Şuanda 409 konuk çevrimiçi
BugünBugün1455
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9179
Bu ayBu ay9179
ToplamToplam10477603
Yükselmenin yolu bugün ve gelecektedir, geçmişte değil... PDF Yazdır e-Posta


Kişi, grup ya da halk olarak gelişmenin, yükselmenin yolu bugünde ve gelecektedir. Asıl olan bunlardır, geçmiş değildir.

Bugünü anlamak için geçmişe bakmak gerekir denildiğinde, bu belirlemenin hangi geçmişi kastettiğini bilmek gerekir. Yüzyıllar öncesinin geçmişinde çok doğru olsanız ne olur, olmasanız ne olur?

ABD’nin tarihi 300 yıl kadardır. Bugünün ABD’sini oluşturan halk, tarihsel temeli olmayan bir halktır. ABD’yi Avrupa ülkelerinden giden göçmenler kurdular. Yüzyıllardır burada yaşayan Kızılderilileri geriye ittiler, yerlerini aldılar.

Şu veya bu halk kendisini tarihin eski halklarından birisi olarak görebilir. Görsün, mahzuru bulunmuyor. Yüzyıllar öncesinde büyük halk olmanın bugünkü anlamı nedir? Hiçtir ya da geçmişte teselli aramaktır.

Önemli olan yakın geçmiştir ve daha da önemlisi bugün ve gelecektir.

Büyük kendini sürekli yeniden üretebildiği için büyüktür, büyük kalabildiği için büyüktür.

Büyük olmak isteyen sürekli olarak gelişmekle uğraşır. Önemli olan kişi, grup ya da halk olarak kendi gelişmendir. Hiç ama hiç unutmamak gerekir: başkalarını küçültmeye çalışarak büyüyemezsin. Büyüyemiyorum, bari başkalarını küçültmeye çalışarak büyükmüş gibi görüneyim anlayışı sonuçsuz kalacak ve derin aşağılık kompleksini yansıtan çarpık bir anlayıştır.

Örneklemek gerekirse, bu kompleksi Kürt milliyetçilerinde görebilmek mümkündür.

Sürekli olarak başkalarına saldırmak, derin aşağılık kompleksinin göstergesidir.

Sürekli olarak Türklere ve özellikle de Türk devrimcilerine saldırarak kendilerinin büyüdüğünü sanırlar.

Bilmezler mi; 20. yüzyıl halkların devletler kurma yüzyılıdır. Çok sayıda yeni devlet kurulmuştur ve Kürtler çok değil bir yıl bile yaşayabilen bir devlet kuramamıştır.

Önce yakın tarihteki çapınıza bakın, sonra başkalarını küçümseyin, öyle değil mi?

Denilecektir ki, bu halk çok zulüm gördü ve halen de görüyor.

Doğrudur ama bu gerekçe değildir.

Devlet kurmak hiçbir halka ikram edilmedi. Mücadele ederken yolunu buldular ve kurdular. Vietnam, Cezayir, Angola sadece birkaç örnek olarak verilebilir.

20. yüzyıl tarihinin bu konudaki önde gelen başarısı Vietnam halkına aittir.

İlk kez onlar sömürgeciliğin yenilebileceğini gösterdiler ve başka sömürge ülke halkları için örnek oldular.

Mesela Cezayir halkı için…

Viet Mihn’in Dien Bien Fu’da Fransız ordusunu yenmesi ve Vietnam’ın ikiye bölünerek de olsa bağımsızlaşmasının Afrika’nın sömürge ülkelerindeki büyük yankısı için Frantz Fanon’u okumanızı öneririm.

Polonya tarihini alın…

Polonya bir dönem imparatorluktu; ardından Çarlık Rusyası, Avusturya-Macaristan ve Prusya arasında paylaşılarak bir devlet olarak ortadan kalktı. Polonya dili de yasaklandı.

Bu nedenle bazı Polonyalı yazarlar yapıtlarında, “Polonya neresidir, bilmiyorum” derler çünkü ülkenin sınırları sık olarak değişmiştir ve hatta bir dönem ülke olmadığı için ortadan kalkmıştır.

Nazi Almanyasının Polonya halkına yönelik katliamını 20. yüzyılda pek az halk yaşamıştır.

Yahudi soykırımını düşünün…

Tarihin ülkeyle sınırlı olmayan ve kıta çapında gerçekleşen ilk soykırımıdır.

Devlet kurmak ve yaşatabilmek büyük bir iş olarak kabul ediliyorsa eğer, çok sayıda halk bir yolunu bulmuş ve bunu yapmıştır.

Kosova devlet olarak yeni kuruldu.

Yan yana iki Arnavut devleti bulunuyor: Arnavutluk ve Kosova.

İkisinin toplam nüfusu ancak 4 milyon kadardır.

Arnavutluk 500 yıl Osmanlı egemenliğinde yaşamış, 1912’de bağımsız olmuş ama ardından İtalya tarafından işgal edilmiş bir ülkedir. 1944’te yeniden bağımsız olur ve öyle de kalır. Enver Hoca’nın Arnavutluk tarihindeki büyük yeri en başta buradan kaynaklanır. Vahim hataları da bulunmaktadır ama büyük başarısı küçümsenemez. Bir ülkenin bağımsızlık mücadelesinin önderi olmuş ve bağımsızlık kazanıldıktan sonra da bunu sürdürebilmiştir.

Başka ülkelerden dönemsel nitelikli büyük destek almıştır.

Nüfusu az, ekonomisi zayıf bir ülke başka türlü de yaşayamazdı.

Enver Hoca’yı küçümseyerek kendinizi büyütemezsiniz. (Arnavutluk 1912-1992 kitabı www.enginerkinerkitaplar.blogspot.com adresinde E Kitap olarak bulunabilir).

Çapınız yetiyorsa kendiniz büyüyün ve böyle büyük olun.

Büyümenin yolu da bugünde ve gelecektedir. Öncelikle kendini büyütmektedir.

Başkalarını küçümseyerek büyüyemezsiniz.

 

Buradan en fazla teselli bulmak çıkabilir ki, bazıları için o da çıksın, ne yapalım!