Berlin’de Noel’den kısa süre önce bir kamyon noel pazarındaki kalabalığın arasına daldı; 12 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. İslam Devleti bu saldırıyı üstlendi. Saldırıyı düzenleyen Polonyalı kamyon şoförünü de öldürdü ve kaçtı. Daha sonra İtalya’da Milano civarında polisle çatışmada öldürüldü.

Kamyonla kalabalığa saldırı Fransa’nın Nice kentinde yapılana benzemekle birlikte ölü sayısının fazla olmamasının nedenlerinden birisi, kamyonun erken durması oldu. Kamyonda çarpmanın ardından motoru kilitleyen bir sistem varmış, bu nedenle kamyon kalabalığın bir ucundan girip gidebildiği kadar gidememiş.

İslam Devleti bu saldırıyı üstlendi.

Berlin’deki bu olayın ardından her yıl geleneksel olarak yapılan Brandenburger Tor’daki büyük yılbaşı kutlamasının bu kez yapılamayabileceği ya da katılımın az olacağı düşünülüyordu. Kutlama birkaç saat süren büyük bir şov eşliğinde yine yapıldı, katılım da önceki yıllara göre daha az olmadı; yaklaşık 500.000 kişi…

Sıkı güvenlik önlemleri vardı ve kayda değer bir olay çıkmadı.

Benzeri bir durum Köln’de yaşandı. Geçtiğimiz yıl yılbaşında Kuzey Afrika kökenli Müslümanların Dom Meydanı’nda kadınlara yönelik yoğun tacizi günlerce konuşulmuştu. Bu yıl yine yoğun güvenlik önlemleri altında aynı yerde geleneksel kutlama yapıldı ve kayda değer bir olay gerçekleşmedi.

Şu veya bu ülkeden Müslüman gençlerin küçük olmayan bir bölümü kadına saldırmaya hazırdır. Normal çünkü Müslümanlıkta iki cinsin ayrı sosyalizasyonu sonucu kadın ve erkek küçük yaşlardan başlayarak birbirinden ayrılır, ayrı süreçlerden geçerek sosyalize olur. Bunun sonuçlarından bir tanesi de yetişkin erkeklerdeki cinsel açlıktır. Normal olarak bu cinsel açlığın en iyi giderileceği yer küçük erkek ve kız çocuklarıdır. Cami hocalarının, Kuran Kursu hocalarının erkek çocuklarını cinsel istismarını neredeyse her gün duyuyoruz. En az bunlar kadar hatta daha fazla duyulmayanların bulunduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek.

Yılbaşı kutlamasına karşı çıkan Cübbeli Ahmet Hoca adlı “İslam bilgini”ne göre bunun adı bile vardır; bademleşmek.

Çocuk istismarının –onlar “oynaşmak” diyorlar- dinen caiz kabul edildiği bir anlayış Hıristiyanlara ahlak öğretmeye kalkarmış!

Denilebilir ki, kadınlara cinsel taciz Hıristiyanlıkta da var. Hıristiyan erkekler yapmıyorlar mı? Evet, yapıyorlar ama Müslümanlarınki özellikle saldırgandır ve   Müslümanların küçük olmayan bir bölümü arasında başka dinden kadının taciz edilmesinin “normal” karşılanması söz konusudur.

Taviz ve tecavüz Müslümanlara özgü değildir ama Müslüman erkeği buna daha yatkındır. Müslümanlıktaki yetiştirme tarzından kaynaklanan cinsel açlık kendini gelişmiş bir taciz ve tecavüz pratiğinde göstermeye çalışır. Bunun yapılamadığı durumlarda küçük çocuklara yönelir.

İstanbul’da ne olduğu ise biliniyor: Reina’ya yılbaşı gecesi saldırı düzenlendi, şu anki rakamlara göre 39 kişi hayatını kaybetti. Günlerdir yapılan yılbaşı aleyhine islamcı kampanyalardan sonra şu veya bu boyutta bir saldırı olacağı düşünülüyordu. Türk polisi Kürtlerle ve solcularla uğraştığı için başka konuları düşünebilecek zamanı bulunmuyor herhalde ki, Reina gibi özellikle hedef olabilecek bir yerin kapısında bir polis bekliyormuş. Üstelik saldırı ihbarları da geldiği halde…

Bu saldırı yılbaşına karşı kampanya açan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tabii ki kınanacaktır, ama mesajı anlıyorsunuz herhalde!

Bu tür saldırıları yapanlar ve yapılacağı bilindiği halde gerekli önlemleri almayanlar dünya ölçeğinde dinleri konusunda iyi bir imajın oluşmasına katkı sunuyorlar.

Alperenler mi, Osmanlı Ocakları mı yoksa başka bir örgüt mü, “Dünyayı kana bulayan Hıristiyanlık” diye bir afiş yapmıştı. İslamı neden hariç tutmuşlar ki!

Ortadoğu’ya bakarsanız savaşanların tamamının Müslüman olduğunu görürsünüz.

Müslümanlar kendilerini şöyle ya da böyle görebilirler ama gerçekte ne oldukları her olayla birlikte dünya çapında daha da pekişiyor: İslamiyet saldırgan bir dindir, sadece kendisi için kural ister, kadın düşmanıdır vb.

Mesela islamiyette zorlama yokmuş; heydi canım sen de!

Başka dinden birisi Müslüman olursa iyi karşılanır, tersi olursa hiç iyi karşılanmadığı gibi katli de vaciptir!

Özgürlük ve hoşgörü ama sadece bana anlayışının bir örneği…