Şuanda 212 konuk çevrimiçi
BugünBugün2625
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10349
Bu ayBu ay10349
ToplamToplam10478773
Putin neden Stalin'in adını anmaz? PDF Yazdır e-Posta


Putin, Ukrayna’nın doğu bölgesinde bağımsızlığını ilan eden iki halk cumhuriyetinin Rusya tarafından tanınmasıyla ilgili yaptığı konuşmada geçmişe de atıfta bulundu. Putin’e göre Ukrayna bir devlet olarak Lenin’in icadıdır, öncesinde yoktur.

Putin 2017’de Ekim devriminin 100. yılında Lenin’i “büyük Rusya’yı parçalamakla” suçlamıştı. Gerçi SSCB yaklaşık olarak Çarlık Rusya’sının sınırları içinde kurulmuştu ve dünyanın altıda birini kaplayan büyük bir devletti ama Çarlıkta bulunmayan büyük bölünme ortaya çıkmıştı. Ukrayna bunlardan birisidir. O yıllarda Orta Asya tek bölgeydi ve Türkistan olarak biliniyordu. Burada da SSCB bünyesi içinde merkezileşmiş devletler kurulacaktı (Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan Kırgızistan gibi).

1991’de SSCB dağılınca bunlar bağımsız devletler olacaklar ve büyük Rusya küçülmüş olacaktı.

Putin, Rusya’nın küçülmesinin sorumluluğunu esas olarak Lenin’e bağlamakta ve kendisini de öyle tarif ettiği gibi, “Rusya’nın toprağını toplamaya” çalışmaktadır.

Rusya iç yapısında kapitalizmin egemen olduğu emperyalist bir ülkedir. ABD ile benzemeyen yanları az olmamakla birlikte ilericilikle, sosyalistlikle ilgisi yoktur.

Bazı insanların bunu ancak 25-30 yıl sonra anlayabilmesi hayret vericidir ama gerçek böyledir.

Putin neden Stalin’den söz etmemektedir?

Cevap basittir.

Putin büyük Rusya’yı savunmakta ve konuşmalarında Petro, İvan, Katherina gibi Çarlık Rusya’sını yeni fetihlerle genişleten Rus büyüklerinin adını saymaktadır.

Stalin bu isimlerle aynı kategoride değildir ama Rusya’yı büyük yapmıştır.

Rusya özellikle silahlanma alanında ABD ile boy ölçüşebilecek durumdaysa, nükleer bir güç ise, bu her şeyden önce Stalin döneminin hızlı sanayileşme politikasıyla mümkün olabilmiştir.

Burada Stalin bir simgedir yoksa 1927-1941 arasında süren hızlı sanayileşme geniş bir kadronun işidir.

Kızıl Ordu’nun Naziler karşısında kazandığı ve gerek Sovyet ve gerekse de şimdiki Rus kültüründe önemli yer tutan büyük zafer de Stalin adıyla simgelenmektedir.

Büyük Rusya’yı savunan ve Lenin’i bunu parçaladığı için eleştiren Putin eğer Stalin’i farklı bir kategoride bulunmakla birlikte Rus büyükleri arasında saymıyorsa, zamanı uygun bulmadığı içindir.

Rusya’nın Ukrayna konusunda ABD ve NATO ülkelerini çaresiz bırakan askeri gücünün kökeni Stalin dönemine dayanır. Stalin sonrasında SSCB silahlanma konusunda sürekli gelişmiş ve bu durum 1991 sonrasındaki Rusya Federasyonu döneminde de sürmüştür ama gücün temelinin atıldığı ve şekillendiği yer Stalin yıllarıdır.

Küba’da sosyalist iktidar yaşayabildiyse eğer, SSCB’nin nükleer silahları sayesindedir. Aksi durumda ABD savaşı göze alır ve askeri müdahale yapardı.

ABD generalleri Vietnam’da nükleer silah kullanılması gerektiğini bir dönem açıkça ifade etmişlerdi ve eğer SSCB de bu silahlara sahip olmasaydı pekala kullanabilirlerdi.

Nükleer savaşın kazananı olmayacaktır ve bunu iki taraf da bilmektedir.

Putin’in Stalin’i “Rus büyükleri” arasında gördüğüne eminim.

Rusya’daki bazı düşünce kuruluşları tarafından ifade edilen, “Rusya tarihi boyunca her zaman imparatorluk olmuştur, SSCB bunun özel halidir” görüşü de bunun başka türlü ifadesidir.

İsteyen savunur, isteyen karşı çıkar; ortada açık bir gerçek vardır ve değişmeyecektir.