Yunanistan Başbakanı Mitsotakis halen sürmekte olan orman yangınlarında durumun daha da kötüleşebileceğini açıkladı.

Almanya medyasında yapılan değerlendirmelere göre Mitsotakis polisi güçlendirmeye çalışırken itfaiyeyi ihmal etti. Yunanistan’da orman yangınlarına karşı gerekli teknik malzeme ve eğitilmiş personel eksiği bulunuyor. Bu ülkede her yıl büyük ya da küçük orman yangını olur. Bu yılki durum her yıl oranın daha geniş ölçekte tekrarlanmasıdır. Buna rağmen polisin güçlendirilmesine öncelik verilmiştir.

Yunanistan turizm konusunda Türkiye’den ileridedir. Nüfus oranına göre gelen turist sayısı daha yüksek olduğu gibi hem fiyat hem de personel bakımından daha iyidir. Bu ülkede hem de turizm sezonunda istenebilecek en son şey yaygın orman yangınları olsa gerektir.

Yunanistan’da daha önce yaşanılan büyük orman yangınlarında ölenler vardı ve bunlar da özellikle orman içinde yapılmış villalarda oturanlardı. Erken uyarı sistemi bulunmadığı ve o villalarda oturanlar da yaz aylarında yüksek orman yangını tehlikesini dikkate almadıklarından yangından kurtulamamışlardı.

Yunanistan’da ormanların yakılıp yerlerine otel yapıldığını duymadık. Kuru hava ve yüksek sıcaklık, rüzgarla birlikte Akdeniz ikliminde ormanların kolay yanabilmesini sağlıyor. Nitekim benzer yangınlar İtalya ve İspanya’da da görüldü.

Yunanca bilmediğim için Yunan basınında bizdekine benzer temelsiz denilebilecek yorumlar var mıdır, bilmiyorum. Mutlaka vardır ama bizdeki kadar yaygın olmasa gerektir.

Mesela “yangını söndürmek istemiyorlar” gibi…

Yeterli teknik malzeme ve eğitilmiş eleman bulunmuyor. Bu eksiklik Türkiye’de daha fazladır.

Bu olmayınca bahçe hortumuyla su püskürterek ve benzeri yöntemlerle yangın söndürülemez.

Bir Elazığ sözü, “aç gezerim, kuyruğum dik gezerim” der.

Bir yandan “biz büyük ülkeyiz,” gerekçesiyle yardım istenmesine karşı çıkacaksınız, diğer yandan da Ukrayna’dan kiralanan gece görüşlü helikopterlerin yangına müdahalesini yayınlayacaksınız…

Bu yardım değildir tabii, parası verilip kiralanmıştır!

Sonuçta aynıdır; biz yeterli değiliz, bu nedenle dışarıdan ama parasıyla ama yardım olarak desteğe ihtiyaç bulunuyor.

Burada görülen hiç de yeni olmayan ve bireylerden yönetime kadar uzanan çift karakterliliktir.

Ülkedeki bu yaygın özelliği en az 50 yıl önce Ahmet Hamdi Tanpınar belirtmişti: “Doğu-Batı sentezi yaratalım dedik, çift karakterli insanlar yarattık.”

Türkiye’nin Ege sahilleriyle Yunanistan’ın güneyinde kuru hava ve sıcaklık aynıdır, kısacası aynı coğrafyadır.

Birinde gerçekleşen yangınların diğerinde gerçekleşmemesi mümkün değildir ve bunu anlamak için de akıllı olmak gerekmez.

Aynı anlayışla devam edildiğinde orman yangınları aynı coğrafyada daha büyük veya küçük olarak tekrarlanacaktır.

Buna özellikle bizde yeni inşaat alanı açmak için kasten yangın çıkarmak da eklenmelidir ancak burada gerçekleşen yaygın orman yangını değildir.