Şuanda 383 konuk çevrimiçi
BugünBugün1099
DünDün6244
Bu haftaBu hafta15067
Bu ayBu ay15067
ToplamToplam10483491
Seçimler, ittifaklar, HDP... PDF Yazdır e-Posta


Birkaç noktayı belirteceğim.

Birincisi: HDP’nin ciddi baraj sorunu bulunuyor. Anketlerin barajın üzerindeymiş gibi göstermesine bakmayın, eğer uydurma değilse de sonuçlar yanlış yorumlanıyor. Mesela yüzde 11 oy oranı gerçekte 9-13 arasında demektir. Başkanı, çok sayıda yöneticisi ve üyesi hapiste olan bir partinin seçim çalışmasının önemli aksamalarla yürüyeceğini söylemek mümkündür.

İkincisi: HDP’nin CHP-İyi Parti ve diğerleri arasında yapılan ittifaka dahil edilmemesi normaldir. CHP’nin tek başına HDP ile ittifak kurmaması da normaldir. Böyle bir ittifak olsaydı eğer, ömrü fazla sürmezdi. Erdoğan ve AKP’nin yapacağı Afrin’e yeni bir harekat düzenlemekti. CHP, önceden olduğu gibi- bunu destekleyecek, HDP karşı çıkacaktı ve böyle önemli bir konudaki ayrışma da ittifakın sonu olacaktı. Ek olarak Erdoğan ve AKP’nin eline de iyi malzeme geçecekti.

Üçüncüsü: Hesap açıktır: HDP’yi barajın altında bırakarak 60 civarında milletvekilinin AKP hanesine yazılmasını sağlamak… Kürtlerin nüfusun büyük bölümünü oluşturduğu illerde eğer HDP ülke genelinde yüzde 10 barajını geçemezse, o illerdeki oylar oradaki ikinci partiye yani AKP’ye gidecektir.

Bu hesap HDP ile ittifak yapılarak bozulamaz. Nedenini yukarda açıkladım. Hesabı bozmanın tek yolu 7 Haziran seçiminde olduğu gibi özellikle bir bölüm CHP’linin HDP’yi seçmesidir. 7 Haziran seçimi öncesinde de AKP’nin hesabının tek başına iktidar olduğu ve bunun için de HDP’nin barajın altında kalması gerektiği biliniyordu. Bu nedenle Nazlı Ilıcak bile “HDP’yi seçeceğim” demişti. Aynı yöntem şimdi de düşünülebilir. CHP’li seçmen HDP’ye oy vererek gerçekte onu seçmekten çok AKP’yi engellemektedir.

Bu yöntem Almanya’daki bazı seçimlerde uygulanmış ve bir bölüm CDU seçmeni yüzde 5 seçim barajını aşıp koalisyon ortağı olabilmesi için FDP’yi seçmiştir.

Önümüzdeki seçimde de tek çıkar yol bu görünüyor.

7 Haziran seçimi sonrasında PKK yönetimi ciddi bir değerlendirme hatası yaparak HDP’nin aldığı oyların içinde “emanet oy” bulunmadığını sanmıştı. Gerçekte ise böyle değildi.

CHP seçmeninin bilinçli bir oy kayması yapması dışında AKP’nin bedavadan milletvekili kazanmasının önünü kesebilecek başka yol görünmüyor.

Dördüncüsü: seçimdeki bir başka tehlike de “Bunlar ne yapar eder kazanır” düşüncesidir. Hilenin her çeşidini fırsat buldukları oranda yapmaya hazır olduklarına şüphe bulunmuyor ama baştan bu anlayışla başladınız mı kaybetmeniz kaçınılmazdır.

Onlar türlü çeşitli yollar bulacaklardır; biz de bulmak zorundayız ve bulabiliriz de.

Beşincisi: Seçim sonucunu Kürtler ve Alevilerin tutumu belirleyecek belirlemesi doğru değildir. Kürtler ve Aleviler gibi birlikte davranan politik aktörler yoktur.

Hangi Kürtler, hangi Aleviler?

AKP’li Kürtler var ve sayıları da az değildir.

AKP’li ve hatta MHP’li Aleviler de bulunuyor. Büyük bölümü CHP’yi seçiyor, bir bölümü ise HDP’yi… İyi Parti’yi seçen Aleviler olursa da şaşmam…

Önemli olan Kürtler ve Aleviler gibi kendi içinde birlik olan kolektif politik aktörlerin bulunmadığının bilinmesidir.

Son olarak, HDP’nin Avrupa ülkelerinde alacağı oy şimdi daha da önemli olmuştur. Son seçimde Avrupa’da ikinci parti olması sayesinde barajı aşabilmişti. Bu alanda ilk parti yine AKP olacak, burası açıktır. HDP’nin de bu alanda ikinci parti özelliğini yükselterek sürdürmesi gerekiyor.