Efendim soruluyor ki, Suriye’nin Arap Birliği’ne dönmesi yakın mıymış?

Soru burada kesiliyor.

Dönse ne olacak? diye de sorulmuyor.

Suriye ile Suudi Arabistan yeniden diplomatik düzeyde ilişki kuruyormuş…

Kursun tabii, ne olacak ki!

Ve bunun gibi şeyler…

Esat yıllardan beri ilk kez Ürdün kralı ile görüşmüş…

Görüşmüş de ne olmuş?

Çaresiz analizciler, söylenebilecek başka şey bulamıyor.

Politik analiz mevcut bütün veriler dikkate alınarak yapılır.

Şöyle olursa böyle olur mu, başka bir ifadeyle teyzemin şapkası olsa dayım olur mu türünden sorularla yapılmaz.

ABD, Suriye’de en az bir yıl daha kalacağını ilan etti.

Başka bir gelişme daha var: İsrail Golan Tepelerini Suriye’ye vermeyeceğini ilan etti.

Suriye protesto etti.

Edince ne olacak, bir şey mi olacak?

İsrail ile savaşırsın, toprak kaybedersin, ardından da “burası benimdi” dersin!

O zaman savaşa girmeseydin, öyle değil mi?

Kazansaydın herhalde böyle konuşmayacaktın?

İsrail, Trump zamanında Kudüs’ü başkent yaptı.

Biden ABD’nin bu konudaki tutumunu değiştirdi mi, hayır!

Türkiye ile Suriye arasındaki ilişki biraz normalleşebilir mi?

Mümkündür ve bu normalleşmenin ilk maddesi YPG’nin yok edilmesi olacaktır.

Nedeni açık: iki ülke de böyle istemektedir.

Asıl dikkat çekilmesi gereken konu, Suriye’de gerçekleştirilmeye çalışılan “ikinci Suriye” projesidir.

Bu proje için “ikinci KKTC neden olmasın?” anlayışının gündeme gelmesi, gerçekte yapılanın adının konulmasıdır.

Türkiye’de iktidar değişse bile, CHP-İyi Parti hükümeti bu projeyi uygulamaya koyacaktır.

Ülkedeki Suriyelilerin bir bölümü de “ikinci Suriye”ye gönderilecektir.

Suriye bunu protesto edermiş, BM bu konuda karar alırmış…

Olabilir ama kimin umurundadır?

Aynı BM yıllardan beri “Filistin devleti” için karar alır.

Alabilir tabii, almasının mahzuru bulunmuyor.

Suriye yıllarca Lübnan’ın yaklaşık yarısını işgal etmiş ve ancak uluslararası güçle çıkarılacağı belli olunca geri çekilmişti.

Suriye ile ilgili mücadelenin Türkiye-İran çelişkisi tarafı kimsenin dikkatini çekmiyor.

Sanılıyor ki bölgede esas olarak ABD-İran çelişkisi vardır, gerçekte ise böyle değildir.

Başka önemli bir gelişme, Yunanistan’ın Fransa’dan sonra ABD ile yeni bir askeri anlaşma imzalamasıdır.

ABD, Türkiye’nin Rusya ile sıkı ve sürekli kendisine karşı kullandığı ilişkisine karşılık olarak YPG’yi desteklemekte ve Yunanistan ile askeri ilişkisini de geliştirmektedir.

Biden yönetimi Trump’tan farklı olarak yumuşak bir üslup kullanıyor; politika değişmiş midir, hayır!