Şuanda 286 konuk çevrimiçi
BugünBugün4152
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11876
Bu ayBu ay11876
ToplamToplam10480300
Mafya işleri... PDF Yazdır e-Posta


Çok sayıda insan Sedat Peker’in videolarını izliyor. Üzerine yorumlar gırla gidiyor.

Hiç izlemedim, sadece gazete haberlerinde bazı bölümlerini okuyorum, o kadar.

Neden izlemediğim konusunda başlıca dört neden sayabilirim.

Birincisi; devletin değişik kişilerinin yıllardan beri mafya ile iç içe oldukları bilinmeyen bir şey değildir. En basit örneği narkotik şubenin faaliyetidir. Gazetelerde, kilolarca esrar yakalandı, diye haber çıkar, ardından bunun esrar değil de pudra olduğu anlaşılır! Gereken kişiler “görülmüş”, esrar da pudraya dönüşmüştür.

Bu tür haberler o kadar çok yayınlandı ki…

Yine bilinen bir sırdır: baskınla veya gümrükte birkaç kilo uyuşturucu yakalanmış ise, bunun anlamı büyük mal geçti demektir.

Mafyanın başlıca işlerinden birisi uyuşturucu ticareti olmuştur. Dünyanın her tarafında bu böyledir ve yüksek miktarda yapılan bu ticaretin de polis ve bazı yüksek bürokratlar olmadan yürümesi mümkün değildir.

Ülkeler ve isimler değişebilir ama bu kural her yerde aynıdır.

İkincisi; ister Sedat Peker olsun isterse bir başkası, bu çevreden insanların verdiği bilgiye güvenmem. Tümüyle yanlış bilgi verdikleri söylenemez ama her durumda bu bilgilere büyük ihtiyatla yaklaşılması gerekir.

Yıllar önce 1 Mayıs 1977’deki Taksim katliamıyla ilgili olarak Nokta dergisi geniş bir araştırma yapmış ve bu bağlamda Mete Altan’ın tanıklığına başvurmuştu.

Olacak şey değil ama böyleydi.

Mete Altan İstanbul Birinci Şube’de önemli bir komiserdir ve işkence ekibi vardır. Biz de dahil değişik devrimci örgütlerden kişiler bu ekibin işkencesiyle tanışmıştır.

O katliamla ilgili olarak söylediklerine itibar etmedim. Belki arada doğrular da vardı, olabilir ama bu tür şahitliklere itibar etmemek gerekir.

Üçüncüsü; biraz politik tecrübesi olanlar Peker’in açıklamalarının ardından değişik isimlerin tasfiyesinin geleceğini, “devletin temizleneceğini” tahmin edebilirler.

Peker gibi kişilerin kendi insiyatifleriyle konuştuklarını düşünmüyorum.

Dördüncüsü; bazı sosyalist örgütlerin uyuşturucu ticareti yapmış olduklarını çok kişi biliyordur. Keza bazı sosyalist olduğunu iddia eden örgütlerin de mafya ile neredeyse iç içe olacak kadar yoğun ilişkileri de biliniyor olsa gerektir.

Uyuşturucu ticaretinden yakalanıp yıllarca hapiste kalan bazı kişileri de yakından tanıyorum üstelik…

Ne mafyaya ne de uyuşturucu ticaretine kişi olarak bulaşmadığım gibi sorumlusu durumunda bulunduğum örgütleri de bulaştırmadım. Öneriler olmadı değil; “böyle bir imkan var, ne dersin?”

Cevap: “ne sen söylemiş ol, ne de ben duymuş olayım.”

Sosyalist insanın alameti farikalarından bir tanesi de bazı şeyleri kesinlikle yapmayacak olmasıdır. Uyuşturucu ticareti bunlar arasındadır.

Paranın isterse tamamı örgüte gelecek olsun, yapılmaz; bu kadar!

Sanırım bir hafta kadar sonra bir arkadaşın birkaç yıl önce İbrahim Yalçın’ın ısrarı üzerine el yazısıyla yazdığı bir yazıyı yayınlayacağız. Yazı bir kenarda kalmış, yayınlayacağız.

Müntecep Kesici –ülke dışındaki ilk sol içi infazdır- bu arkadaşın yanında öldürülmüş…

Yazıdan yeni bir şey öğrendim: bir kaçakçının çok sayıda deri ceket getirdiği öğreniliyor. “Muhabarattanız” denilerek bunları el konuluyor ve adam da elleri ayakları bağlanıp denize atılıyor.

Düşündüm ki, tarihimizden dışladığımız bu Suriye Acilcileri için Muhabarat ve MİT ilişkisinden söz etmek çok da gerekli değilmiş. Mafya, dersiniz, yeter. Mafya her zaman değişik ülkelerin polis teşkilatlarıyla iç içedir.

Biz epeyce somuta da inmiştik ama mafya belirlemesi eksik kalmış, bunu da eklemeliymişiz.

Sol söylem, olmayan örgütün adı pis işleri gizlemenin örtüsü olarak kullanılır.

Soldaki değişik örgütlerden az olmayan sayıda mafya elemanı çıktı.

Bazıları mafya grupları arasındaki çatışmalarda öldürüldüler.

Devrimcilikle delikanlılık karıştırılınca ve işin içine kolay para kazanmak da girince mafyaya kaymak  kolay oluyor.

1970’li yılların delikanlılığı çoktan bitti.

O yıllarda sola eğilimli mafya grupları da vardı, keza MHP eğilimliler de bulunuyordu.

Yıllardan beri hepsi aynıdır.

Mafya, maalesef sadece uzaktaki bir yapı değildir.

Bu tür yapılara bulaşmamak için yüksek miktarda paranın satın alamayacağı ya da fiyatı bulunmayan değerlere sahip olmak gerekiyor.

Mafya elemanları çıkarları gereği herkesi satabilirler.

Memlekette hakkında dosya tutulmamış kimse yoktur herhalde…

Bir gün gerekir düşüncesiyle önemli görünen herkes hakkında dosya tutulmuştur.

Kullanılacakları zamanı beklerler…

Bu dosyaların içeriğinin doğruluğu hakkında bir şey söyleyemem…

Tamamı yanlış değildir ama ne kadarı doğrudur, bilinmez…

Önemli olan politik mücadelenin dosyalar savaşına indirgenmiş olmasıdır.

Bu ise büyük bir ahlaki bozulmadır ve yeni de değildir.

Toplumda yaygın olan bu bozulmanın sol harekete bulaşmamış olması mümkün değildir.

Bu tür anlayışları, uygulamaları reddedeceksiniz.

Başka hiçbir yol yoktur.

Sadece söylenene değil, bazen bundan daha fazla olarak söyleyene de bakacaksınız.

Başka türlü o kirlenmeye olabildiğince az bulaşarak yaşamanız zordur.