Şuanda 515 konuk çevrimiçi
BugünBugün3469
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11193
Bu ayBu ay11193
ToplamToplam10479617
Kutsal kitaplar PDF Yazdır e-Posta


Devrimcinin kutsal kitabı olmaması gerekir. Bu belirleme teoride böyledir ama pratikte geçerli değildir. Başka ülkelerde de bulunmakla birlikte özellikle bizde devrimcilerin kutsal kitapları vardır. Bunları bağnazca savununca devrimci teoriyi öğrendiklerini sanırlar, biraz bir şeyler de yaparlar ama ileriye gidemezler.

Kapitalizmin sürekli kriz içinde bulunmasına karşın yaşamasını sağlayan önemli faktörlerden birisi, kutsal kitaplarının bulunmamasıdır. Her kitap gerekli olduğu dönemde kutsaldır, ardından kutsallığını kaybeder. Kapitalizme karşı mücadele edenler bu esnekliği öğrenmek ve kendi anlayışlarına uygulamak zorundadırlar.

Kutsal kitapların ikisinden söz etmekle yetineceğim.

Birincisi, Engels’in Ailenin Devletin ve Özel Mülkiyetin Kökeni kitabıdır. Bu kitabın sınırlı geçerliliği bulunduğunu videolardan birisinde anlatmıştım.

Bu kitap, etnolojinin ilk kitaplarından birisidir. Engels, etnolog Morgan’ın araştırmalarından yola çıkarak ailenin, devletin ve özel mülkiyetin kökeni üzerine çıkarsamalar yapmıştır.

Morgan’ın ardından ve Engels’in ölümünden sonra başka etnolojik araştırmalar da yapıldı ve Morgan’ın görüşlerinin genelleştirilemeyeceği –dolayısıyla Engels’in görüşlerinin de- anlaşıldı.

Engels yaşıyor olsaydı, kitaptaki görüşlerini değiştirirdi.

Bilimsellik budur.

Bu konuda tartışma yürütmek isteyenlerin önce etnoloji okumuş olması gerekiyor.

Ben okudum. Üçüncü üniversite eğitimimde ana bölüm felsefe iken, yan bölüm etnoloji idi. Bu yan bölümde sekiz dersten geçmek gerekiyordu ve genel not ortalaması “iyi” olarak geçtim.

İlkel toplumların evrimleri üzerine yazılmış çok sayıda kitap vardır, okursunuz ve tartışabiliriz. Konuyu bilmeyenle tartışmanın gereği yoktur.

İkinci kitap, Doğanın Diyalektiği’dir. Bu kitapla ilgili olarak da ileride sanırım en az iki video programı yapacağım.

Bu kitabı yıllar önce okumuş ve açıkçası bir şey de bulamamıştım.

Belirteyim, ilk üniversite eğitimimde ODTÜ kimya bölümünü bitirdim, ardından teorik kimyada yüksek lisans yaptım. Teorik kimya, 1970’li yıllarda görece yeni olan, fizik-kimya-matematik karışımı bir bilim dalıydı.

Kitabı bağnazca savunabilirsiniz. Doğa bilimleri alanında eğitim görmüş kişiler ise ya sizinle muhatap olmaya gerek duymazlar ya da dalga geçerler.

Engels’in kitabı ölümünden sonra yayınlanacaktır.

Kitabı elinde bulunduran Eduard Bernstein, Albert Einstein’a başvurarak kitabın yayınlanmaya değer olup olmadığını sorar.

Einstein kitabı okur ve der ki: Yazar tarihsel bir kişilik olduğu için kitap yayınlanmalıdır. Bunun dışında kitapta fiziğin tarihi ve bugünkü sorunları hakkında önemli bir şey yoktur.

Lenin’in doğa bilimleri ve materyalizm konusundaki yaklaşımı ise takdire şayandır.

Materyalizm ve Ampiriokritisizm 1912’de yazılır. Fizikte 20. yüzyılın önemli devrimlerinden birisi, özel görelilik kuramı, Einstein tarafından 1905’te açıklanmıştır.

Lenin’in bunu duymamış olması mümkün değildir. O yıllarda kendisi Avrupa ülkelerinde sürgündedir.

Hukuk eğitimi almış olan ve doğa bilimlerinde eğitim görmemiş olan Lenin konu hakkında konuşmamayı tercih etmiştir. Anlamadığı konuda diğer konulardaki otoritesine dayanarak konuşmamak takdire şayan bir davranıştır.

O yıllarda özel görelilik kuramı Marksistler arasında tartışmalara neden oluyordu ama Lenin buna rağmen konu hakkında bir şey yazmamıştır.

Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, www.enginerkinerkitaplar.blogspot.com da Lenin kitabına bakabilirler.

Diyalektik materyalizmin sosyalist ülkelerde doğa bilimleri alanında çalışan bilim insanları tarafından ciddiye alınmaması hakkında Robert Havemann’ın Dialektik ohne Dogma (Dogma Olmayan Diyalektik) kitabına bakılabilir. Konuyla ilgili bir bölüm 1989 Berlin Duvarı kitabında yer almaktadır ve aynı adreste bulunabilir.

Bu insanlar neden böyle davranıyordu? Modern fiziği bilmeyen felsefecilerin diyalektik materyalizme dayanarak kendilerine yol-yöntem öğretmesini ciddiye almıyorlardı.

Acı bir durum ama böyleydi…

Konuyu biliyorum ama yine de hazırlanıp plan çıkarmam gerek…