Şuanda 247 konuk çevrimiçi
BugünBugün1419
DünDün6244
Bu haftaBu hafta15387
Bu ayBu ay15387
ToplamToplam10483811
Karışık dinler PDF Yazdır e-Posta


Bu yazıda alt kültürler konusunu işleyecektim ama etnolojide bugün öğrendiğim dinlerle ilgili bir bölüm ilgimi çekti. Etnolojide synkretismus kelimesiyle ifade ediliyor. Türkçesi var mı bilmiyorum ama sanmıyorum. Synkretismus iki veya daha fazla dinin karışımını ifade etmek için kullanılıyor. Orijinal öğretiyi tahrip ediyor diye karşı çıkanlar da bulunmakla birlikte özellikle Afrika’dan köle ticareti bağlamında Amerika kıtasına getirilen siyahlar arasında yaygın durumda.

Değişik synkretismuslar bulunuyor. Afrika’dan getirilen ve yüzyıllardan beri Amerika kıtasının değişik ülkelerinde yaşayan siyah derililer için, Katoliklikle Afrika kültürünün birleşmesinden oluşan yeni bir din ortaya çıkmış. Çıkış yerleri İncil olmakla birlikte bunu Afrika’ya uyarlamışlar. Mesela ilk insanın beyaz değil siyah olması gibi.

Güney Amerika’daki Kurtuluş Teolojisi de bu bağlamda ele alınabilir aslında. Esas olarak Katoliklikten hareket edilmekle birlikte Hıristiyanlık ezilenlerin dinidir bağlamında yorumlanıyor. Bu ise metnin (İncil) farklı yorumlanması demektir.

Dinlerde kutsal metin değişmez, ama yaşanılan döneme göre farklı yorumlanabilir.

Afrikalı siyahlar Hıristiyanlığı Avrupalı beyaz adamın ya da sömürgecinin dini olarak gördüklerinde, bu dini kendi tarihleri ve kültürleriyle birleştirip daha farklı bir din oluşturabiliyorlar. Bu din için kullanılan isim de değişik tabii ama temel olarak Hıristiyanlıkla Afrika kültürünün birleştirilmesi temelinde şekilleniyor.  Amerika’daki değişik ülkelerde taraftar sayısı da az değil.

İslamiyet’te neden aynısı yapılmasın diye insan düşünüyor. İslamiyet’in ilk haline dönmeyi savunan ve kelime yorumundan hareket eden İslam Devleti’ne karşı, dinci çevreden “onlar İslam değil” demenin ötesinde yorum gelmedi. Kendini “din bilgini” olarak adlandıran bazıları da “İslam Devleti’nin yaptığı her şey öz olarak İslam’a uygundur” dediler.

İD de islamın içindedir, ama başka bileşenler de bulunuyor.

Önceki bir yazıda Kırgızların İslam anlayışından söz etmiştim. Ölen insanı gömmeden önce üç gün bekletiyorlar ki, islamın cenaze geleneğine uygun değildir. Bu geleneğe göre hemen gömülmesi gerekir.

Alkollü içkiyle araları iyi, sadece votkayı alkollü içki sayıyorlar.

Kırgızlar da Türkler gibi Sünni ve Hanefi…

Kırgızlardaki İslam anlayışı bu bölgede faaliyet yürüten değişik dinci örgütler tarafından şiddetle eleştiriliyor. Suudi Arabistan, İran ve Türkiye sadece bu ülkede değil genel olarak Orta Asya’da kendi İslamlarını yaymak için yıllardan beri yoğun faaliyet gösteriyor. Hiç durmadan cami yapılıyor.

Kırgız Müslümanlığı islamla yerel özelliklerin birleştirilmesi olarak da yorumlanabilir.

Her din yoruma açıktır. Metin değişmez ama yorum değişir.

Bütün mesele o yorumu ön plana çıkaracak somut güçle ilgilidir. Eğer farklı bir yoruma ihtiyaç varsa, o yorum çatışmalar içinden de olsa yolunu açar.

Bütün Müslümanlar kardeş filan deniliyor ya, haydi canım sen de!

Türkiye’dekine benzemeyen İslam yorumları bulunuyor.

Sadece İD’nin yorumu gibi Selefilik değil, içkiyi yasaklayan ama sadece votkayı içki olarak gören yorumlar da bulunuyor.

Bizde bir de halifelik meraklıları bulunuyor. Sanıyorlar ki, halifelik ilan edilince bir şey olacak…

İD zaten halifelik ilan etmiş durumda, bir de siz edin, başkaları da gelecektir…

Artık hanginizin gerçek halife olduğuna savaşarak karar verirsiniz!