Şuanda 505 konuk çevrimiçi
BugünBugün5360
DünDün3402
Bu haftaBu hafta13084
Bu ayBu ay13084
ToplamToplam10481508
1 Mayıs 1977 "suçluları" PDF Yazdır e-Posta


1 Mayıs 1977 sabahı Taksim’den geçtim, kalabalık yeni toplanıyordu. Nereden döndüğümü hatırlamıyorum ama eve uğrayıp başka bir yere gidecektim. Yeni tuttuğumuz ev Osmanbey’in arka tarafındaydı. Şişli Siyasal olarak bilinen okulun önünden geçtim. Birkaç yüz kişilik bir grup vardı ve yönleri Taksim’e doğruydu. Anlaşılan burada toplanıp yürüyeceklerdi. Devrimci Halkın Birliği diye hatırlıyorum ama yanılıyor da olabilirim. Her durumda sloganlarından anti Sovyetçi oldukları anlaşılıyordu. Arada bilinen sloganları atıyorlardı ve birisi özellikle ilginçti, ilk defa duyuyordum:

TİP, TSİP, TKP

Pis pis revizyonistler

Amerika gitsin Rusya mı gelsin

Sosyal faşistler

Birkaç saat sonra bu tür grupların yarattığı provokasyon havasından yararlanan polisin Taksim’de ateş açacağını ve çıkan panikte büyük çoğunluğu ezilerek 34 kişinin öleceğini bilmiyordum tabii.

Polis panik sonucu boşalan alanda ve o civarda kimi yakalarsa gözaltına alır ve bunlar “1 Mayıs’ta katliam yapmak” suçlamasıyla tutuklanırlar. Sayılarını bilmiyorum.

Yaklaşık dört ay kadar sonra yakalandım ve bu “suçlularla” Sağmalcılar hapishanesinde kaldım. Üç hafta sonra isyan nedeniyle bunların bir bölümüyle birlikte önce Eskişehir’e oradan da Isparta’ya sürüldük. Diğer kesim Afyon’a sürülecekti. Isparta o sırada ülkenin ilk E Tipi hapishanesiydi.

Hepsinin adını hatırlamıyorum ama Devrimci Yol’dan Derya isimli bir arkadaş vardı ve sık sık “Bizim kadar aptal tutuklu olamaz. Hem 34 kişiyi öldürdüler hem de bizi bununla suçluyorlar” derdi.

Haklarında kanıt yoktu ve o yıllardaki mahkemeler ceza vermek için her zaman olmasa bile genellikle somut kanıt ararlardı. Derya da ilk mahkemesinde tahliye olacaktı.

Bir polis Derya’yı kesin teşhis etmiş ve “hem ateş ediyor hem bomba atıyordu” diye ifade vermişti. Derya’nın avukatı soruyor:

“Bir insan nasıl hem ateş edip hem bomba atabilir?”

Polis cevap veriyor:

“Bir eliyle ateş ediyor bir eliyle bomba atıyordu.”

Bu çok inandırıcı ifadeden sonra Derya tahliye oluyor.

Bildiğim kadarıyla 1 Mayıs 1977’de 34 kişinin ölümüyle ilgili olarak kimse ceza almayacaktı. Basında kürsünün karşısına düşen Sular İdaresi hemen yandaki Intercontinental Oteli’nden ateş açıldığı şahitlerin ifadelerine dayanılarak defalarca yazılmıştı ama ilgilenen olmadı.

1 Mayıs 1977 polisin sol gruplar arasında provokasyon ortamına kadar varan gerginliği kullanarak yöneldiği ilk büyük öldürme eylemi olarak değerlendirilebilir. Taksim’de anti sovyetiklerle DİSK ve TKP’liler arasında olay çıkacağı ve silah kullanılacağı önceden belliydi; polis herkesten önce davranacaktı.

1 Mayıs 1977 43 yıldır hatırlanır ama bazen gündem olmasına rağmen konu kapanmış kabul edilir. Ateş açarak paniğe neden olanlar bildiğimiz polisler değildi, burası açık, ama kimler tarafından düzenlenmiştir, sadece tahmin edilebilir.

İlerde bu düzenlemenin içinde olanlardan birisi anılarını yazarsa herhalde ancak o zaman tam öğrenme imkanımız olacak.