Şuanda 325 konuk çevrimiçi
BugünBugün3719
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11443
Bu ayBu ay11443
ToplamToplam10479867
Yüksek tahsilli mahpuslar PDF Yazdır e-Posta


Adalet Bakanlığının ilgili kurumunun açıkladığı verilere göre hapishanelerde 2371 yüksek lisans, 460 da doktora yapmış kişi bulunuyor. Anlayacağınız hapishanelerde eğitim düzeyi epeyce yükselmiş.

Bu rakamları biraz farklı değerlendiriyorum.

Üniversitelerdeki eğitim seviyesi yıllardan beri düştü. Elini sallasan üniversite mezununa hatta profesöre çarpıyor, bu duruma gelindi.

Türkiye’de üniversite bitirmiş olanlardan Almanya’ya gelenlerin üniversite eğitimine devam konusunda nasıl sıkıntıya girdiklerini biliyorum. Üstelik Almanya’da ABD eğitim sisteminde yüksek lisans yerine geçen diplom kalktı, yerine lisans ya da bachelor geldi. Böylece üniversite bitirenlerin mutlaka yüksek lisans yapması zorunlu duruma geldi.

1960’lı yıllarda lise bitirenlerin aldıkları eğitim şimdiki üniversitelerde alınan eğitimden iyidir gibi biraz yaygın sayılabilecek görüş bulunuyor.

O zamanki ortaöğretim gerçekten ağırdı.

Ortaokulu 1964’te bitirirken okunan her dersten sınava girmiştim ve hepsinden geçer not almak zorundaydım.

Ardından liseye giriş sınavına girdim; işe bak, liseye bile sınavsız girilmiyordu. Sonra bu sınav kaldırıldı.

Liseyi bitirirken yine okunan her dersten sınava girip geçer not almak gerekiyordu. Kaç dersti hatırlamıyorum ama on taneden fazlaydı.

1967’de liseyi bitirdiğimde lise mezunu ülkede eğitimli kişi sayılıyordu.

Bir bankada işe başlarsanız, kısa sürede müdür oluyordunuz.

1977-1980’de hapishanede yüksek lisans yapmış benim gibi çok az kişi olsa gerekti, belki de tektim, bilmiyorum.

Isparta hapishanesinde yeni gelen savcılar koğuşta herkesin içinde benimle sohbet ederlerdi. O üniversite bitirmişse ben de bitirmiştim, üstelik de ODTÜ.

Ülkedeki tutuklu ve hükümlü sayısı hızla yükselirken bunlar arasında artan oranda yüksek eğitimli kişilerin bulunması şaşırtıcı değildir. Sadece yüksek eğitimin kalitesinden şüpheliyim ve haksız olduğumu da sanmıyorum.

İlin adını hatırlamıyorum, coğrafi olarak Muş civarındaydı. Bu ilin üniversitesindeki rektör Obama ABD Devlet Başkanı iken ona mektup yazıyor.

Olabilir tabii…

Onu överken gazetedeki habere göre “I like you” diyor.

Yahu sokakta kız mı tavlıyorsun, İngilizce bilmiyorsan bari bir bilene yazdır. O bilen de en azından “I admire you” denileceğini bilir!

Bu tür insanlar rektör olabiliyorlar.

Geçenlerde yüksek lisans ve doktora tezlerindeki intihal oranıyla ilgili rakamlar yayınlanmıştı, epeyce yüksektiler. Anlayacağınız yüksek lisans ve doktora tezlerinin önemli bölümünün geçerliliği şüphelidir.

Bu durumda da elinizi sallasanız doktora yapmış olana çarpması normaldir.

Birkaç üniversite dışındaki diplomaların dış ülkelerdeki üniversitelerde dikkate alınmaması bu nedenledir.