziz Sancar iyi ki de Nobel Kimya Ödülünü alan üç kişiden birisi oldu.

Kendisinin başka faaliyetleri de ortaya çıktı. Ülkü Ocakları sempatizanı değil, 1970’li yılların başlarında henüz bu örgüt yeniyken içinde bulunan, ABD’ye gittikten sonra bile aidatını düzenli ödeyen bir üye… Ülkü Ocaklı olması gelip geçici bir heves değil… Zaten ülkeye gelince bu örgütü ziyaret etmeyi de unutmadı.

Neden böyle bir insanın doğa bilimlerinin bir dalında Nobel almasından memnun oldum?

Sol, hayatında kaliteli sağ görmemiş. Kaliteli faşist hiç görmemiş…

Kurbağanın gökyüzünü kuyunun ağzı kadar sandığı gibi, kalitenin de kendi tekelinde olduğunu sanıyor.

Aziz Sancar Türkiye üniversitelerinde yetişen ve araştırma yapan birisi değildir. ABD’de olmasaydı önemli bir araştırma bile yapamayabilirdi. Yine de kökenleri bu ülkede olan sağcı bir kişiden Nobel ödülü alabilen bir entelektüel çıkabiliyor.

Neden entelektüel diyorum?

Aydın olmak özelliğinin sola özgü olduğu sanılır.

İlgisi yoktur.

Aydın, bilgisi olan, bu bilgiyi aktarabilen insan demektir. Sol da olabilir sağ da olabilir.

Entelektüel ise bilgiden bilgi üretebilen insandır. Bu üretim sosyal bilimlerde veya doğa bilimlerinde olabilir.

Aziz Sancar kanserle DNA’nın değişimi arasındaki bağlantıyı göstererek bilime önemli entelektüel bir katkı yaptı. Bilgiden bilgi üretmeden bu katkıyı yapamazsınız.

Solun bir bölümü Aziz Sancar’ı aydın olarak görmüyormuş!

Ne diyeyim! Görseniz ne olur, görmeseniz ne olur!

Sonuçta Ülkü Ocaklı bir kişi kimya dalında nobeli iki kişiyle paylaştı. Orhan Pamuk örneğinde olduğu gibi cart curt da edemiyorsunuz, adamın bilime katkısına laf söyleyemiyorsunuz.

Ülkü Ocaklı birisi Nobel aldı, kalitenin kendi tekelinde olduğunu sananların eli de böğründe kaldı!

İyi oldu!

Zor ama belki kalitenin önemini, kaliteli sağın da bulunabileceğini anlayabilirsiniz.

Türkiye’de bunu görmek zor ama dünya bizden ibaret değil…

Neo liberalizmin kuramcısı Hayek’tir. Önemli bir entelektüeldir. Gerici olabilir ama derinlikli bir anlayışı vardır. Üstelik aklı başında Marksistler bile neo liberalizmin büyük bir kitleye kendini bu kadar hızlı kabul ettirebilmesini yılların çabasına ve iyi düşünmeye bağlarlar.

Hayek, bir görüşün hakim kılınmasının değişik aşamaları bulunduğunu ve her biri için ayrı kadro yetiştirilmesi gerektiğini belirtir. Yıllarca entelektüeller arasında çalışmıştır.

Özellikle beğendiği ve bütün yapıtlarını okuduğu, entelektüel hegemonya kurulması için görüşlerinin öğrenilmesini vazgeçilmez gördüğü kişi ise Gramsci’dir.

Sağda önemli entelektüeller bulunuyor.

Aziz Sancar’a yönelik olarak verip veriştirme biraz daha sürecektir. Biraz sakinleşmek için gerekli olabilir. Ama o gerçek ortadan kalkmayacak: bir Ülkü Ocaklı Nobel aldı!

Üstelik bu, ABD’de öğrenim görmüş Türk sağcılarının ilk başarısı da değildir.

Oktay Sinanoğlu, Ülkü Ocaklı değildi ama milliyetçiydi.

Fizikte kendi adıyla anılan teorisi vardır.

İskender Öksüz, yüksek lisans tezi hocamdı, Deniz Gezmiş’in MHP’ye yaptığı yüksek bağışlar nedeniyle yumrukladığı kişidir. ABD’de iki yılda doktora yapıp dönmüştü. Son sınıftayken kendisinden teknik konuda iki seçmeli ders almıştım ve bana, “parlak bir talebesin, nasıl Dev-Gençlisin anlamıyorum” derdi.

Dev-Gençliler o dönemde derslere girebildikleri zaman iyi talebeydiler.

Sinan Cemgil’in zekası meşhurdur.

Mahir Çayan SBF’yi bitirmiş, daha sonra doktorasını bile yazıp bitirmiş ama öyle bırakmış, uğraşamamıştı.

Osman Yoldaşcan, tanımıyorum ama ODTÜ Fizik Bölümü öğrencisiymiş. Fizik dehası olarak bilinirmiş. Yıllar sonra polisle çatışmada hayatını kaybedecektir.

Ulaş Bardakçı da aynı bölümde öğrenciydi.

Başka isimler de sayılabilir.

“Bölümün en iyi öğrencileri devrimci oldular ve gittiler!”

Bu şikayeti ODTÜ’nün değişik bölüm başkanlarından duyabilirdiniz.

Başka okullarda da benzeri bir durum vardı.

Aziz Sancar da o dönemdendir ama politik yolu başka tarafa gitmiştir.

Merak etmeyin, bir Ülkü Ocaklının Nobel kazanmasını uzun süre ve bıktırıncaya kadar hatırlatacaklardır.

Yıllarca ABD’de çalışmış bile olsa sağdan birisinin Nobel alması, solu kalite konusunda biraz olsun uyandırır mı; bilemiyorum.