Almanya'da Adalet Bakanı Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Zeybekçi'nin yapacağı toplantı ve mitinge polis tarafından izin verilmedi. Olay şöyle gelişiyor: Almanya’da adında “demokrasi” kelimesi bulunan AKP’li bir kuruluş toplantılar için gerekli izinleri “tiyatro gösterisi yapılacak” diye alıyor. Yanlış bilgi verildiği ve Türk bakanların geleceği anlaşılınca izinler iptal ediliyor.

Almanya bir süreden beri bu tür girişimlere hazırlıklıydı. AKP yandaşı kuruluşlar basını izlemiyorlar anlaşılan… Köln’de Erdoğan için büyük bir yer tutulacağı söylentisi üzerine bu kentteki büyük salonları kiralayan şirketler, her başvuruyu dikkatle incelediklerini ve arkasında kimin olduğunu araştırdıklarını açıklamıştı.

Bilinen numara artık tutmuyor kısacası… Tiyatro gösterisi yapılacak diye yer tutuluyor ve ardından AKP’li bir bakan gelip konuşma yapıyor! Böyle oldubittiye gelmiyorlar artık…

Mesaj açık: Erdoğan miting için Almanya’ya gelirse kendisine de yer verilmeyecek ve bir şekilde hileyle yer tutulmuşsa izin iptal edilecektir. Bu iki bakan da gelecekte atılacak bu adımın denemesini yapmaya çalıştılar. Kendileri başarabilseydi, “bize var da Erdoğan’a neden yok” diye sorulabilecekti, ama olmadı.

Bakanlara gazetelerin internet sitelerinde yasaklamayla ilgili çıkan haberlerin altındaki çok sayıda okur yorumunu Almanca bilen birisine okutmasını salık veririm. Şu kadarını söyleyeyim: HDP’nin ve Türkiyeli sosyalistlerin AKP için kullandığı dil bu yorumların yanında hafif kalır!

“Bu demokrasi değildir, ifade özgürlüğü yok mu!” söylemine Almanya’da kimsenin aldırdığı yok. Bu ülkede hakimler ve avukatlar kaç kere “Türkiye’de hukuk bitmiş” açıklaması yaptılar.

Tutuklu gazeteci Deniz Yücel için büyük bir dayanışma kampanyası var.

Almanya gazetelerinde Türkiye uzun süredir birinci sayfa konusudur…

Hayret yani, TC Almanya Büyükelçiliği karnaval konvoylarında Erdoğan’ın nasıl gösterildiğini neden protesto etmedi! Edemez çünkü Almanya’da bu gelenektir. Merkel ya da başka bir politikacı kendisini hicveden ya da ağır şekilde eleştirenlere sesini çıkarmazken, sana ne oluyor, denilir!

Şunu da görmek gerekir: Almanya ülke dışındaki Türkiyeli seçmenin yaklaşık yarısını barındırıyor. Buradan alınacak oy önemlidir. Önceki seçimde AKP oyların yüzde 60’ını almıştı, ikinci parti HDP idi (yüzde 20 civarında)…

Bu kez “evet” oylarının yüzde 60 çıkacağı şüpheli görünüyor ve AKP’liler bunu bildikleri için de bu ülkede miting yapmaya çalışıyorlar. Türkiye’de “evet”in “hayır”a fark attığına emin olsalardı, böyle yapmazlardı. Arada şu veya bu yönde büyük fark yoksa Almanya’dan alınacak oy önemlidir. Almanya’da iyi bir çalışmayla ülkedeki oy oranınızı yüzde 2-3 artırabilirsiniz.

AKP’li politikacılara miting ve toplantı yaptırılmaması Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkinin bitmesi anlamına gelmez. İki ülke arasında yoğun ticaretin yanı sıra askeri işbirliği de var. Mültecilerle ilgili yapılan anlaşma da eklenmelidir. Dahası, yakın yıllara kadar ülkeye en çok turist Almanya’dan geliyordu. Türkiye turizmden en fazla parayı Almanlardan kazanıyordu ama o günler geçti artık. Almanlar istikrarsızlık ve can güvenliği nedeniyle Yunanistan ve İspanya’yı tercih ediyorlar. İspanya geçen yıl turizmde büyük yoğunluk yaşamış ve bu yıl da sürecek gibi görünüyor.

Komedi parayla değil!

“Türkler Alman bankalarındaki paralarını çekerse Alman ekonomisi çöker” gibisinden bir laf çıkmıştı. Yaklaşık yüzde 40’ı sosyal yardımla geçinen Türklerin bankalarda çok ama çok parası varmış anlaşılan!

Hiç durmasınlar, çekip Türkiye’ye göndersinler…

Almanya kamuoyu Türkiye’deki durumu basından ve televizyondan günü gününe izliyor. Bu ülkenin basın yayın organları da Türkiye’deki gibi tek sesli değiller. Her önemli kuruluşun Türkiye’de muhabiri bulunuyor. İçişleri Bakanlığı bunlardan bazılarını sınır dışı ediyor ama internet, facebook ve uydu televizyon çağında gerçeği saklamak artık çok daha zordur.

Sonuçta, sanırım mesaj alınmıştır!