Şuanda 207 konuk çevrimiçi
BugünBugün2623
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10347
Bu ayBu ay10347
ToplamToplam10478771
Dört yıl sonra Tektaş Ağaoğlu'nun ardından... PDF Yazdır e-Posta


Tektaş Ağaoğlu’nu yakından olmasa bile tanırım. Tanımadan yıllarca önce gazetelerde yayınlanan yazılarını da izlerdim. Özellikle çağdaş emperyalizm tahlili konusunda ondan öğrendiklerim vardı. Aslında Mahir Çayan ile Tektaş Ağaoğlu’nun kaynağı aynıydı: SSCB Bilimler Akademisi’nin konuyla ilgili kitapları ve bu nedenle de önemli benzerlikleri vardı.

Ölümünden dört yıl sonra kendisini anarken geçmişte neler yapmış olduğunu sıralamayacağım. Asıl önemli olan kişinin bugün ve gelecek için taşıdığı önemdir.

Bu bağlamda kendisi benim için iki yönden önemlidir.

Birincisi; çalışma disiplinidir. İnsanda bu yoksa hayatta kayda değer şeyler yapması zordur. Yoğun ve sürekli çalışmadan olmaz.

İkincisi; anılara gömülmemesi, bugün ve yarına olan yoğun ilgisidir.

20. yüzyılda hepimiz kaldırılması zor şeyler yaşadık. Milyonlarca insanın hayatını verdiği, bu uğurda ölebildiği sosyalizm bütün çeşitleriyle çökecekti. Bunu kaldırmak çok zor iştir. Geçmişe sığınarak orada kazanılan başarılarla avunabilirsiniz ama buradan bir şey çıkmaz. Kapitalizme karşı mücadele sona ermedi ve bunu nasıl sürdürebiliriz sorusu çerçevesinde geçmişi değerlendirip aşacaksınız. Her teori araçtır, hiç birisi kutsal değildir. Dini metinlere inanmayan insanların sosyalizmin metinlerini kutsal ve dokunulmaz görmesi gariptir ama böyledir. Bu anlayış giderek aşılmaktadır.

Tektaş Ağaoğlu’nun son yılları yeniye, geleceğe olan yoğun ilginin yaşla ilgisi bulunmadığını gösteren bir örnektir.

“Benden geçti artık” diye bir şey yoktur.

Yaşınıza değil, sonuçta herkes yaşlanıyor, tembellik ve yeteneksizliğinize kızmalısınız.