Şuanda 337 konuk çevrimiçi
BugünBugün383
DünDün6244
Bu haftaBu hafta14351
Bu ayBu ay14351
ToplamToplam10482775
İbrahim Yalçın - Halil Güven anmasından notlar PDF Yazdır e-Posta


 

 

Kısa arayla kaybettiğimiz iki yoldaş, İbrahim Yalçın ve Halil Güven Paris’te düzenlenen bir toplantıyla anıldı. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı toplantıda saygı duruşunun ardından duygulu bir konuşma yapan İrfan Dayıoğlu, İbrahim Yalçın ile son yıllarda çok yakın olduklarını örnekleriyle anlattı. Dayıoğlu, “Devrimcilikte emeklilik yoktur, kenara çekilip gününü yaşamak yoktur. Devam edeceğiz” dedi.

“Dik Duruş” isimli kitabında Yalçın’dan da uzunca söz eden Dayıoğlu’nun kitabı toplantıya yetişti.

Ardından ben söz aldım ve 65 yaşında hayatını kaybeden İbrahim Yalçın için “90 yaşında bile ölseniz, her ölüm erken ölümdür” diyerek söze başladım. Ömür’ün 22, İlker’in 26, Yüksel’in 27 yaşında hayatını kaybettiğini belirttikten sonra, 65 yıllık dolu bir hayatın hiç de fena sayılmayacağını ekledim. İbrahim’in 12 Eylül öncesi ve sonrasındaki mücadelesini kullanarak kendini geliştirmeden ve neredeyse hiçbir şey yapmadan yaşayabileceğini, kendisine devrimciyim diyen çok sayıda kişinin böyle yaptığını, ama Yalçın’ın kendisini geliştirdiğini belirttim. Birçok kişinin hayatı aşağıya doğru giden bir çizgiyle sona ererken, Yalçın’ın hayatının yükselen bir çizgiyle, peşpeşe kazanılan başarılarla sona erdiğini ve bunun da herkeste rastlanmayacağını anlatarak sözlerimi bitirdim.

Daha sonra söz alan Haydar Yılmaz yaptığı uzun konuşmada İbrahim Yalçın ile 40 yıl öncesinde nasıl tanıştıklarını ikisinin de hatırlamadığını belirttikten sonra sözü Halil Güven’e ve Mamak’taki birlikte direnişlerine getirdi.

Mamak’ta 12 Eylül hapishanelerindeki ilk büyük direnişin sergilendiğini anlatan Yılmaz, Diyarbakır hapishanesindeki büyük direnişin daha sonra hayata geçtiğini anlattı. Hapishanede büyük kitlesi olan politik örgütlerin direnişe uzak kaldıklarını ekleyen Haydar Yılmaz, Halil Güven ile birlikte yaşadıkları ağır baskıyı, açlık grevini ve ulaştıkları sonucu ayrıntılı olarak anlattı.

Bu arada belirteyim, İbrahim Yalçın da aynı dönemde İstanbul’da hapishanedeydi ve bana Devrimci Solcuların Mamak direnişini yakından izlediklerini, ilk haberleri genellikle onlardan aldığını, “Devrimci Yolcular değil Acilciler direniyor” denildiğini anlatmıştı.

Daha sonra söz alan Nuray Bayındır, İbrahim ile son yıllardaki ilişkilerinin çok yakın olduğunu, Yalçın’ın TDAS Platformu’nun hayata geçmesi için büyük çaba harcadığını anlattı.

Hasan Cabir'in konuşmasından sonra İbrahim Yalçın ile ilgili yapılan ve köyündeki cenaze törenini de içeren kısa film izlendi. Film İbrahim’e yakışır güzellikte hazırlanmıştı.

Birlikte yenilen yemekle birlikte toplantı sona erdi.

Güzel bir anma toplantısıydı.

Söz alan herkes, İbrahim ile birlikte ne konuşulmuşsa hayata geçecektir, ortak cümlesini kullanmıştı.

 

Haydi bakalım…