Şuanda 146 konuk çevrimiçi
BugünBugün433
DünDün3402
Bu haftaBu hafta8157
Bu ayBu ay8157
ToplamToplam10476581
ali cakmakli nasil öldürüldü? PDF Yazdır e-Posta


 
Aldığım bilgiye göre Ali Çakmaklı'nın yeğeni olan kişi, Ali Çakmaklı'nın Acilciler örgütü tarafından öldürüldüğünü ve dolayısıyla da örgütün özeleştiri yapması gerektiğini söylüyormuş.
 
Hem doğru hem yanlış...
 
Doğrusu belli, öldüren örgüt...
 
Ama bu görünüşte böyle...
 
Ali Çakmaklı THKP-C (Acilciler) örgütü tarafından öldürülmüş süsü verilerek öldürüldü. Katili Mihrac Ural'dır. Ali Çakmaklı'nın öldürülmesi konusunda örgüt kararı yoktur. Bırakın örgüt kararını, böyle bir öldürme düşünüldüğünden Mihrac Ural ve yakın çevresi dışında kimsenin bilgisi de yoktur.
 
Ali Çakmaklı'nın öldürülmesiyle ilgili olarak yayınlanan "Karanlık Adam" bildirisinin altındaki örgüt imzası Mihrac Ural'ın kendi tasarrufudur. O sırada örgüt yönetiminde bulunan ne ben ne de İbrahim bu imzaya ortak olmadık. Bize haber de verilmedi.

Ali Çakmaklı 12 Eylül sonrasının koşullarında yangından mal kaçırır gibi öldürüldü.  
Ali Çakmaklı'nın öldürülmesinin "örgüt işi" olması budur...

Örgüt sadece görünürdedir, ötesinde olamamıştır.

"Böyle örgüt mü olur?" diyorsanız, o sırada biz maalesef böyle bir örgüttük.
 
Önceden de yazmıştım: "Karanlık Adam" başlıklı bildirinin inandırıcı bir bildiri olmadığını 1980 sonlarında Suriye'de Mihrac'ı görür görmez yüzüne karşı söylemiştim.  
 
Ali Çakmaklı ile bütün tanışlığım 1977 Ağustos operasyonunda İstanbul'da kısa süre gözaltına alınmasından ibarettir. Adliyede bir iki dakika belki görmüşümdür. Hepsi bu kadar...
 
Ali Çakmaklı'nın katledilmesi örgüt adı kullanılarak işlenmiş bir cinayettir.
 
Kısa süre önceki bir yazımda "Mihrac Ural bu örgütün utancıdır" demiştim. Bu utançtan ben de payıma düşeni alırım tabii ki...
 
Bu kadar, fazlası değil...
 
Bir nokta daha var ki o da çok ilginç:
Ali Çakmaklı'nın nasıl katledildiği konusunu bu site yayına başladığı aylarda, yaklaşık bir yıl üç ay önce ben ortaya attım. Ali Çakmaklı hakkında 28 yıldır süren suskunluk böylece bozuldu.
 
Derken arkası da geldi... Başkaları da konuştular ve mesele iyice ortaya çıktı.
 
Ali Çakmaklı'nın şusu ya da busu olanların 28 yıldır aklı nerdeydi acaba?
 
Kendilerinden özeleştiri filan beklemiyorum.
 
Gereken yerde susmasını ögrensinler yeter...