Şuanda 227 konuk çevrimiçi
BugünBugün3679
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11403
Bu ayBu ay11403
ToplamToplam10479827
Bir Kızıl Meydan konseri PDF Yazdır e-Posta


 

 

Mireille Mathieu, bu kadını çok severim. Çok sayıda dilde şarkı söyler ama anadili Fransızca olanları tercih edilir. Hele Almanca şarkıları çekilmiyor, bu dil o şarkılara uygun değil…

Rastlantı sonucu kadının 1 Eylül 2012’de Kızıl Meydan’da yapılan Uluslararası Askeri Müzik Festivali’ndeki kısa konserine rastladım.

Önce Rusça bir şarkı söyledi, tabii anlamadım. Müziği de tanıdık değildi.

Ardından Kızıl Meydan'da ne söylenir: La Marseillaise, Fransız Milli Marşı. Yurttaşlar, diktatörlüğe karşı silaha sarılın sözlerini içeren marş. Mirelle Mathieu bu marşı çok güzel söyler.

Ardından askeri bando eşliğinde söylenen şarkıya hayret ettim: Edith Piaf’ın sesinden ünlü olan je ne regrette rien (pişman değilim).

Kadını sosyalist sanmayın, sağcıdır, boynunda da haçlı kolye taşır.

Moskova ve Kızıl Meydan’ı üç kere gördüm: 1985, 1987 (Ekim Devrimi’nin 70. yılında yapılan geçit töreni) ve 1993.

Sonuncusunda Moskova’yı yaya olarak dolaşmıştım. Büyük kent, ancak küçük bir bölümünü… Arbat Sokağı’nı bulmuş, ucuza satılan Sovyet askeri nişanlarına, Lenin büstlerine bakmıştım. O sırada (yazarını hatırlayamadım) Arbat Çocukları romanı ünlüydü.

Öğle yemeğini Yazarlar Birliği kantininde yerdim. Üzerinde bir santimetre kalınlığında kıyma olan lahmacun zor bitiyordu, yanında Rus çayı… Ben de Ruslar gibi çayı şekersiz severim veya yanında çikolata yerim.

1993 Moskova’sında hüzünlendiğimi söyleyemem. Böyleyse böyledir de bunu açıklayabilmek gerekir diye düşünüyordum.

Sonraki on yılda epeyce adım atabileceğimi doğrusu düşünmemiştim.

 

Alanında en iyi kitap sayılan 1989 Berlin Duvarı 2004’te yazılacak, 2005’te İmge Kitabevi’nde yayınlanacaktı.