Şuanda 263 konuk çevrimiçi
BugünBugün2652
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10376
Bu ayBu ay10376
ToplamToplam10478800
İstanbul'a bak! PDF Yazdır e-Posta


İstanbul dünya çapında tanınan ve Türkiye için de büyük önem taşıyan bir kenttir ve kara teslim olmuş durumdadır. İnsanlar günlerdir havalimanında mahsur kalıyorlar, özel araçlarla trafiğe çıkmak yasaklanıyor çünkü arabalar gidemiyor ve caddede kalıyorlar ve daha sayılabilir.

Dünyanın hangi büyük ve önemli kenti böyle bir çaresizlik yaşamıştır, hiç birisi.

İstanbul’daki havalimanı açıldığında çok övülmüş ve hatta Almanya’nın bu büyük tesisi kıskandığı bile ileri sürülmüştü…

Türkiye ve Almanya’nın en büyük havalimanlarını karşılaştıralım, bakalım durum nasılmış?

Yoğun kar yağışı nedeniyle İstanbul ve Frankfurt’ta hava trafiği durma noktasına gelebilir. Kalkışlar iptal edilebilir. Bu konuda önemli farklılık bulunmuyor.

İnsanların havalimanında mahsur kalması ise Frankfurt için düşünülemez.

Bir kere kent ve havalimanı arasındaki otoyol trafiğe kapanmaz, kapanamaz…

İstediği kadar kar yağsın, mümkün değildir.

Üstelik havalimanına giden tek yol yoktur, otoyolun yanı sıra caddeler vardır. Tamamının kapanması mümkün değildir.

Haydi kapandı diyelim…

İnsanlar yine mahsur kalmaz çünkü havalimanının tren ve metro bağlantısı vardır. Karayoluyla kente gidemeyenler bunları kullanırlar.

Marifet büyük havalimanı yapmakla bitmiyor, bunun bağlantıları gereklidir. Önemli bir havalimanının mutlaka tren ve/veya metro bağlantısı olmak zorundadır.

Havalimanında mahsur kalanlara yerde yatabilmeleri için karton dağıtılmış!

Rezalete bak!

Bütün havalimanlarında olduğu gibi her iki yerin de çevresi otel doludur.

Olacak şey değildir ama Frankfurt havalimanında yolcular mahsur kalırsa otellere yerleştirilir ve parasını da havalimanı yönetimi öder.

Bırakın İstanbul’u, Ankara-İstanbul otoyolu ulaşıma kapanmış…

Burası için Türkiye’nin anacaddesi denilebilir…

Gerisinden söz etmek gerekmiyor.

Marifet şu veya bu gösterişli yapıyı inşa etmekle bitmiyor, bağlantılarını da kurmak zorundasınız…

İstanbul’un durması, ülke sanayi ve ticaretinin büyük oranda durması demektir.

İyi bakın!

Ne Almanya’da ne de başka bir Avrupa ülkesinde örneğini göremezsiniz.

Dahası, böylesine bir doğal ve insan marifetiyle üretilmiş afet durumunda orduyu neden devreye sokmuyorsunuz?

Anlaşıldığı kadarıyla onun da yapabilecek fazla bir şeyi bulunmuyor.

Yirmi yıldan fazla olmuştur, Almanya yaklaşık yüz kişinin öldüğü büyük bir tren kazası yaşadı.

Hızlı tren raydan çıkıp köprüye çarptı ve devrildi…

Aradan yarım saat geçmeden ordu devreye girdi, ilgili yerin hava sahası kapatıldı, askeri helikopterler devreye girdi, çevredeki bütün hastaneler alarma geçti.

Sonuç; kaza sırasında ölmeyen, hafif veya ağır yaralanan hiç kimse hayatını kaybetmedi.

Sonraki yıllarda bu kurtarma operasyonu dünyanın değişik ülkelerinde örnek olarak alınır ve eğitimde yer verilir.

Neyse diyelim, en azından yerde uyumak için dağıtılan kartonlardan para alınmamış!