Şuanda 327 konuk çevrimiçi
BugünBugün1337
DünDün6244
Bu haftaBu hafta15305
Bu ayBu ay15305
ToplamToplam10483729
Kötü bir yılın ardından... PDF Yazdır e-Posta


2016 sona eriyor, kötü bir yıldı.

Bazı arkadaşlarımız hayata veda etti. İbrahim Yalçın’ın ölümü benim için özellikle büyük bir kayıptı.

Ülkedeki durumu anlatmaya gerek yok, kötünün kötüsü ve daha da kötüye gidiyor.

İnsanlarda korkunun yanı sıra umursamazlık var. Ne olup bittiğini bilmiyor değil, biliyor, ama susuyorlar.

Önceki bir yazıda belirtmeye çalıştığım gibi bunun nedeni sadece baskı değildir. Göreli yoksulluk arttı ama insanların artık az da olsa kaybedecekleri şeyler bulunuyor. Yerel idarelerin keyfine bağlı sosyal yardım, yolları dolduran otomobiller, küçük ve biçimsiz ama sonuçta sahip olunan evler…

Bunlara gelecek umudunun tükenmesini de eklemek gerekir.

Gelecek de en az geçmiş kadar bugünü belirliyor. Geleceğe Dönüş kitabımın başına aldığım Nietzsche’nin bu sözü içinde bulunduğumuz durumu açıklamak için önemlidir. Daha iyi bir gelecek umudu iyice azalmışsa, o gelecek için mücadele de yerlerde sürünmeye başlar. Geleceğin yeniden kurulması ve bu anlamda geleceğe dönülmesi gerekiyor ve bu da ajitasyonla olmuyor.

Solun durumu biraz daha iyi ama yukardaki tablodan çok da farklı değil. Bol miktarda konuşuluyor, ajitasyon yapılıyor ama somut adım pek görülmüyor.

2016 hiç iyi bir yıl değildi ve 2017’ye yönelik olarak umutlu olmak için de yeterli neden –en azından bu aşamada- görülmüyor.

Büyük planlar yapmak, yerine getirilmeyeceği baştan belli olan hedefler ilan etmek yerine, küçük olanla yetinmek ama yapmak daha iyidir. Küçüktür ama yapılıyordur. Yapılamadıktan sonra sürekli büyüğü konuşmanın ne anlamı var? Küçükleri yapmakla başlayın, buradan belki büyüğe doğru gidebilirsiniz.

Geride kalan yılı değerlendirirken kendi durumumu ayrı bir başlık altında ele alırım. Yıllardan beri aralıklarla yaşamaya alıştığımız kötü bir ortamda ayakta kalabilmek, o ortamın üzerinizdeki kaçınılmaz etkilerini sınırlandırabilmek, kendinizi geliştirmeye devam edebilmek ancak kendi performansınızın genel ortamdan daha iyi olmasıyla mümkündür. Bunun çok önemli olduğunu belirtmek gerek. Aksi durumda insanın bu ortamda moralinin bozulmaması epeyce zordur.

Kendi açımdan kötü bir yıl geçirdiğimi söyleyemem.

Ekonomik durumumu biraz düzelttim diyebilirim.

Üniversitede iki yarıyılda dört ders aldım. İkisinden geçtim, diğer ikisi henüz dönem bitmediği için kesinleşmedi ama geçerim diyebilirim. Ana bölüm felsefe yan bölüm etnolojide toplam 18 ders alınması gerekiyordu, bu durumda 14 tanesi bitmiş oluyor. Sonunda bir de bitirme tezi bulunuyor.

Yüksek bir okulda ders vermeye başladım. Üç saat ve Almanca olarak bir konuyu anlatabilmek beni geliştirdi diyebilirim.

Geleceğe Dönüş başlıklı kitabı yazdım. Dağıtımı biraz sorunlu ama daha iyi yapacağız sanıyorum. Bizdeki kitap piyasasının ne kadar kötü olduğunu anlatmaya gerek yok. Ankara ve İstanbul dışında dağıtım derseniz çok az. Kitabı isteyenler www.nadirkitap.com üzerinden ısmarlayabilirler.

Solun geleceğinin nasıl daha iyi olabileceği konusunda iyi bir kitap oldu. Ya da benim bile hoşuma gitti diyebilirim!

Site derseniz, www.enginerkiner.org ise günde ortalama 2000 tıklamayla aynı denilebilir. Öyle bir ortam ki gerilememek bile başarı oldu.

Durum bundan ibarettir.