Şuanda 210 konuk çevrimiçi
BugünBugün2624
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10348
Bu ayBu ay10348
ToplamToplam10478772
Kemalizm faşizm değildir! PDF Yazdır e-Posta


İbrahim Kaypakkaya’nın ölüm yıldönümü nedeniyle çok sayıda kişi kendisinin sosyalist harekete önemli teorik katkılarından birisinin kemalizmin faşist olduğu tespiti olduğunu belirtiyor.

İbrahim Kaypakkaya III. Enternasyonal’in faşizm tanımını kabul ederdi. Nitekim aralarındaki farklılıklar ne olursa olsun izleyicileri de kabul ederler.

İki tanım birden kabul edilemez.

Ya III. Enternasyonal’in tanımı dönemseldir yani zamanı geçmiştir ya da Kemalizm faşist değildir, olamaz.

III. Enternasyonal faşizmi tekelci burjuvazinin en saldırgan, en militarist –başka eklemeler de vardır- kesiminin açık terörist diktatörlüğü olarak tanımlar.

Tanımı bileşenlerine ayırırsak:

Birincisi; bir ülkede faşizm olabilmesi için tekelci burjuvazinin varlığı şarttır. Kemalizmin ilk döneminde ise bırakın tekelciliği, doğru dürüst burjuvazi bile yoktur. Ülke yarı feodal yapıya sahiptir.

İkincisi; III. Enternasyonal’in tanımında tekelci burjuvazi faşist olan ve olmayan kesimlere ayrılır. Bu tanım İkinci Dünya Savaşı şartlarında SSCB’nin kurduğu ittifaklar temelinde yapılmıştır. Faşist burjuvazinin iktidarda olduğu Almanya, İtalya ve Japonya’ya karşı faşist olmayan tekelci burjuvazinin iktidarda bulunduğu ABD, İngiltere ve Fransa ile birlikte mücadele edilmektedir.

Bu tanım dönemseldir, başka zamanlar ve ülkelerde uygulanamaz.

Kemalizm faşizmdir diyenler bildiğim kadarıyla farklı bir faşizm tanımı yapmamışlardır. Baskı, şiddet, katliamın bulunduğu bir ülkede mutlaka faşizm olması gerekmez. Faşist olmayan ve hatta kapitalizm öncesi çok sayıda yönetimde de bu özellikler bulunmuştur.

İbrahim Kaypakkaya’nın tanımı yanlıştır.

Tarihimizde faşizm için III. Enternasyonal’in yaptığından farklı bir tanım yapılmak zorundadır.

Hem III. Enternasyonal’in tanımını kabul edip hem de 12 Eylül rejimine faşist demek de yanlıştır çünkü ülkemizdeki işbirlikçi tekelcilik bütün olarak 12 Eylül rejimini desteklemiştir ya da tekelcilik ayrışmamıştır.

Faşizmin farklı bir tanımı gereklidir.

Mesela milliyetçilik faşizmin ayrılmaz bileşenidir ama kendi başına yetmez. Yasama-yürütme ve yargının birleşmiş olması gerekir.

Başka özellikler de eklenebilir…

Burada esas olan hem III. Enternasyonalin tanımını kabul edip hem de kemalizme faşizm denilemeyeceğidir.