Başlarken uzun süre haftada bir yayın yeterli olur diye düşünmüştüm ama talep nedeniyle kısa sürede haftada ikiye çıkılması gerekti. Dinleyenin kaç kişi olduğuna kafa yormadım; youtube, facebook ve whatsapp birbirlerine bağlı oldukları için üçündeki dinlemeyi toplamak gerekiyor. Bunun dışında dağıtılanlar ve dinlenenler de bulunuyor. Konuya göre alçalıp yükselen 400-500 arasında sayı tahmin ediyorum. Daha fazla da olabilir, mümkündür.

Önemli olan hedef kitleye ulaşılabilmesi ve ilgi görmesiydi. Bu amaçlara ulaşılmıştır. Daha iyisi de olabilir tabii…

Sonuçta konuşuyorsun, neresi zor, diye sorabilirsiniz. Sonuçta konuşuyorum ama kahve sohbeti yapmıyorum. Konunun bütünlük içinde ve lafı uzatmadan, 15-20 dakikalık sürede anlatılması gerekiyor. Neyse ki yazıda olsun konuşmada olsun bu konuda yıllardan beri süregelen alışkanlığım bulunuyor. Yine de konuşmayı kurgulamanız, hazırlanmanız gerekiyor.

Devlet konusu yakında yayınlanacak son video ile bitiyor.

Bundan sonra –araya önemli başka bir konu girmezse- üç bölümlük ekoloji yayını gelecek…

Bu konuda anlatılabilecek çok şey bulunmakla birlikte sosyalistlerin özellikle kısır oldukları bir konudur. Genellikle “çevre sorunlarının nedeni kapitalist kar hırsıdır” deyip geçerler. Reel sosyalizmde büyük çevre sorunları bulunduğunu ise bilmezler. Sosyalist ülkelerde büyük doğa tahribatı vardı ve nedeni de hızlı sanayileşme çabasıyla kapitalist ülkelere yetişmekti. Bu konuda çok sayıda örnek bulunuyor.

İlk bölümü bunu anlatmaya ayıracağım.

İkinci bölümde ise, dünyanın en kitlesel çevreci hareketi Almanya Yeşillerinin sendikalar, sosyal demokrat ve komünist partileri dışında nasıl doğup geliştiğini, Almanya gibi bir sanayi ülkesinde işçi sınıfına dayanmayan kitlesel bir hareketin nasıl oluştuğunu ve herkesi peşinden sürüklediğini anlatacağım.

Üçüncü bölümde çevre hareketinin güncel sorunları üzerinde durmaya çalışacağım.

Duruma göre belki dördüncü bölüm de olur.

Çevrecilik konusu çiçek, böcek, doğanın temizliği ile sınırlı değildir, farklı bir uygarlık anlayışıdır.

Konuşacağım başka konuların listesini çıkardım ama sırası nasıl olur şimdiden bilemiyorum.

Milliyetçilik ki en az iki belki üç bölüm tutacaktır.

1968 ve kültürel değişim, bu da iki bölüm tutar.

Avrupa’da sol partilerin durumu, bu çerçevede Sosyal Forum Hareketi ve ATTAC. Tahminime göre iki bölüm tutar.

Böylece dokuz bölüm yani en az bir ay dolmuş oluyor.

Bir ara Engels’in Doğanın Diyalektiği kitabını ve evren kuramını incelemeyi düşünüyorum. Burada önemli olan üniversitede matematik ve fizik eğitimi görmemiş olan dinleyiciye konuyu anlaşılabilir dille anlatmaktır. Bu konu da en az iki bölüm tutar çünkü buradan Lenin’in Materyalizm ve Ampiriokritisizm’ine geçeceğim. Ardından yeni materyalizm anlayışı ve Zizek’in Türkçesi bulunmayan “Diyalektik Materyalizmin Yeniden Kurulması” gerektiği ile ilgili kitabı gelebilir.

Şimdiden bilemiyorum açıkçası…

Plan safhasındadır diyelim…