Şuanda 151 konuk çevrimiçi
BugünBugün3649
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11373
Bu ayBu ay11373
ToplamToplam10479797
Suriyeliler ve garip bir sol! PDF Yazdır e-Posta


Konuya başka ülkelerde sol hareketlerin ülkelerindeki yabancılara karşı tutumu temelinde yaklaşacağım. Göçmen ya da mülteci demiyorum çünkü Türkiye’deki yabancıların göçmen ya da mülteci gibi bir statüleri bulunmuyor. Bu ülkede OECD ülkeleri dışından gelenler için iltica yasası yoktur. Suriyeliler, Iraklılar, Afganlar, İranlılar ve sayılabilecek benzer ülkelerden gelenler mülteci statüsüne sahip olamazlar. Mültecilik başvurusu bile yapamazlar çünkü bu ülkelerden gelenler için böyle bir başvuru mümkün değildir.

Fiiliyatta bu insanlar göçmendir ama hiçbir statüleri yoktur. Bu ise onları iktidarların keyfi uygulamalarına olabildiğince açık duruma getirir.

Bu insanların böyle bir statüsü olsaydı mesela CHP “sizi göndereceğiz” diyemezdi. AKP de işine geldiği zaman aynı tehdidi kullanmazdı. AKP bu tehdidi Avrupa ülkelerine karşı kullanmaktadır. “Bu insanların masraflarıyla ilgili olarak gerekli parayı geciktirmeden verin, yoksa size göndeririz!”

Ülkedeki Suriyeli insanların masraflarının TC bütçesinden karşılandığı kocaman bir yalandır. Bunu savunanlar Avrupa Birliği’nin bu insanların masrafları için Türkiye’ye vermeyi planladığı 6 Milyar Avro’yu duymamış olamazlar. Şimdiye kadar gelen yüksek miktarda parayı da bilmiyor olamazlar.

Olsun, yalandan kim ölmüş!

Burada CHP’yi eleştirmiyorum, değmez. Bu partinin solculukla uzaktan yakından ilgisi yoktur ve Fikri Sağlar gibi kişilerin varlığının nedeni de “bu partide solcular da var” imajı verilebilmesi içindir.

Bildiğim bütün ülkelerin sol hareketleri ülkelerindeki göçmenlerin ve mültecilerin haklarını savunurlar.

Bizdekiler hariç…

Savunanlar var, savunmayanlar da az değildir.

Yukarda belirttiğim gibi CHP’yi hariç tutuyorum. Bu partiyi sol adına eleştirmek baştan yanlıştır.

Neymiş efendim; halkın büyük bölümü Suriyelilerin ülkedeki varlığına karşıymış…

Olabilir ama devrimcinin işi halkla birlikte sağcılaşmak ve hatta ırkçılaşmak değil, kendi değerlerine sahip çıkarak sağlam durmaktır.

Siz Avrupa ülkelerinde halkın çoğunluğunun mülteci ve göçmenler hakkında iyi şeyler düşündüğünü mü sanıyorsunuz?

Fransa’ya bakın…

Ulusal Cephe oyları silip süpürüyor ve seçim malzemesinin temelini mülteci ve göçmenlerin sınırdışı edilmesi oluşturuyor.

Başka ülkelerde de durum çok farklı değildir.

Bu ülkelerdeki solun değişik grupları açısından mülteci ve göçmen haklarının savunulması tartışılmazdır.

Almanya’da Sol Parti içindeki Komünist Platform’un sözcüsü Sahra Wageknecht bir ara Fransa’daki Ulusal Cephe ile benzer söyleme sahip Almanya İçin Alternatif partisinin söylemine kaydı. Aklınca böylece daha fazla oy alınacaktı ama parti merkezi bu tutumun kendileri bağlamadığını açıklamak zorunda kaldı.

Sadece sosyalistler değil, birçok ülkede Yeşiller Partisi mensupları da göçmenler ve mültecilerin haklarını savunurlar.

Herkes Almanya Yeşillerine gıpta eder ama bu partinin 1980’li yıllarda o dönem geçerli jargon uyarınca yabancıların haklarını en iyi savunan parti olduğunu hatırlamaz veya bilmez.

Yeşilcilik çevrecilikle sınırlı değildir.

Şu ana kadar kaç tane Suriyeli TC vatandaşı oldu bilmiyorum ama oluyorlar.

Çok sayıda tip buna da itiraz edecektir?

Ne var yani? Almanya’da mülteciler için 5, olmayanlar için 8 yıllık ülkede bulunma şartının ardından ağır suç işlememiş olmak, yeterince dil bilmek ve geçimini temin etmek şartları geliyor. Bunları yerine getirenler isterlerse vatandaş olabiliyorlar.

TC vatandaşlığı daha mı kıymetli yoksa!

Türkiye’deki Suriyelilerin çocukları bu ülkede doğdu, okula burada gidiyorlar ve büyük bölümü gelecekte de burada kalacaktır. Vatandaş olanları da AKP’ye oy verecektir, kendilerini istemeyene verecek değillerdi herhalde?

Alman solunun bazı grupları bu ülkeye Suriyeli ve Iraklı 900 bin mülteci alındığı zaman bir dönem Arapça gazete çıkardılar.

Şimdi asgari ücretle çalışılan çok sayıda işte Suriyelileri görmek mümkündür.

Bu insanlar ilticaya başvurdular, iltica yardımı aldılar, parasız dil kursuna gittiler ve “paramızı bunlar yiyor” diyeni de duymadım.

Düşünenler mutlaka vardır ama açık konuşamıyorlar.

Böylelerine hemen “ırkçı” diyorlar.

Halkın küçük olmayan bölümü ırkçı bir tutum benimsiyorsa, solun yapacağı buna uymak değil, kendi değerlerini korumak ve yapılanın yanlışlığını anlatmaktır.