Şuanda 212 konuk çevrimiçi
BugünBugün1849
DünDün6244
Bu haftaBu hafta15817
Bu ayBu ay15817
ToplamToplam10484241
İsmail Elçioğlu PDF Yazdır e-Posta


Almanya’da Ehlibeyt Dergisi’ni yayınlayan İsmail Elçioğlu’nun Türkiye’de hayatını kaybettiğini öğrendim. Yaklaşık bir yıl kadar adı geçen derginin dizgisi ve sayfa düzenini yaptığım için bir dönem kendisiyle yakın ilişkim oldu.

Alevi değilim, Sünni de değilim; herhangi bir inanç sistemine dahil değilim.

Elçioğlu’nun Almanya’daki Alevi örgütlenmesinde oynadığı rolü de ancak dizgilerini yaptığım dergi yazılarına yansıdığı kadarıyla biliyorum.

Son derece çalışkan bir insandı, ben de çalışkan insanı severim.

Sürekli konuşan, eleştiriler yapan ama konuştuklarını yapmak için kıpırdamayan insandan bir şey olmaz. Hangi görüşe sahip olursa olsun, bir şey olmaz.

Kavgacı bir kalemi vardı. Dergideki bazı yazılarında kimlere çatıyordu, bilmiyorum ama aynı inanç çerçevesindeki insanlar olduğu anlaşılıyordu.

Anlayabildiğim kadarıyla derginin bütün masrafını kendisi karşılıyordu. Yazın dergisi nedeniyle dergi satışından gelir elde edilmesinin ne kadar zor olduğunu biliyordum. Elçioğlu’nun dergiyi dağıtacak genişlikte çevresi de yok gibi görünüyordu.

Birkaç kere bana, derginin masraflarının kendisini zorladığını ama yaptığım iş karşılığında aldığım paranın da hakkım olduğunu söylemiş, “Sen de bizim terminolojiyi iyi öğrendin bu arada” diye eklemişti.

O kadar sayfanın dizgisini ve sayfa düzenlemesini yapmak da doğrusu beni hayli uğraştırıyordu.

Daha sonra ilişkimiz kesildi, derginin bir süre daha yayınlandığını duydum ama ayrıntısını bilmiyorum.

Tembel insanlara kızardı.

Bir gün yine yazıları almak için evine gitmiştim. Telefonla konuşuyordu. Adamın birisi sabah erken gelip bir şeyler yapacakmış, gelmemiş, ona çatıyordu.

Konuştuklarını daha sonra anlatacaktı:

“Adam gelecekti, gelmedi. Uyanamamış… Bir de numara çekiyor, ‘Hz. Hüseyin rüyama girdi, kalkamadım’ diye…”

Öğrendiğim kadarıyla son yıllarında kendisiyle ilgilenen olmamış, kahırlıymış.

Bu kültürel bir sorundur ve Aleviler arasındaki hangi anlayıştan olursa olsun insanların tarihlerini temsil eden kişilere daha fazla sahip çıkmaları beklenirdi. Elçioğlu Alevi örgütlenmesinde yıllarca uğraşmış, kendi çabasıyla bir dergi yayınlamış; bunların kayıt altına alınması gerekirdi.

Umarım oğlu vasıtasıyla derginin bütün sayıları bulunur ve merkezi bir arşive kaldırılır diyeceğim ama böyle bir arşiv var mıdır, bilmiyorum.

Eksikleri fazlasıyla bulunmakla birlikte birbirlerinin değerini bilmekte sosyalistler karşılaştırılamayacak kadar iyiler. Geçmişlerini fazla andıkları, ondan biraz kopmaları gerektiği bile söylenebilir.

 

Görüşleri doğrultusunda büyük çaba harcamış İsmail Elçioğlu’nun şimdi ve önümüzdeki yıllarda anılması gerekir ama böyle olacağını sanmıyorum doğrusu…