Şuanda 125 konuk çevrimiçi
BugünBugün1967
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9691
Bu ayBu ay9691
ToplamToplam10478115
Partizan; gerici ve ilerici PDF Yazdır e-Posta


 

 

Partizan denilince yıllardan beri ilerici olanına alışmışız ama gerici partizanlar da bulunuyor. Eğer partizan gerilla savaşı ise, bu konuda en yetkin olan gerici örgüt Taliban’dır. 1980’li yıllarda Kızıl Ordu’yu yenilgiye uğrattılar, 2001 sonrasında ise Afganistan’ı işgal eden ABD de aynı sonuçla karşılaştı.

Afganistan için ülkeye girenin burada saplanıp kalması ve yenilerek terk etmesi yeni bir olgu değildir. 19. yüzyılda da İngiltere, Hindistan’a yakınlığı nedeniyle kendisi için stratejik önem taşıyan Afganistan’ı işgal etmeye kalkmış ama başarılı olamamıştı.

Nikaragua’daki Kontralar kısa süren gerici partizan savaşı örneğidir. ABD desteğinde Sandinista yönetimine karşı gerilla savaşı vermişlerdi.

Nazilerin Kızıl Ordu karşısında başarı umutları kalmayınca partizan birlikleri kurduklarını yeni öğrendim. Adları Wehrwolf ya da Savunma Kurdu.

Üniversite kütüphanesinde dolaşırken Der Partisan adlı bir kitap gözüme çarptı. İçinde değişik yazarlar yer alıyor ve kitabı derleyen tanınmış bir politik bilimci: Herfried Münkler. Kitap 1988’de Frankfurt’taki Goethe Üniversitesi’nde yazarın verdiği Partizan konulu seminerde incelenen metinlerden oluşuyor. Bu üniversitenin iki farklı bölümünü 2005 ve 2019’da bitirecektim ama 1988’de oradan oraya koşturmaktan başımı kaşıyacak zamanım yoktu diyebilirim.

Böyle bir ders konusu olabileceğini düşünemezdim.

Kitabın giriş bölümünde Münkler, partizan konusunun bugüne kadar tarihçilere bırakıldığını, politik bilimcilerin ilgilenmediklerini anlatır. Kitabın içindekiler bölümündeki konulara bakınca gerçekten de politik bilimin partizan konusuyla ilgilenmekte geç kaldığını anlıyorsunuz.

Partizan savaşı teorisyenleri olarak öncelikle Mao ve Che bilinir ama Carl Schmidt ve Rolf Schroers gibi Nazi rejimini desteklemiş gerici teorisyenleri de bulunuyor.

Kitabın bence ön önemli yanı partizan savaşında yer alanların psikolojik değişimlerinin incelenmesidir. Bu konu politik antropolojiye giriyor. Öğrenmem gerek, bu konudaki bilgim adını duymuş olmakla sınırlıdır diyebilirim.

Bazı başlıkları tanıyorum. Mesela partizan savaşında halkın dönüşümü (Frantz Fanon). Sömürge ülke halkı için sömürgeciye karşı şiddet kullanmak iyileştirici bir terapidir. Bu görüşü Frantz Fanon adlı kitabımda incelemiştim. (Bkz. www.enginerkinerkitaplar.blogspot.com ) Fanon için sömürgeciliğe karşı savaşın psikolojik yönden teorisyenidir denilebilir. İki önemli kitabı Toprağın Lanetlileri ve Siyah Deri-Beyaz Maske Türkçeleştirilmiş olmakla birlikte Fanon sonrası çalışmalar konusunda pek bir şey bilindiği söylenemez. Yıllardan beri ırkçılığı Fanon’a referans vermeden incelemek mümkün değildir.

Romanlarda partizan dünyası bir başka başlık ve burada Hemingway’in kitapları inceleniyor. Özellikle İspanya iç savaşını anlatan Çanlar Kimin İçin Çalıyor romanı olsa gerektir…

Bir başka konu, partizan savaşında yer alan insanların normal hayata uymaktaki zorluklarıdır. Bu bağlamda Che Guevara inceleniyor. 400 sayfalık kitabın sonlarına doğru, merak ettim doğrusu…

Başka kitaplar arasında bunu da okurum artık…

 

Biraz zaman alır ama ne yapalım…