Bugün hayatını kaybeden Ahmet Kaçmaz’ı 1980’li yıllarda hepimizin sürgün olarak yaşadığı Almanya’da tanıdım. TSİP’in merkez bürosu Duisburg’da tren garı yakınındaydı ve bu kente yolum düştükçe uğrardım.

Ahmet Kaçmaz salonda volta atarken şu veya bu parti organında yayınlanacak yazısını dikte ettirirdi. Bende otoriter bir insan izlenimi bırakmıştı. Yakından tanıdığımı söyleyemem, O’nu benden çok daha iyi anlatacak olanlar vardır.

Mutlaka başkalarının da başına gelmiştir; bulunduğum örgütlerde beni sevenler olduğu gibi hiç sevmeyenler de bulunurdu. Başka örgütler beni daha çok severdi. Bunlardan birisi Kurtuluş ise diğeri TSİP’tir. Sol Birlik içindeyken birlikte yer aldığımız toplantılarla sınırlı kalmayacak şekilde gayet iyi anlaşıyorduk. Hepimiz büyük kent kökenli insanlardık, belki bu nedenledir.

Şu görüşümü birkaç kişiye söylemiştim: kadro durumunuz çok iyi, bizimle karşılaştırılamayacak kadar iyi… Bu nedenle kendimizi sadece Almanya ile sınırlı tutsak bile daha iyi olmanız gerekir.

Hak verdiler ve değişik gerekçelerle açıklama yaptılar. Bir tanesi, biz buraya bir türlü adapte olamadık, idi. Kimseden Türkiye’yi unutması istenmiyordu ve zaten bu mümkün de değildi ama yaşanılan yeni ülkeye değişik adaptasyon düzeyleri vardı.

“TKEP seni gökte ararken yerde buldu, buradaki çalışmaya daha uygun kadro bulmak mümkün değil…”

Ahmet Kaçmaz 1990 sonrasında döndü ve bağımız kalmadı. Silahlı mücadele hareketlerinden gelen benim gibiler dönemedi doğal olarak…

Gerek TSİP’lileri ve gerekse de TKP’nin bazı kadrolarını tanımaktan fazlasıyla memnun kaldığımı söyleyebilirim. Türkiye’de iken bağımız yok sayılırdı. Gerçi Selimiye askeri hapishanesinde İGD’liler ile aynı koğuşta kalmıştık ve ilişkimiz de son derece iyiydi.

Sanıyorum arkadaşlar da silahlı mücadele hareketinden gelmiş birisine bir süre garipseyerek bakmışlardır…

Kısa sürede birbirimize alıştık…

Ahmet Kaçmaz’ın Türkiye’ye döndükten sonraki politik faaliyeti hakkında bilgim çok az… Daha aktif olmasını dilerdim. SSCB’nin çözülerek dağılması herkesi olduğu gibi O’nu da derinden etkilemiş olmalıdır ama mücadele sürüyor ise, yer almak gerekir.

Yaş önemli bir faktör değildir. Performansınız uygunsa her düzeyde yer alırsınız.

Gençlere yer mi açılmalı dediniz…

Yer açılmaz, herkes yerini kendisi alır.

Genç vardı da biz mi yer açmadık?

Yer açmak iki türlü olur.

Kişi kendi yerini açar ve bunun için eskileri yana iter. Performansı varsa kimse onu engelleyemez ya da bu engelleme kısa sürede geçersizleşir.

Kişi yerini yeni bir yer inşa ederek de açabilir.

O yer eskiden yoktur, yeni oluşturulmuştur.

Her durumda Ahmet Kaçmaz’ın politik olarak daha aktif olmasını dilerdim.

Böyle insanlara ihtiyaç vardır ve kimin ne dediğine de aldırmamak gerekir…

Belirleyici olan performanstır, gerisini boş verin…